KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

TOPLANTI YETER SAYISI OLUŞMADAN ALINAN KARARLARDA MUHALEFET ŞERHİNİN TUTANAĞA YAZDIRILMASI İLE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE İÇİNDE AÇILMIŞ OLMASI KOŞULLARI ARANMAZ.

T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/2130
Karar No      : 2023/3059

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : 
Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ                                 : 09.05.2019
SAYISI                                 : 2019/142 E., 2019/555 K.

Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen “kooperatif genel kurul kararının ve üyeliğin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece bozma kararına karşı direnilmiştir. Direnme kararının asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu tarafından mahkeme kararının bozma konusu ile ilgili bozma kararı sonrası ortaya çıkan yeni delil ve olguya dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğundan bahisle dosyanın dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili asıl ve birleşen davada; müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatif yönetim kurulunun çağrısı ile 16.04.2012 tarihinde kooperatif genel kurulunun olağanüstü olarak toplandığını, müvekkillerinin toplantıda hazirûn cetvelini imzalarken kooperatifin 26 olan ortak sayısının yeni kayıtlarla arttırılarak 47'ye çıkartıldığını görerek bu duruma itiraz ettiklerini, ancak itiraza rağmen toplantının yapıldığını, genel kurullarda ve yüklenici ile yapılan inşaat sözleşmesinde ortak sayısının 29 ile sınırlandırıldığını, kooperatif yöneticilerinin sanki yeni inşaat yapılacakmış gibi kooperatife 21 yeni ortak kaydettiğini, usulsüz olarak ortak kaydedilenlerin katılımıyla yapılan genel kurulun mutlak butlanla malûl olduğunu, müvekkillerinin tüm kararlara itiraz ettiklerini, ileri sürerek, 16.04.2012 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların iptaline, usulsüz olarak kaydedilen 21 yeni ortağın üyeliklerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili asıl ve birleşen davada, davacıların usulsüz olarak kayıt edildiği iddia edilen 21 yeni ortağın üyelik kayıtlarının iptalini isteyemeyeceklerini, genel kurul kararlarının iptali talebi ile birlikte üyelik kayıtlarının iptali isteminin ileri sürülemeyeceğini, yeni üye alımının kanuna, ana sözleşmeye ve genel kurul kararlarına uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, davalı kooperatifin 24.04.2004 tarihli genel kurulunda ortak sayısının 29 ile sınırlandırıldığı ve bunun üzerinde ortak kabul edilmeyeceğinin belirtilmesine rağmen, 21 yeni ortağın üye kaydının yapılmasının usulsüz olduğu, bu ortakların da katılımıyla yapılan genel kurul toplantısında, 21 kişi ile birlikte, genel kurul toplantısına itiraz eden 17 kişi çıkarıldığında alınan kararların sonucunun etkileneceği, bu durumda 16.04.2012 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan tüm kararların iptaline karar vermek gerektiği; üyelik kayıtlarının iptali istenilen 21 ortağın, asıl ve birleşen davada davalı olarak gösterilmediği gibi, bu kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlanmasının da mümkün olmadığı, ayrıca genel kurul kararının iptali ve genel kurula katılanların üyeliğin iptali taleplerinin aynı davada karara bağlanmasının da usul ve yasaya aykırı olacağı gerekçesi ile 21 üyenin üyeliğinin iptaline ilişkin talebin usulden reddine, davalı Kooperatifin 16.04.2012 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan tüm kararların iptaline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 23.Hukuk Dairesi 21.12.2015 tarih ve 2015/1378 Esas, 2015/8335 Karar sayılı ilamında; genel kurul kararlarının iptaline karar verilmiş ise de; halen devam eden üyelikleri dolayısıyla bazı üyelerin genel kurulda hazır bulunması ve oy kullanmasında yasa ve anasözleşmeye aykırı bir yön bulunmadığı, bu şahısların üyelikleri daha önceden iptal edilmiş gibi üye olmayan şahısların genel kurula katıldığından bahisle genel kurul kararlarının tümünün iptaline karar verilmesinin çelişkili ve hatalı olduğundan bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Verilen Direnme Kararı

1. Mahkemece 09.05.2019 tarihli ve 2019/142 Esas, 2019/555 Karar sayılı kararı bozma kararından sonra 30/03/2016 tarihinde Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/148 esas sayılı dosyasında açılan dava, ''Davaya konu genel kurula katılan 21 yeni ortağın, kooperatife alımına dair 20/11/2011 tarihli kooperatif yönetim kurulu kararının yok ve batıl hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiş olması sebebiyle bozma kararına uyulması sonunda usuli müktesep hakkın doğması gibi çelişkili sonuçlar yaratılmaması için direnme kararı verilmiştir.

2. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. HUKUK GENEL KURULU KARARI

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 13.12.2022 tarih 2020/(23)6-54 Esas 2022/1734 Karar sayılı kararıyla mahkemece verilen kararın bozma konusu ile ilgili bozma kararı sonrası ortaya çıkan yeni delil ve olguya dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğundan bahisle dosyanın incelenmek üzere Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; bozma ilamıyla usuli müktesep hak oluştuğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 26, 45 ve 53 ncü maddeleri, Kooperatif Ana Sözleşmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33 ncü maddesi, 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya kapsamından; davalı kooperatifin iptali istenen olağanüstü genel kurul toplantısının sonradan usulüne aykırı şekilde ortak kaydedilen kişilerin katılımıyla yapıldığı ve bu kişilerin kooperatife alımına ilişkin yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespit edilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2. Bir hukuki uyuşmazlıkta o olayların anlatımı ve taleplerin açıklanması taraflara HMK’nın 33 ncü maddesi gereğince uyuşmazlığa uygulanacak hukuk kurallarının belirlenmesi ile hukuki niteleme ve değerlendirme hakime aittir.

A) 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 45 nci maddesinin ikinci fıkrasındaki "Genel Kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağırılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir.", Kooperatif ana sözleşmesinin 33 ncü maddesi "Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuların görüşülebilmesi için kooperatife kayıtlı ortaklardan genel kurula katılma hakkına sahip olanların en az 1/4'nün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması gerekir." hükmü ile aynı Kanunun 51 nci maddesinin birinci fıkrasındaki "Kanun veya ana sözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur." hükümleri emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırı olarak yapılan toplantı ve alınan kararlar yok hükmündedir.

B) Bu itibarla genel kurul kararlarını sakatlayan hukuka aykırılıklar bakımından Dairemizin yerleşmiş içtihatları gereğince kararlar yoklukla malul, mutlak butlanla malul ve iptal edilebilir kararlar olarak üçe ayrılmaktadır. Emredici kurallara aykırı kararlar bakımından kararın şekil ve kurucu unsurları bakımından emredici kurallara aykırılık halinde (örneğin, toplantı ve karar yeter sayılarının bulunmaması) yokluk yaptırımı ile karşı karşıya kalacağı, maddi-öze ilişkin kanunun emredici kurallarına aykırılık halinde ise (örneğin, kararın ahlaka ve adaba aykırı olması, konusunun imkansız olması, kesin hükme ve kanunun emredici madde hukuk kurallarına aykırı olması) alınan kararların mutlak butlanla malul olacağı, kişisel hakları ilgilendiren kanunun emredici olmayan hükümleri ile ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı kararların ise iptal edilebilir kararlar olduğu kabul edilmektedir.

C) Bu kapsamda kanunun emredici hükümlerine aykırı olarak toplantı yeter sayısı oluşmadan alınan kararların yok hükmünde olduğu bu kararlar bakımından taraflarca açıkça ileri sürülmemiş olsa dahi kararların yok hükmünde olduğunun hakim tarafından re’sen nazara alınacağı, bu kararlar bakımından dava açan üyenin genel kurula katılmış olması, karşı oy kullanması, muhalefet şerhinin tutanağa yazdırılması ile hak düşürücü süre içinde açılmış olması koşullarının aranmayacağı gibi yok hükmünde olan kararların baştan itibaren hukuk aleminde varlık kazanmayacağı kabul edilmektedir (Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 13.12.2018 tarih 2016/6131 E., 2018/5820 K., 03.10.2017 tarihli 2015/7915 E., 2015/2501 K. sayılı ilâmı).

3. Bu açıklamalar ışığında iptali istenen 16.04.2012 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının emredici kurallara aykırı olduğundan alınan kararların hukuk aleminde hiçbir şekilde varlık kazanamayacağı, baştan itibaren geçersiz olduğu, geçmişe etkili olarak hüküm ve sonuçlarını doğuramayacağı gözetilmelidir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,

2. Resen yapılan inceleme neticesinde; Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1-a ve 1-b bentlerinde yer alan "Davalı Kooperatifin 16.04.2012 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan tüm kararların İPTALİNE” ibaresinin çıkartılarak yerine "Davalı Kooperatifin 16.04.2012 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan tüm kararların yoklukla malul olduğunun tespitine" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,

02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan             Üye                        Üye                    Üye                Üye
Murat Kıyak       Mahmut Coşkun    Zeki Gözütok      İlhan Kara      Mehmet Özdemir