
YAPILAN ASGARİ ÜCRET ARTIŞININ ORTALAMA BİR KİŞİ İÇİN BİLE TAHMİN EDİLEMEYEN OLAĞAN DIŞI BİR ARTIŞ OLMADIĞI KABUL EDİLMELİDİR.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No : 2023/6-1153
Karar No : 2025/232
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 26.05.2022
SAYISI : 2022/1056 E., 2022/1199 K.
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 28.02.2022 tarihli ve 2021/1227 Esas,
2022/1072 Karar sayılı BOZMA kararı
Taraflar arasındaki sözleşmenin uyarlanması isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmeyle müvekkiline ait altmış adet sürücülü aracın on altı ay süre ile davalıya kiralanması konusunda anlaşıldığını, ancak sözleşme imzalandıktan sonra Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 30.12.2015 tarihli 2015/1 sayılı kararı ile günlük asgari ücretin yükseltildiğini ve asgari ücrette meydana gelen bu değişikliğin sözleşme şartlarını esaslı şekilde etkileyip müvekkili aleyhine aşırı ifa güçlüğü oluşturduğunu, söz konusu artıştan dolayı aşırı ifa güçlüğü yaşayan ve bu öngörülemez/önlenemez durum nedeniyle sözleşme koşulları fahiş oranda aleyhine değişen müvekkilinin sözleşmenin yeni şartlara uyarlanması için davalıya yaptığı başvurunun reddedildiğini, oysa 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 138. maddesine göre sözleşme hükümlerinin uyarlanmasının zorunlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları ve eldeki dava konusu ifa güçlüğüne müvekkilinin katlanmak durumunda bırakıldığı dönem itibariyle alınan eksik ödemeleri talep hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili açısından aşırı ifa yükü teşkil eden sözleşme şartlarının uyarlanmasına ve uyarlama gereğince sözleşmenin 14. maddesinde fiyat farkı talep edilemeyeceğine ilişkin hükmün; başta asgari ücrette meydana gelecek değişiklikler sebebiyle işin maliyetlerinin artması durumu olmak üzere sözleşme süresince gerçekleşecek her türlü mali yükümlülük artışlarında fiyat farkı birim fiyat esasları çerçevesinde hesaplanarak yükleniciye ödenecektir şeklinde değiştirilmesine, buna bağlı olarak sözleşme çerçevesinde kararlaştırılan 2.757.120,00 TL toplam bedelin asgari ücretteki artış dikkate alınarak yapılacak oranlamayla tekrar hesaplanmak suretiyle 3.159.031,20 TL’ye uyarlanmasına, sözleşmede yapılan uyarlamanın geriye etkili olarak sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren hüküm ve sonuç doğurmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14. maddesinde açıkça fiyat farkı verilmeyeceğinin düzenlendiğini, sözleşme hukukunun temel kuralı olan ahde vefa ilkesine göre borçlunun edimini sözleşmede üstlendiği şekilde ve sözleşmeye bağlı olarak ifa etmekle yükümlü olduğunu, sözleşmenin 14. maddesini bilerek ve anlayarak teklif veren davacının basiretli tacir gibi hareket etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.03.2018 tarihli ve 2016/162 Esas, 2018/138 Karar sayılı kararıyla; TBK'nın 138. maddesine göre asgari ücretteki beklenmeyen artışın davacı yüklenici açısından aşırı ifa güçlüğü oluşturduğu ve sözleşmenin 14. maddesinin sözleşmeye müdahale yetkisini engellemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, taraflar arasında imzalanan sözleşme bedelinin 401.911,20 TL arttırılarak 3.159.031,20 TL olarak uyarlanmasına ve uyarlamanın sözleşmenin düzenlendiği tarihten itibaren geçerli olmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.11.2020 tarihli ve 2018/2156 Esas, 2020/1607 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14. maddesinde fiyat farkı istenemeyeceğinin açık ve net bir şekilde belirlendiği gibi davacının aşırı ifa güçlüğüne yönelik iddiasını da ispatlayamadığı, basiretli tacir gibi davranması gereken davacının asgari ücretteki artışın ifa güçlüğüne sebep olduğu yönündeki iddiasının sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği, somut olayda sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması şartlarının gerçekleşmediği ve davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf talebinin reddine, davalının istinaf talebinin ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 28.02.2022 tarihli ve 2021/1227 Esas, 2022/1072 Karar sayılı kararı ile,
“… Dava, asgari ücrette meydana gelen beklenenin üzerindeki artışa dayalı olarak taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi bedelinin uyarlanması istemine ilişkindir.
