AYRI ŞEHİRLERDE YAŞAYAN DEDE VE TORUN ARASINDA YATILI OLACAK VE UZMAN NEZARETİ GEREKTİRMEYECEK ŞEKİLDE KİŞİSEL İLİŞKİ TESİS EDİLMELİDİR.
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2022/9457 2022/9403
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Davacının velâyetin kaldırılmasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Velâyetin kaldırılmasına ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç). Açıklanan sebeple davacının velâyete yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacının kişisel ilişkiye yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesine gelince;
Davacı dede ile torunları 03/07/2019 doğumlu Alptuğ Y. ve 02/02/2018 doğumlu Ömer İ. arasında ilk derece mahkemesince "her ayın 3. hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00-17.00 arasında bir uzman nezareti ile görüştürülmek suretiyle kişisel ilişki kurulmasına" şeklinde kurulan kişisel ilişki, dede ve torunları arasındaki sevginin ve iletişimin kurulmasına yeterli olmadığı gibi, uzman nezareti ile kişisel ilişki, torunlar ile dede arasındaki bağların güçlendirilmesine, kişisel ilişkinin amacına uygun düşmemektedir. Davacı dede ile torunları arasında düzenlenecek kişisel ilişkinin, davacı açısından torun sevgisinin tadılması ve özlem giderilmesi, küçükler açısından da bir sevgi ortamında büyümesi ve gelişmesini sağlayacağı gibi hısımlık bağlarının da kuvvetlenmesini sağlayacaktır. Açıklanan sebeplerle, tarafların ayrı şehirlerde yaşadıkları da dikkate alınarak, dede-torun duygusunu tatmine elverişli, yatılı olacak şekilde, uzman nezareti gerektirmeyen daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Davacının velayet davasına yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE; yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple temyiz olunan bölge adliye mahkemesinin kişisel ilişkiye dair esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi hükmünün kişisel ilişki yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 22.11.2022 (Salı)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Uğur Gençcan Sedat Demirtaş Seydi Kahveci M.Kasım Çetin Erdem Şimşek
AYRI ŞEHİRLERDE YAŞAYAN DEDE VE TORUN ARASINDA YATILI OLACAK VE UZMAN NEZARETİ GEREKTİRMEYECEK ŞEKİLDE KİŞİSEL İLİŞKİ TESİS EDİLMELİDİR.
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2022/9457 2022/9403
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Davacının velâyetin kaldırılmasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Velâyetin kaldırılmasına ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç). Açıklanan sebeple davacının velâyete yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacının kişisel ilişkiye yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesine gelince;
Davacı dede ile torunları 03/07/2019 doğumlu Alptuğ Y. ve 02/02/2018 doğumlu Ömer İ. arasında ilk derece mahkemesince "her ayın 3. hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00-17.00 arasında bir uzman nezareti ile görüştürülmek suretiyle kişisel ilişki kurulmasına" şeklinde kurulan kişisel ilişki, dede ve torunları arasındaki sevginin ve iletişimin kurulmasına yeterli olmadığı gibi, uzman nezareti ile kişisel ilişki, torunlar ile dede arasındaki bağların güçlendirilmesine, kişisel ilişkinin amacına uygun düşmemektedir. Davacı dede ile torunları arasında düzenlenecek kişisel ilişkinin, davacı açısından torun sevgisinin tadılması ve özlem giderilmesi, küçükler açısından da bir sevgi ortamında büyümesi ve gelişmesini sağlayacağı gibi hısımlık bağlarının da kuvvetlenmesini sağlayacaktır. Açıklanan sebeplerle, tarafların ayrı şehirlerde yaşadıkları da dikkate alınarak, dede-torun duygusunu tatmine elverişli, yatılı olacak şekilde, uzman nezareti gerektirmeyen daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Davacının velayet davasına yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE; yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple temyiz olunan bölge adliye mahkemesinin kişisel ilişkiye dair esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi hükmünün kişisel ilişki yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 22.11.2022 (Salı)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Uğur Gençcan Sedat Demirtaş Seydi Kahveci M.Kasım Çetin Erdem Şimşek