BİLGİ ALMA VE İNCELEME İSTEMİ REDDEDİLEN PAY SAHİBİNİN TALEBİ HAKKINDA VERİLEN KARAR KESİNDİR.
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1162
KARAR NO : 2017/3675
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2015
NUMARASI : 2015/393 - 2015/471
DAVACI : Ö.D.
VEKİLİ : AV. F.K.B.
DAVALI : A. GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş.
VEKİLİ : AV. A.P.
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/07/2015 tarih ve 2015/393 - 2015/471 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi Rahime Tezcan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu ve şirketin 01/04/2015 tarihli, 2014 yılı olağan genel kurul toplantısında müvekkili tarafından gündem maddelerine ilişkin olarak bilgi alma ve inceleme hakkının kullanıldığını ancak bilgi alma hakkının gereği gibi karşılanmayıp, inceleme taleplerinin ise, tamamen reddedildiğini, sorulan sorulara gereği gibi ya da hiç yanıt verilmediğini veya çelişkili beyanlarda bulunulduğunu, bu konuda muhalefet şerhinin tutanağa yazıldığını ileri sürerek, TTK’nın 437/4. maddesi uyarınca davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilgi edinme ve inceleme yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının vekili marifetiyle toplantıda temsil edildiği, gündeme ilişkin sorulan soruların cevaplandırıldığı, toplantı başkanının gündemle ilgili konulara ilişkin bilgi alınmasına karşı çıkmayıp gündemle ilgili konularda bilgi edinme hakkının kullandırıldığı, cevapsız kalan ve muhalefet şerhinde zikredilen hususların kanunun aradığı anlamda bilgi edinme hakkı kapsamını aşan mahiyette olduğu gerekçesiyle, davanın reddine kesin olarak karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine mahkemenin 08/09/2015 tarihli ek kararı ile kararın kesin olması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen ek karar ve esas karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 7,40 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13/06/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ahmet ÖZGAN L.YAVUZ H.G. R.C.HANEDAN Dr.A.ASLAN
VURALOĞLU (M)
KARŞI OY
1- Dava, anonim şirket ortağının bilgi alma hakkına izin istemine ilişkindir.
2- Mahkemece, davacının ortağı olduğu anonim şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması ve bilgi almasına izin verilmesi isteminin reddine karar verilmiştir.
3- TTK m. 437 uyarınca pay sahiplerinin belirli şartlar kapsamında, şirketin işleyişi, ticari defter ve kayıtlarının incelenmesini isteme hakları bulunmaktadır. Maddenin 5. bendinde yer alan “(5) Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hallerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.” şeklindeki düzenlemeden, mahkemenin istemin kabulüne karar vermesi halinde kararın kesin olacağı anlaşılmaktadır. Şayet istemin reddine karar verilmiş ise bu karara karşı kanun yolunun kapalı olduğu söylenemez. Kanunun Gerekçe kısmında yer alan “Beşinci fıkra: Bilgi alma ve inceleme hakları paysahibine tanınan dava hakkı ile güçlendirilmiştir. Paysahibi sadece açık bir red halinde değil, taleplerinin cevapsız bırakılması veya cevabın ertelenmesi durumunda da hem bilgi alma hem de inceleme hakkını bir mahkeme kararı ile başarıya ulaştırabilir. Talebin cevapsız bırakılması yetersiz hesap verme ilkesine uymayan cevapları da kapsar. Beşinci fıkra mahkeme kararının hızla verilmesini sağlamaya ve temyizi de kısa sürede sonuçlandırmaya yönelik hükümleri de içermektedir” ifadelerinden de bilgi alma hakkına ilişkin bazı kararlara karşı temyiz yolunun açık olduğu zikredilmektedir. Bilgi alma isteminin kabulüne ilişkin kararların kesin olduğu kanun metninde açıkça zikredildiğine ve kanun koyucu abesle iştigal etmeyeceğine göre, temyiz yolu açık olan kısım ancak davanın reddine olan kısım olabilecektir.
4- Nitekim öğretide de aynı görüş benimsenmiş ve ret kararlarına karşı kanun yolunun açık olduğu kabul edilmiştir (TEKİNALP, Ünal, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, s. 380, b.14-84). Anılan nedenlerle Daire çoğunluğunun, mahkemelerin bilgi alma ve inceleme istemlerinin reddi kararlarına karşı da kanun yolunun kapalı olduğu yönündeki düşüncesine katılmıyorum.
Adem ASLAN
Üye
AYNI YÖNDE KARAR:
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1161
KARAR NO : 2017/3951
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2015
NUMARASI : 2014/1408 - 2015/320
DAVACI : Ö.D.
VEKİLİ : AV. F.K.B.
DAVALI : A.-K. KİMYA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : AV. A.P.