Asgari ücret kanunla belirlenmekte olup, belirlenen bu asgari ücret tutarının altında işçilere ödeme yapılması mümkün değildir. Sözleşmelerde asgari ücret altında ödeme yapılmasına ilişkin hükümler bulunması kanuna aykırılık nedeniyle yok hükmündedir. Asgari ücretin altında yapılan ödemeye ihtirazi kayıt konulmadan kabul edildiği gerekçe gösterilerek bu konudaki talebin reddi asgari ücretin kamu düzenine ilişkin olması niteliğine aykırılık teşkil eder.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında 60 Adet Sürücülü Hizmet Aracı Kiralama Sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafça sözleşme bedelinin asgari ücretteki artış doğan fiyat farkı nedeniyle uyarlanmasının talep edildiği anlaşılmaktadır.
Az yukarıda belirtildiği şekilde, asgari ücret kamu düzenine ilişkindir. İşçiye asgari ücretten az ücret ödenmesi halinde devlet kamu gücünü kullanarak ücretin asgari ücret seviyesine çıkartılmasını sağlamalıdır. Tarafı kim olursa olsun sözleşmelerde asgari ücret fiyat farkı ödenmesinin önüne geçen hükümler konulması veya birtakım gerekçelerle bunun önüne geçmeye çalışılması asgari ücretin kamu düzeni niteliğiyle bağdaşmaz.
Bu durumda mahkemece, alanında uzman bilirkişi marifetiyle şoförler için sözleşme ile belirlenen ücretlerin, %22'lik fark miktarı hariç tutularak, eski ve yeni brüt asgari ücret tutarları arasındaki fiyat farkının hesaplanması ile tespit edilecek miktar üzerinden sözleşmenin uyarlanmasına karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu gerekçeyle davacı yararına bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; önceki karar gerekçesinin yanında, yapılan asgari ücret artışının ticari hayat içerisinde faaliyet gösteren ve basiretli tacir gibi hareket etmesi gereken davacı için hatta ortalama bir kişi için tahmin edilemeyen ve sözleşmenin uyarlanmasını gerektirecek olağan dışı bir artış olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, sözleşmenin uygulanması hâlinde müvekkili için aşırı ifa güçlüğü ortaya çıktığını, asgari ücret artışının fahiş oranda ve öngörülememiş olması nedeniyle müvekkili şirketin telafisi imkânsız zararlara uğradığını, davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek direnme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Uyuşmazlık
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uyarlanmasına ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği, buradan varılacak sonuca göre sözleşme bedelinin yeni asgari ücret çerçevesinde hesaplanacak bedele uyarlanmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
D. Gerekçe
1. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 138. maddesi
2. Değerlendirme
1. Somut olay değerlendirildiğinde; asgari ücrette meydana gelen artışa dayalı olarak sözleşme bedelinin uyarlanması istemiyle açılan davada Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece, asgari ücretin kamu düzenine ilişkin olduğu, sözleşmede asgari ücret fiyat farkı ödenmesinin önüne geçen hükümler konulmasının asgari ücretin kamu düzeni niteliğiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
2. Özel Dairenin bozma kararından sonra Bölge Adliye Mahkemesince taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14. maddesinde fiyat farkı istenemeyeceğinin açık ve net bir şekilde belirlendiği, yapılan asgari ücret artışının ticari hayat içerisinde faaliyet gösteren ve basiretli tacir gibi hareket etmesi gereken davacı için hatta ortalama bir kişi için bile tahmin edilemeyen olağan dışı bir artış olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
3. Ne var ki, Özel Dairece sadece asgari ücretin kamu düzenine ilişkin olduğundan bahisle ilk karar bozulup sözleşmenin uyarlanmasına ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden bir inceleme yapılmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Direnme kararı değişik gerekçe ve nedenlerle uygun bulunduğundan sözleşmenin uyarlanmasına ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi için dosyanın YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
16.04.2025 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
YAPILAN ASGARİ ÜCRET ARTIŞININ ORTALAMA BİR KİŞİ İÇİN BİLE TAHMİN EDİLEMEYEN OLAĞAN DIŞI BİR ARTIŞ OLMADIĞI KABUL EDİLMELİDİR.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No : 2023/6-1153
Karar No : 2025/232
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 26.05.2022
SAYISI : 2022/1056 E., 2022/1199 K.
