KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

ÜZERİNDE İNTİFA HAKKI GİBİ GAYRİ AYNİ VEYA KİRA GİBİ ŞAHSİ HAK BULUNAN TAŞINMAZ MALİKİ DAHİ EL ATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI AÇABİLİR.

T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/2279
Karar No      : 2023/5375

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : 
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 08.03.2022
SAYISI                                 : 2021/1331 E., 2022/379 K.

Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz etmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 31.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davalı vekili Av. S.S. geldi. Açık duruşmaya başlandı. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 31.10.2023 Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek, davacı vekili Av. T.T.'ın mazaret dilekçesinin reddine karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; tarafların kardeş olup dava konusu taşınmazlarda davacının paydaş olduğunu, annesinin intifa hakkı sahibi olarak göründüğünü, annesinin müvekkili ile aynı adreste ikamet ettiğini, kardeşi olan davalının dava konusu taşınmazlara haksız şekilde el atıp tasarruf ettiğini, "Yay Meydanı Selvi Sokak No:1./1 Feriköy Şişli" adresinde bulunan taşınmazın davalı tarafından kiraya verilerek gelir elde edildiğini, davalının müvekkilden herhangi bir muvafakat almadığını, elde edilen gelirlerden müvekkiline ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı tarafın dava konusu taşınmazlara haksız el atmasının önlenmesine ve şimdiye kadar sağlamış olduğu faydalar için geriye dönük 5 yıllık 5.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı tarafından açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, dava konusu yerin kullanım hakkının annesi Meryem G.'e ait olduğunu, 1994 yılından bu yana annesi ve eşi ile birlikte oturduğunu, 2014 yılında evin yanına müştemilat yapıldığını ve bir süre sonra buraya kapı takılarak annesinin kalmasının sağlandığını ve annesinin bakımının taraflarınca karşılandığını, 2014 yılında ise annesi ile birlikte dava konusu yerden çıktıklarını, davacı kardeşinin davasında haksız olduğunu, haksız yere kendisinden fuzuli işgal bedeli istediğini, dava konusu yeri 5 yıl önce terk ettiğinden davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen esas ve karar sayılı kararı ile toplanan deliller ve davacı tanığının beyanlarına göre; davalının dava konusu iki taşınmazla ilgili davacının arsa payını da kapsar şekilde davacının onayını almadan başkalarına kiraya verdiği ve haksız şekilde el atıp tasarruf ettiği gerekçesiyle el atmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmiş, ecrimisil davası bakımından ise; davalının dava konusu taşınmazları kiraya vererek haksız gelir ettiği, UYAP'tan celbedilen Beykoz 1. Aile Mahkemesinin 2017/1132 Esas, 2019/625 Karar sayılı dosyasında tanık olarak dinlenen davalının eşi Hülya Güner'in beyanında dava konusu taşınmazlardan kira gelirlerini aldıklarını kabul ettiği, davalının vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davacının arsa payı oranında davacıya kira ödemesi yapmadığı için sebepsiz olarak zenginleştiği gerekçesiyle toplam 6.677,41 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, harç ve vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, tanıklarının usule aykırı bir şekilde dinlenmediğini, bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayandığını, ecrimisil miktarının fahiş hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen esas ve karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazların tapu kaydından davacının çıplak mülkiyet maliki olduğu, intifa hakkının ise dava dışı tarafların annesi Meryem G.'e ait olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.11.2016 tarihli ve 2014/1-1425 Esas, 2016/1039 Karar sayılı kararının taşınmazda intifa hakkı bulunması halinde dahi malikin dava açabileceği yönünde ise de, intifa hakkı sahibi hayattayken onun rızası hilafına üçüncü kişi aleyhine malikin dava açabileceği anlamına gelmeyeceği, çünkü TMK'nın 794. maddesi gereğince intifa hakkının, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabileceği ve hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağladığı, intifa hakkı sahibinin tıpkı mülkiyet hakkı sahibi gibi şey üzerinde dilediği gibi kullanma ve yararlanma hakkına saldırı olursa, bunun giderilmesini hükmen talep edebileceği, çıplak mülkiyet sahibinin taşınmazı kullanma hak ve yetkisinin olmadığı, bu hakkın kurulmasıyla malikin yararlanma yetkisini intifa hakkı sahibi lehine tamamen sınırladığı, çıplak mülkiyet hakkının eşya üzerinde sadece hukuksal tasarruf yetkisini muhafaza imkanı sağladığı, bu yasal düzenlemelerden ve intifa hakkının niteliğinden hareketle intifa hakkı sahibi hayatta bulunduğu sürece çıplak mülkiyet sahibinin tasarrufundan söz edilemeyeceği, davaya konu taşınmaza el attığı iddia edilen kişilere karşı dava açma hakkının da intifa hakkı sahibine geçtiği, davanın çıplak mülkiyet maliki tarafından açıldığı, davanın açıldığı tarihte intifa hakkı sahibinin hayatta olduğu ve onun tarafından açılmış bir davanın da bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili duruşmalı olarak temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının süresinde cevap dilekçesi sunmamasına rağmen savunmanın genişletilmesi yasağına aykırı davranıldığını, davalının gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, davacı tanık beyanlarına itibar edilmediğini, mülkiyet hakkı sahibi davacı tarafından el atmanın önlenmesinin talep edilebileceğini belirtmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995. maddesi ve “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Somut olayda dava konusu 10511 ada 7 parsel sayılı taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.

Dava konusu 7 parsel 147 m2 olup davalının kullandığı yer dışında davacının kullanabileceği alan mevcut olduğundan Bölge Adliye Mahkemesince farklı gerekçeyle dava reddedilmiş ise de sonuç itibariyle bu parsel yönünden davanın reddi doğru olup davacının temyiz itirazının reddine karar verilmiştir.

2. Dava konusu 10511 ada 6 parsel sayılı taşınmazda davacı 15/149 payda çıplak mülkiyet sahibi olup dava dışı 3. kişi lehine intifa hakkı verilmiştir. Kural olarak el atmanın önlenmesi davası açılabilmesi için mülkiyetin tam veya kuru mülkiyet olması davacılık sıfatını etkilemez. Üzerinde intifa hakkı gibi gayri ayni veya kira gibi şahsi hak bulunan taşınmaz maliki dahi el atmanın önlenmesi davası açabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 9.11.2016 tarihli 2014/1-1425 Esas ve 2016/1039 Karar) Ancak, intifa hakkı kurulmakla taşınmazın kullanma ve yararlanma hakkı intifa hakkı sahibine ait olduğundan çıplak mülkiyet sahibi ecrimisil talep edemez. Bu durumda, dava konusu 6 parsel hakkında davacının ecrimisil talebinin reddine ilişkin karar doğru ise de el atmanın önlenmesi talebinin reddedilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Davacı vekilinin 6 parsel sayılı taşınmaz hakkında elatmanın önlenmesi talebine ilişkin temyiz itirazlarının kabulüne, sair temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Duruşmalı temyiz talebinde bulunan taraf duruşmaya katılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Başkan              Üye                  Üye                        Üye                   Üye 
Hikmet Onat       Suna Türe        Gülfem Saygılı       Bayram Şen      Necmi Apaydın