TMK 194 HÜKMÜNÜN AİLE KONUTUNA SAĞLADIĞI HAKLAR MİRASÇISINA GEÇMEZ.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/4049
Karar No : 2024/3630
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 29.03.2016
SAYISI : 2013/934 E., 2016/431 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davacı Firdevs yönünden davanın usulden reddine, davalı Fatma yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde; Konya ili, Selçuklu ilçesi, Dumlupınar Mah. 14.63 ada, 1 parsel A blok, Zemin kat 2 bağımsız bölüm numarada kayıtlı olan konutta ikamet ettiklerini, konutun aile konutu olduğunu, davalıların aralarında akdettikleri 25.08.2011 tarih ve 547 sayılı kredi sözleşmesine istinaden davacılardan eş Fatma K.'nın rızası alınmadan bu taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, bu ipotek tesisi ile davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçildiğini, bu durumun aile konutları üzerinde açık bir tehdide dönüştüğünü, aile konutu üzerindeki ipotek tesisinin yaşam, konut ve barınma haklarını tehdit altına aldığını davalıların aralarında akdettikleri 25/08/2011 tarih ve 547 sayılı kredi sözleşmesinde ortak aile konutu olan Konya ili, Selçuklu ilçesi, Dumlupınar Mah. 14.63 ada, 1 parsel A blok, Zemin kat 2 bağımsız bölüm nolu evleriyle ilgili açık rızaları alınmadan tapu sicil kaydına konulan ipoteğin kaldırılmasına, her türlü satış ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya kadar tedbirden durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı banka vekili cevap dilekçesinde; davalı eşe 25.08.2011 tarihinde 250,000,00 TL limitli ticari kredi kullandırıldığını, kredinin teminatı olarak üzerinde aile konutu şerhi bulunmayan dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini ve davalı adına kayıtlı aracın rehin olarak verildiğini, ipotek tesisi sırasında taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığından kötü niyet iddiasının dinlenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı Ahmet K. cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesinde davanın eşlerden biri tarafından açılabileceği belirtildiğinden tarafların kızı olan Firdevs K.'nın taraf ehliyetinin bulunmadığını, diğer davacı Fatma K. yönünden yapılan incelemede ise davalı Ahmet K. adına kayıtlı aile konutu olan taşınmaza, davalı kocanın kendisinin çektiği ticari kredinin teminatı olarak davalı bankaya 27.09.2011 tarihinde ipotek verdiği, taşınmazın ipoteğin verildiği tarih itibariyle aile konutu olduğu dosyadaki delillere göre sabit olup; davalı bankanın da taşınmazın aile konutu olmadığı yönündeki karşı iddiasının bulunmadığı, taşınmaza ipotek konulurken davacı eşin açık rızasının olduğuna dair kayıt ve belge bulunmadığı, taşınmaza ipotek konurken ipotek tescil talep belgesi ve tapu kayıt belgelerinde taşınmazın mesken olduğunun açık olduğu ayrıca buradaki davalı malik adresi ile kredi sözleşmesindeki adresin aynı adres olduğu, taşınmazın mesken olduğunun ipotek işlemleri sırasında da davalı bankaca bilindiği anlaşılmakla, davalı bankanın 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinde geçen rızayı almadığı gibi basiretli tacir gibi davranıp taşınmazın aile konutu olup olmadığnı araştırmadığı, rıza almadan ipotek tesis ettiği gerekçesi ile davacı Firdevs K. yönünden davanın usulden reddine, davacı Fatma K. yönünden davanın kabulü ile Konya Selçuklu İlçesi, Dumlupınar Mahallesi, 14.63 ada, 1 nolu parsel 2 nolu bağımsız bölümdeki davalı bankaca konulmuş olan 27.09.2011 tarih ve 31371 yevmiye nolu ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde; aile konutu olarak belirtilen yerde keşif yapılmadan karar verildiğini, ipoteğin konulduğu esnada tapu kütüğünde aile konutu şerhinin bulunmadığını, bankanın kötü niyetli olduğu iddiasının ispatlanamadığını, kullanılan kredinin ticari kredi olduğunu, mahkemece bu hususun tartışılması gerektiğini, taşınmaza aile konutu şerhinin ipoteğin konulmasından bir sene sonra konulduğunu, bu nedenle davacı Fatma K.'nın iyi niyetli olmadığını ve ipoteğin tesis edildiğini bilmeme imkanının bulunmadığını belirterek davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olup uyuşmazlık davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. Hukuk Genel Kurulu'nun 2023/2-159 Esas, 2024/38 Karar sayılı ilamı.