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 28.02.2022 tarihli ve 2021/1227 Esas,
2022/1072 Karar sayılı BOZMA kararı
Taraflar arasındaki sözleşmenin uyarlanması isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmeyle müvekkiline ait altmış adet sürücülü aracın on altı ay süre ile davalıya kiralanması konusunda anlaşıldığını, ancak sözleşme imzalandıktan sonra Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 30.12.2015 tarihli 2015/1 sayılı kararı ile günlük asgari ücretin yükseltildiğini ve asgari ücrette meydana gelen bu değişikliğin sözleşme şartlarını esaslı şekilde etkileyip müvekkili aleyhine aşırı ifa güçlüğü oluşturduğunu, söz konusu artıştan dolayı aşırı ifa güçlüğü yaşayan ve bu öngörülemez/önlenemez durum nedeniyle sözleşme koşulları fahiş oranda aleyhine değişen müvekkilinin sözleşmenin yeni şartlara uyarlanması için davalıya yaptığı başvurunun reddedildiğini, oysa 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 138. maddesine göre sözleşme hükümlerinin uyarlanmasının zorunlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları ve eldeki dava konusu ifa güçlüğüne müvekkilinin katlanmak durumunda bırakıldığı dönem itibariyle alınan eksik ödemeleri talep hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili açısından aşırı ifa yükü teşkil eden sözleşme şartlarının uyarlanmasına ve uyarlama gereğince sözleşmenin 14. maddesinde fiyat farkı talep edilemeyeceğine ilişkin hükmün; başta asgari ücrette meydana gelecek değişiklikler sebebiyle işin maliyetlerinin artması durumu olmak üzere sözleşme süresince gerçekleşecek her türlü mali yükümlülük artışlarında fiyat farkı birim fiyat esasları çerçevesinde hesaplanarak yükleniciye ödenecektir şeklinde değiştirilmesine, buna bağlı olarak sözleşme çerçevesinde kararlaştırılan 2.757.120,00 TL toplam bedelin asgari ücretteki artış dikkate alınarak yapılacak oranlamayla tekrar hesaplanmak suretiyle 3.159.031,20 TL’ye uyarlanmasına, sözleşmede yapılan uyarlamanın geriye etkili olarak sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren hüküm ve sonuç doğurmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14. maddesinde açıkça fiyat farkı verilmeyeceğinin düzenlendiğini, sözleşme hukukunun temel kuralı olan ahde vefa ilkesine göre borçlunun edimini sözleşmede üstlendiği şekilde ve sözleşmeye bağlı olarak ifa etmekle yükümlü olduğunu, sözleşmenin 14. maddesini bilerek ve anlayarak teklif veren davacının basiretli tacir gibi hareket etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.03.2018 tarihli ve 2016/162 Esas, 2018/138 Karar sayılı kararıyla; TBK'nın 138. maddesine göre asgari ücretteki beklenmeyen artışın davacı yüklenici açısından aşırı ifa güçlüğü oluşturduğu ve sözleşmenin 14. maddesinin sözleşmeye müdahale yetkisini engellemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, taraflar arasında imzalanan sözleşme bedelinin 401.911,20 TL arttırılarak 3.159.031,20 TL olarak uyarlanmasına ve uyarlamanın sözleşmenin düzenlendiği tarihten itibaren geçerli olmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.11.2020 tarihli ve 2018/2156 Esas, 2020/1607 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14. maddesinde fiyat farkı istenemeyeceğinin açık ve net bir şekilde belirlendiği gibi davacının aşırı ifa güçlüğüne yönelik iddiasını da ispatlayamadığı, basiretli tacir gibi davranması gereken davacının asgari ücretteki artışın ifa güçlüğüne sebep olduğu yönündeki iddiasının sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği, somut olayda sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması şartlarının gerçekleşmediği ve davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf talebinin reddine, davalının istinaf talebinin ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 28.02.2022 tarihli ve 2021/1227 Esas, 2022/1072 Karar sayılı kararı ile,
“… Dava, asgari ücrette meydana gelen beklenenin üzerindeki artışa dayalı olarak taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi bedelinin uyarlanması istemine ilişkindir.
