
TAŞKIN YAPININ DEĞERİ İSTİNAF SINIRININ ALTINDA KALSA DA YIKIM HALİNDE TAŞKIN BİNANIN TAMAMININ YIKILACAĞI YÖNÜNDE RAPOR OLDUĞUNDAN İSTİNAF İNCELEMESİ YAPILMALIDIR.
T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/3690
Karar No : 2024/4404
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 02.07.2024
SAYISI : 2023/1481 E., 2024/1819 K.
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun miktar yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Satılmış Ş.'in 18/05/2004 tarihinde İstanbul İli, Sancaktepe İlçesi, 7.2 ada, 5 parsel üzerinde arsa niteliğinde taşınmazın 217/439 payını satın aldığını, bu arsanın paylarını Emrah K.'ın 29/11/2013 ve 05/12/2013 tarihlerinde satın aldığını, müvekkil ile Emrah K.'ın ortak sahip olduğu arsanın müvekkile ait kısmına tecavüz edildiğini belirterek müvekkiline ait olan taşınmaza yapılan tecavüzün müdahalenin menine, taşkın yapının yıkılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Birleştirilen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 18/05/2004 tarihinde İstanbul İli, Sancaktepe İlçesi, 7.2 ada, 5 parsel üzerinde olan arsa niteliğindeki taşınmazın 217/439 payını satın aldığını, bu arsanın geriye kalan paylarını ise Emrah K.'ın 29/11/2013 ve 05/12/2013 tarihlerinde satın aldığını, müvekkil ile Emrah K.'ın ortak sahip olduğu arsanın müvekkile ait kısmına tecavüz edildiğini, İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/349 Esas sayılı dava dosyasında taşkın yapının yıkılması ve tecavüzün önlenmesi davası açıldığını belirterek müvekkiline ait olan taşınmazın haksız şekilde kullanımından kaynaklı son 5 yıllık haksız kullanım bedeli olarak şimdilik 4.500,00 TL'nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen dosyada davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden davalıların malik olduğu taşınmazda bulunan yapının davacının taşınmazına tecavüzlü olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, birleştirilen dava yönünden tecavüzlü kısım yönünden ecrimisil talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulduğunu, hükme dayanak bilirkişi raporunun karar vermeye elverişli olmadığını, kal bedeli ile ecrimisil bedelinin eksik ve yanlış hesaplandığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, taşkın kısmın yıkılmasının aşırı zarara yol açacağını ve binanın komple yıkılmasına sebep olacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun miktar yönünden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; miktar yönünden istinaf başvurusunun reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşkın kısmın yıkılmasının aşırı zarara yol açacağını ve binanın komple yıkılmasına sebep olacağını, kal bedeli ile ecrimisil bedelinin eksik ve yanlış hesaplandığını, kal bedelinin eksik ve yanlış hesaplanmasının taşkın olduğu iddia edilen kısmın yıkımında müvekkilinin aşırı bir zarara uğramayacağı izlenimi verdiğini belirterek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun
a) "Mülkiyet hakkının içeriği" kenar başlıklı 683 üncü maddesinde yer alan hükme göre;
"Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.
Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir."
b) "Taşınmaz malikinin sorumluluğu" kenar başlıklı 730 uncu maddesi şöyledir:
"Bir taşınmaz malikinin mülkiyet hakkını bu hakkın yasal kısıtlamalarına aykırı kullanması sonucunda zarar gören veya zarar tehlikesi ile karşılaşan kimse, durumun eski hâline getirilmesini, tehlikenin ve uğradığı zararın giderilmesini dava edebilir.
Hâkim, yerel âdete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan zararların uygun bir bedelle denkleştirilmesine karar verebilir"
2. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nın 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı Kararı).
3. 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtayın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. 4721 sayılı yasanın 684 ve 718 inci maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, Yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi 4721 sayılı yasanın 722, 723, ve 724 üncü maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir.
3. Değerlendirme
1. Dava, taşkın yapı nedeniyle el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup mahkemece binanın taşkın kısmının yıkımına karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından taşkın kısmın değeri itibariyle dava değeri değerlendirilmiş ise de dosya kapsamında yıkım halinde taşkın binanın tamamının yıkılacağı yönünde bilirkişi da mevcut olup böylesi bir durumda istinaf kanun yolu incelemesinin yapılması gerekeceği kuşkusuzdur.
2. Hal böyle olunca dava değerinin istinaf kanun yoluna başvurma sınırının üzerinde olduğu gözetilerek istinaf incelemesi yapılması gerekirken istinaf başvurusunun reddedilmesi doğru görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
Sevinç Türközmen Suat Arslan Cengiz Balıkçı Mahmut Akgün Necmi Apaydın
TAŞKIN YAPININ DEĞERİ İSTİNAF SINIRININ ALTINDA KALSA DA YIKIM HALİNDE TAŞKIN BİNANIN TAMAMININ YIKILACAĞI YÖNÜNDE RAPOR OLDUĞUNDAN İSTİNAF İNCELEMESİ YAPILMALIDIR.