3. Değerlendirme
Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebiyle açılmıştır. Mahkemenin 29.03.2016 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş olup, davacı eş Fatma K.'nın 17.11.2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, malik olmayan eşe sözleşmenin tarafı olmamasına rağmen dava etme yetkisi (aktif husumet ehliyeti) sağlamakta olup bu hükmün sağladığı hak dava konusu taşınmazın aile konutu niteliği devam ettiği sürece geçerli olacaktır. Bu durum malik olmayan eşe sağlanan bir koruma olup onun ölümü nedeniyle korunmaya değer bir yarar kalmayacaktır. 4721 sayılı Kanun'un 194'üncü maddesi "Aile Konutuna" sağladığı haklar mirasçısına geçmez. Somut olayda davacı malik olmayan eş Fatma K.'nın vefat etmesi nedeniyle evlilik ölümle sona ermiş, aile konutuna sağlanan koruma ortadan kalkmış olup dava konusuz kalmıştır. (HGK, 2023/2-159 E., 2024/38 K. sayılı ilam) Bu halde, Mahkemece dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilip, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Mehmet Kasım Çetin Seydi Kahveci Çetin Durak Harun Can Hatıran Alper
TMK 194 HÜKMÜNÜN AİLE KONUTUNA SAĞLADIĞI HAKLAR MİRASÇISINA GEÇMEZ.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/4049
Karar No : 2024/3630
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 29.03.2016
SAYISI : 2013/934 E., 2016/431 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davacı Firdevs yönünden davanın usulden reddine, davalı Fatma yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde; Konya ili, Selçuklu ilçesi, Dumlupınar Mah. 14.63 ada, 1 parsel A blok, Zemin kat 2 bağımsız bölüm numarada kayıtlı olan konutta ikamet ettiklerini, konutun aile konutu olduğunu, davalıların aralarında akdettikleri 25.08.2011 tarih ve 547 sayılı kredi sözleşmesine istinaden davacılardan eş Fatma K.'nın rızası alınmadan bu taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, bu ipotek tesisi ile davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçildiğini, bu durumun aile konutları üzerinde açık bir tehdide dönüştüğünü, aile konutu üzerindeki ipotek tesisinin yaşam, konut ve barınma haklarını tehdit altına aldığını davalıların aralarında akdettikleri 25/08/2011 tarih ve 547 sayılı kredi sözleşmesinde ortak aile konutu olan Konya ili, Selçuklu ilçesi, Dumlupınar Mah. 14.63 ada, 1 parsel A blok, Zemin kat 2 bağımsız bölüm nolu evleriyle ilgili açık rızaları alınmadan tapu sicil kaydına konulan ipoteğin kaldırılmasına, her türlü satış ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya kadar tedbirden durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı banka vekili cevap dilekçesinde; davalı eşe 25.08.2011 tarihinde 250,000,00 TL limitli ticari kredi kullandırıldığını, kredinin teminatı olarak üzerinde aile konutu şerhi bulunmayan dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini ve davalı adına kayıtlı aracın rehin olarak verildiğini, ipotek tesisi sırasında taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığından kötü niyet iddiasının dinlenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı Ahmet K. cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesinde davanın eşlerden biri tarafından açılabileceği belirtildiğinden tarafların kızı olan Firdevs K.'nın taraf ehliyetinin bulunmadığını, diğer davacı Fatma K. yönünden yapılan incelemede ise davalı Ahmet K. adına kayıtlı aile konutu olan taşınmaza, davalı kocanın kendisinin çektiği ticari kredinin teminatı olarak davalı bankaya 27.09.2011 tarihinde ipotek verdiği, taşınmazın ipoteğin verildiği tarih itibariyle aile konutu olduğu dosyadaki delillere göre sabit olup; davalı bankanın da taşınmazın aile konutu olmadığı yönündeki karşı iddiasının bulunmadığı, taşınmaza ipotek konulurken davacı eşin açık rızasının olduğuna dair kayıt ve belge bulunmadığı, taşınmaza ipotek konurken ipotek tescil talep belgesi ve tapu kayıt belgelerinde taşınmazın mesken olduğunun açık olduğu ayrıca buradaki davalı malik adresi ile kredi sözleşmesindeki adresin aynı adres olduğu, taşınmazın mesken olduğunun ipotek işlemleri sırasında da davalı bankaca bilindiği anlaşılmakla, davalı bankanın 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinde geçen rızayı almadığı gibi basiretli tacir gibi davranıp taşınmazın aile konutu olup olmadığnı araştırmadığı, rıza almadan ipotek tesis ettiği gerekçesi ile davacı Firdevs K. yönünden davanın usulden reddine, davacı Fatma K. yönünden davanın kabulü ile Konya Selçuklu İlçesi, Dumlupınar Mahallesi, 14.63 ada, 1 nolu parsel 2 nolu bağımsız bölümdeki davalı bankaca konulmuş olan 27.09.2011 tarih ve 31371 yevmiye nolu ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde; aile konutu olarak belirtilen yerde keşif yapılmadan karar verildiğini, ipoteğin konulduğu esnada tapu kütüğünde aile konutu şerhinin bulunmadığını, bankanın kötü niyetli olduğu iddiasının ispatlanamadığını, kullanılan kredinin ticari kredi olduğunu, mahkemece bu hususun tartışılması gerektiğini, taşınmaza aile konutu şerhinin ipoteğin konulmasından bir sene sonra konulduğunu, bu nedenle davacı Fatma K.'nın iyi niyetli olmadığını ve ipoteğin tesis edildiğini bilmeme imkanının bulunmadığını belirterek davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olup uyuşmazlık davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. Hukuk Genel Kurulu'nun 2023/2-159 Esas, 2024/38 Karar sayılı ilamı.
3. Değerlendirme
Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebiyle açılmıştır. Mahkemenin 29.03.2016 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş olup, davacı eş Fatma K.'nın 17.11.2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, malik olmayan eşe sözleşmenin tarafı olmamasına rağmen dava etme yetkisi (aktif husumet ehliyeti) sağlamakta olup bu hükmün sağladığı hak dava konusu taşınmazın aile konutu niteliği devam ettiği sürece geçerli olacaktır. Bu durum malik olmayan eşe sağlanan bir koruma olup onun ölümü nedeniyle korunmaya değer bir yarar kalmayacaktır. 4721 sayılı Kanun'un 194'üncü maddesi "Aile Konutuna" sağladığı haklar mirasçısına geçmez. Somut olayda davacı malik olmayan eş Fatma K.'nın vefat etmesi nedeniyle evlilik ölümle sona ermiş, aile konutuna sağlanan koruma ortadan kalkmış olup dava konusuz kalmıştır. (HGK, 2023/2-159 E., 2024/38 K. sayılı ilam) Bu halde, Mahkemece dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilip, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Mehmet Kasım Çetin Seydi Kahveci Çetin Durak Harun Can Hatıran Alper