Asgari ücret kanunla belirlenmekte olup, belirlenen bu asgari ücret tutarının altında işçilere ödeme yapılması mümkün değildir. Sözleşmelerde asgari ücret altında ödeme yapılmasına ilişkin hükümler bulunması kanuna aykırılık nedeniyle yok hükmündedir. Asgari ücretin altında yapılan ödemeye ihtirazi kayıt konulmadan kabul edildiği gerekçe gösterilerek bu konudaki talebin reddi asgari ücretin kamu düzenine ilişkin olması niteliğine aykırılık teşkil eder.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında 60 Adet Sürücülü Hizmet Aracı Kiralama Sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafça sözleşme bedelinin asgari ücretteki artış doğan fiyat farkı nedeniyle uyarlanmasının talep edildiği anlaşılmaktadır.
Az yukarıda belirtildiği şekilde, asgari ücret kamu düzenine ilişkindir. İşçiye asgari ücretten az ücret ödenmesi halinde devlet kamu gücünü kullanarak ücretin asgari ücret seviyesine çıkartılmasını sağlamalıdır. Tarafı kim olursa olsun sözleşmelerde asgari ücret fiyat farkı ödenmesinin önüne geçen hükümler konulması veya birtakım gerekçelerle bunun önüne geçmeye çalışılması asgari ücretin kamu düzeni niteliğiyle bağdaşmaz.
Bu durumda mahkemece, alanında uzman bilirkişi marifetiyle şoförler için sözleşme ile belirlenen ücretlerin, %22'lik fark miktarı hariç tutularak, eski ve yeni brüt asgari ücret tutarları arasındaki fiyat farkının hesaplanması ile tespit edilecek miktar üzerinden sözleşmenin uyarlanmasına karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu gerekçeyle davacı yararına bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; önceki karar gerekçesinin yanında, yapılan asgari ücret artışının ticari hayat içerisinde faaliyet gösteren ve basiretli tacir gibi hareket etmesi gereken davacı için hatta ortalama bir kişi için tahmin edilemeyen ve sözleşmenin uyarlanmasını gerektirecek olağan dışı bir artış olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, sözleşmenin uygulanması hâlinde müvekkili için aşırı ifa güçlüğü ortaya çıktığını, asgari ücret artışının fahiş oranda ve öngörülememiş olması nedeniyle müvekkili şirketin telafisi imkânsız zararlara uğradığını, davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek direnme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Uyuşmazlık
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uyarlanmasına ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği, buradan varılacak sonuca göre sözleşme bedelinin yeni asgari ücret çerçevesinde hesaplanacak bedele uyarlanmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
D. Gerekçe
1. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 138. maddesi
2. Değerlendirme
1. Somut olay değerlendirildiğinde; asgari ücrette meydana gelen artışa dayalı olarak sözleşme bedelinin uyarlanması istemiyle açılan davada Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece, asgari ücretin kamu düzenine ilişkin olduğu, sözleşmede asgari ücret fiyat farkı ödenmesinin önüne geçen hükümler konulmasının asgari ücretin kamu düzeni niteliğiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
2. Özel Dairenin bozma kararından sonra Bölge Adliye Mahkemesince taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14. maddesinde fiyat farkı istenemeyeceğinin açık ve net bir şekilde belirlendiği, yapılan asgari ücret artışının ticari hayat içerisinde faaliyet gösteren ve basiretli tacir gibi hareket etmesi gereken davacı için hatta ortalama bir kişi için bile tahmin edilemeyen olağan dışı bir artış olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
3. Ne var ki, Özel Dairece sadece asgari ücretin kamu düzenine ilişkin olduğundan bahisle ilk karar bozulup sözleşmenin uyarlanmasına ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden bir inceleme yapılmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Direnme kararı değişik gerekçe ve nedenlerle uygun bulunduğundan sözleşmenin uyarlanmasına ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi için dosyanın YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
16.04.2025 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.