T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/3690
Karar No : 2024/4404
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 02.07.2024
SAYISI : 2023/1481 E., 2024/1819 K.
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun miktar yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Satılmış Ş.'in 18/05/2004 tarihinde İstanbul İli, Sancaktepe İlçesi, 7.2 ada, 5 parsel üzerinde arsa niteliğinde taşınmazın 217/439 payını satın aldığını, bu arsanın paylarını Emrah K.'ın 29/11/2013 ve 05/12/2013 tarihlerinde satın aldığını, müvekkil ile Emrah K.'ın ortak sahip olduğu arsanın müvekkile ait kısmına tecavüz edildiğini belirterek müvekkiline ait olan taşınmaza yapılan tecavüzün müdahalenin menine, taşkın yapının yıkılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Birleştirilen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 18/05/2004 tarihinde İstanbul İli, Sancaktepe İlçesi, 7.2 ada, 5 parsel üzerinde olan arsa niteliğindeki taşınmazın 217/439 payını satın aldığını, bu arsanın geriye kalan paylarını ise Emrah K.'ın 29/11/2013 ve 05/12/2013 tarihlerinde satın aldığını, müvekkil ile Emrah K.'ın ortak sahip olduğu arsanın müvekkile ait kısmına tecavüz edildiğini, İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/349 Esas sayılı dava dosyasında taşkın yapının yıkılması ve tecavüzün önlenmesi davası açıldığını belirterek müvekkiline ait olan taşınmazın haksız şekilde kullanımından kaynaklı son 5 yıllık haksız kullanım bedeli olarak şimdilik 4.500,00 TL'nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen dosyada davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden davalıların malik olduğu taşınmazda bulunan yapının davacının taşınmazına tecavüzlü olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, birleştirilen dava yönünden tecavüzlü kısım yönünden ecrimisil talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulduğunu, hükme dayanak bilirkişi raporunun karar vermeye elverişli olmadığını, kal bedeli ile ecrimisil bedelinin eksik ve yanlış hesaplandığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, taşkın kısmın yıkılmasının aşırı zarara yol açacağını ve binanın komple yıkılmasına sebep olacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun miktar yönünden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; miktar yönünden istinaf başvurusunun reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşkın kısmın yıkılmasının aşırı zarara yol açacağını ve binanın komple yıkılmasına sebep olacağını, kal bedeli ile ecrimisil bedelinin eksik ve yanlış hesaplandığını, kal bedelinin eksik ve yanlış hesaplanmasının taşkın olduğu iddia edilen kısmın yıkımında müvekkilinin aşırı bir zarara uğramayacağı izlenimi verdiğini belirterek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun
a) "Mülkiyet hakkının içeriği" kenar başlıklı 683 üncü maddesinde yer alan hükme göre;
"Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.
Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir."
b) "Taşınmaz malikinin sorumluluğu" kenar başlıklı 730 uncu maddesi şöyledir:
"Bir taşınmaz malikinin mülkiyet hakkını bu hakkın yasal kısıtlamalarına aykırı kullanması sonucunda zarar gören veya zarar tehlikesi ile karşılaşan kimse, durumun eski hâline getirilmesini, tehlikenin ve uğradığı zararın giderilmesini dava edebilir.
Hâkim, yerel âdete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan zararların uygun bir bedelle denkleştirilmesine karar verebilir"
2. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nın 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı Kararı).
3. 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtayın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. 4721 sayılı yasanın 684 ve 718 inci maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, Yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi 4721 sayılı yasanın 722, 723, ve 724 üncü maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir.
3. Değerlendirme
1. Dava, taşkın yapı nedeniyle el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup mahkemece binanın taşkın kısmının yıkımına karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından taşkın kısmın değeri itibariyle dava değeri değerlendirilmiş ise de dosya kapsamında yıkım halinde taşkın binanın tamamının yıkılacağı yönünde bilirkişi da mevcut olup böylesi bir durumda istinaf kanun yolu incelemesinin yapılması gerekeceği kuşkusuzdur.
2. Hal böyle olunca dava değerinin istinaf kanun yoluna başvurma sınırının üzerinde olduğu gözetilerek istinaf incelemesi yapılması gerekirken istinaf başvurusunun reddedilmesi doğru görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
Sevinç Türközmen Suat Arslan Cengiz Balıkçı Mahmut Akgün Necmi Apaydın