ISLAH YOLUYLA MANEVÎ TAZMİNAT MİKTARININ ARTTIRILAMAYACAĞI GÖZETİLMELİDİR.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/4207
Karar No : 2025/666
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 25.09.2024
SAYISI : 2024/2892 E., 2024/3228 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılardan Adnan vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; olay tarihinden 3 gün önce davalı Umut'tan satın aldıkları daireye taşındıklarını, 08.01.2013 tarihinde binanın çatısına uydu anteni takıldıktan sonra dairesine inmek isteyen 1956 doğumlu Remzi'nin önünde engelleyici bariyer olmayan asansör boşluğuna düşerek vefat ettiğini, davalı Adnan'ın bina müteahhiti ve şantiye şefi olduğunu, davalılarca yapı kullanım izni olmadan daire sakinlerine binanın oturum için hazır olduğunun söylendiğini ileri sürerek; her bir davacı için şimdilik 500,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi, yine her bir davacı için 500,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Adnan vekili; müvekkilinin davaya konu binanın şantiye şefi olduğunu, sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Umut; davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davacılar Özlem ve Umut'un maddi tazminat taleplerinin reddine, davacılardan Ayşe için 611.424,47 TL, Meltem için 11.641,54 TL maddi tazminatın, tüm davacılar için ayrı ayrı 30.000,00'er TL olmak üzere toplam 120.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı Adnan vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı Adnan vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Adnan vekili; eksik inceleme ve araştırma neticesinde karar verildiğini, müvekkilinin hukuksal sorumluluğunun bulunmadığını, taşınmazın müteahidinin diğer davalı Umut olduğunu, müvekkil dava konusu inşaatın sadece şantiye şefi olduğunu, davacı tarafın tazminat talepleri için müştereken ve müteselsilen değil, kusur oranlarına göre hüküm altına alınması gerektiğini, davacı taraf manevi tazminat taleplerini ıslah dilekçesi ile arttırdığını, Anayasa Mahkemesi tarafından tazminat hesabına ilişkin kanun maddesi iptal edilmiş olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince iptal kararından sonra yeni bir tazminat hesaplaması yaptırılmadığını, eski bilirkişi raporu üzerinden karar verildiğini savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1. Temyiz olunan kararda; kararın dayandığı delillerle ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı Adnan vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Manevi zarar, haksız eylemin sonucunda, uğranılan kişilik değerlerindeki azalmanın karşılığı olduğu ve zarar gören tarafından da takdir ve tayin edilebilir bulunduğu için birden fazla bölümler halinde istenemez. Bu tazminat bizzat yaşanan acı ve elemin karşılığı olduğu için, haksız eylemin meydana geldiği anda gerçekleşir. Acı ve elemin bölünerek bir kısmının açılacak kısmi dava ile kalanının açılacak başka bir davada talep edilmesi, manevi tazminatın özüne ve işlevine aykırı düşer. Öğretide ve kararlılık gösteren yargısal içtihatlarda da, manevi tazminat davasının kısmi dava olarak açılamayacağı, ıslah yolu ile de istemin arttırılamayacağı benimsenmektedir. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir.
Somut olayda; davacılar vekili dava dilekçesi ile manevi tazminata ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 500,00'er TL, ıslah dilekçesi ile de her bir dava için 30.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Hal böyle olunca İlk Derece Mahkemesince; ıslah yoluyla manevi tazminat miktarının attırılamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı Adnan vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca davalı Adnan yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Battal Yılmaz Halil Özdemir Adviye Füsun Ayaz Hikmet Kanık Osman Kiper
ISLAH YOLUYLA MANEVÎ TAZMİNAT MİKTARININ ARTTIRILAMAYACAĞI GÖZETİLMELİDİR.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/4207
Karar No : 2025/666
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 25.09.2024
SAYISI : 2024/2892 E., 2024/3228 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılardan Adnan vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; olay tarihinden 3 gün önce davalı Umut'tan satın aldıkları daireye taşındıklarını, 08.01.2013 tarihinde binanın çatısına uydu anteni takıldıktan sonra dairesine inmek isteyen 1956 doğumlu Remzi'nin önünde engelleyici bariyer olmayan asansör boşluğuna düşerek vefat ettiğini, davalı Adnan'ın bina müteahhiti ve şantiye şefi olduğunu, davalılarca yapı kullanım izni olmadan daire sakinlerine binanın oturum için hazır olduğunun söylendiğini ileri sürerek; her bir davacı için şimdilik 500,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi, yine her bir davacı için 500,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Adnan vekili; müvekkilinin davaya konu binanın şantiye şefi olduğunu, sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Umut; davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davacılar Özlem ve Umut'un maddi tazminat taleplerinin reddine, davacılardan Ayşe için 611.424,47 TL, Meltem için 11.641,54 TL maddi tazminatın, tüm davacılar için ayrı ayrı 30.000,00'er TL olmak üzere toplam 120.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı Adnan vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı Adnan vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Adnan vekili; eksik inceleme ve araştırma neticesinde karar verildiğini, müvekkilinin hukuksal sorumluluğunun bulunmadığını, taşınmazın müteahidinin diğer davalı Umut olduğunu, müvekkil dava konusu inşaatın sadece şantiye şefi olduğunu, davacı tarafın tazminat talepleri için müştereken ve müteselsilen değil, kusur oranlarına göre hüküm altına alınması gerektiğini, davacı taraf manevi tazminat taleplerini ıslah dilekçesi ile arttırdığını, Anayasa Mahkemesi tarafından tazminat hesabına ilişkin kanun maddesi iptal edilmiş olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince iptal kararından sonra yeni bir tazminat hesaplaması yaptırılmadığını, eski bilirkişi raporu üzerinden karar verildiğini savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1. Temyiz olunan kararda; kararın dayandığı delillerle ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı Adnan vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Manevi zarar, haksız eylemin sonucunda, uğranılan kişilik değerlerindeki azalmanın karşılığı olduğu ve zarar gören tarafından da takdir ve tayin edilebilir bulunduğu için birden fazla bölümler halinde istenemez. Bu tazminat bizzat yaşanan acı ve elemin karşılığı olduğu için, haksız eylemin meydana geldiği anda gerçekleşir. Acı ve elemin bölünerek bir kısmının açılacak kısmi dava ile kalanının açılacak başka bir davada talep edilmesi, manevi tazminatın özüne ve işlevine aykırı düşer. Öğretide ve kararlılık gösteren yargısal içtihatlarda da, manevi tazminat davasının kısmi dava olarak açılamayacağı, ıslah yolu ile de istemin arttırılamayacağı benimsenmektedir. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir.
Somut olayda; davacılar vekili dava dilekçesi ile manevi tazminata ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 500,00'er TL, ıslah dilekçesi ile de her bir dava için 30.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Hal böyle olunca İlk Derece Mahkemesince; ıslah yoluyla manevi tazminat miktarının attırılamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı Adnan vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca davalı Adnan yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Battal Yılmaz Halil Özdemir Adviye Füsun Ayaz Hikmet Kanık Osman Kiper