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/09/2015 tarih ve 2014/1408-2015/320 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi Sema Gizem Özdemir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette hisse sahibi olduğunu, davalı şirketin 03/11/2014 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı'nda müvekkili tarafından gündem maddelerine ilişkin olarak bilgi alma hakkının kullanıldığını ancak bilgi edinme hakkının gereği gibi karşılanmadığını, bazı soruların cevapsız bırakıldığını, bilgi edinme hakkının reddedilmiş ve gereği gibi karşılanmamış olması sebebiyle muhalefet şerhinin Genel Kurul Tutanağı'na dercedildiğini ileri sürerek TTK'nın 437/4. maddesi uyarınca davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilgi edinme ve inceleme yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, inceleme talebini daha önce ileri sürmemiş olan pay sahibinin TTK'nın 437. maddesine istinaden doğrudan mahkemeye müracaat ederek ticari defter ve kayıtların incelenmesini talep edemeyeceğini, öncelikle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dava açmaktaki amacının bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak olmadığını, şirkette kaybettiği etkinliği davalar ve şikayetler ile kazanmak ve kendisinin yeniden Yönetim Kuruluna seçilmesini sağlamak olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının gündemle ilgili konularda bilgi edinme hakkının kullandırıldığı, gündem dışı konulara ilişkin sorulara ise cevap verilmesine gerek olmadığının belirtildiği, davacının vekili ile 03/11/2014 tarihli Genel Kurul Toplantısı'nda bilgi edinme hakkını kullanmış olduğu, cevapsız kalan ve muhalefet şerhinde zikredilen hususların kanunun aradığı anlamda bilgi edinme hakkı kapsamını aşan mahiyette olduğu gerekçesiyle davanın reddine kesin olarak karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine mahkemenin 18.09.2015 tarihli ek kararı ile kararın kesin olması nedeniyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21/06/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ahmet ÖZGAN L. YAVUZ A. A. DOĞAN M. U. TARHAN E. S. BAYDAR
(M) (M)
KARŞI OY
6102 sayılı TTK 437/5 maddesinde "Bilgi alma ve inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibinin, reddi izleyen on gün içinde, diğer hallerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesine başvurabileceği, başvurunun basit yargılama usulüne göre inceleneceği, mahkeme kararının, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebileceği, mahkeme kararının kesin olduğu" hükmü getirilmiş, madde gerekçesinde de "Beşinci fıkranın, mahkeme kararının hızla verilmesini sağlamaya ve temyizi de kısa sürede sonuçlandırmaya yönelik hükümleri içerdiği" öngörülmüştür.
Madde metninde, mahkemenin davayı kabul kararından söz edilmekte olup, bu kararın ne olabileceğine ilişkin cümleden sonra kararın kesin olduğu yönünde sevk edilen hüküm, davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararına yöneliktir.
Madde metni ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde, davanın reddine ilişkin mahkeme kararının kesin kabul edilmesi mümkün değildir.
Aksi düşüncenin kabulü T.C. Anayasası'nın 36. maddesinde ifade edilen adil yargılama hakkının ve hukuk güvenliği ilkesinin ihlali anlamına da gelebilecektir.
Sonuç olarak, 6102 sayılı TTK 437/5 maddesinde düzenlenen, kararın kesinliği hali davanın kabulüne ilişkin kararlara yönelik olduğundan, eldeki davada davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle temyiz yolu açık bulunduğundan davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin kabulü ile ek kararın bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ek kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne karşıyız.
Üye Üye
Mehmet Umur TARHAN Eyüp Sabri BAYDAR
BİLGİ ALMA VE İNCELEME İSTEMİ REDDEDİLEN PAY SAHİBİNİN TALEBİ HAKKINDA VERİLEN KARAR KESİNDİR.
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1162
KARAR NO : 2017/3675
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2015
NUMARASI : 2015/393 - 2015/471
DAVACI : Ö.D.
VEKİLİ : AV. F.K.B.
DAVALI : A. GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş.
VEKİLİ : AV. A.P.
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/07/2015 tarih ve 2015/393 - 2015/471 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi Rahime Tezcan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu ve şirketin 01/04/2015 tarihli, 2014 yılı olağan genel kurul toplantısında müvekkili tarafından gündem maddelerine ilişkin olarak bilgi alma ve inceleme hakkının kullanıldığını ancak bilgi alma hakkının gereği gibi karşılanmayıp, inceleme taleplerinin ise, tamamen reddedildiğini, sorulan sorulara gereği gibi ya da hiç yanıt verilmediğini veya çelişkili beyanlarda bulunulduğunu, bu konuda muhalefet şerhinin tutanağa yazıldığını ileri sürerek, TTK’nın 437/4. maddesi uyarınca davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilgi edinme ve inceleme yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının vekili marifetiyle toplantıda temsil edildiği, gündeme ilişkin sorulan soruların cevaplandırıldığı, toplantı başkanının gündemle ilgili konulara ilişkin bilgi alınmasına karşı çıkmayıp gündemle ilgili konularda bilgi edinme hakkının kullandırıldığı, cevapsız kalan ve muhalefet şerhinde zikredilen hususların kanunun aradığı anlamda bilgi edinme hakkı kapsamını aşan mahiyette olduğu gerekçesiyle, davanın reddine kesin olarak karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine mahkemenin 08/09/2015 tarihli ek kararı ile kararın kesin olması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen ek karar ve esas karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 7,40 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13/06/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ahmet ÖZGAN L.YAVUZ H.G. R.C.HANEDAN Dr.A.ASLAN
VURALOĞLU (M)
KARŞI OY
1- Dava, anonim şirket ortağının bilgi alma hakkına izin istemine ilişkindir.
2- Mahkemece, davacının ortağı olduğu anonim şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması ve bilgi almasına izin verilmesi isteminin reddine karar verilmiştir.
3- TTK m. 437 uyarınca pay sahiplerinin belirli şartlar kapsamında, şirketin işleyişi, ticari defter ve kayıtlarının incelenmesini isteme hakları bulunmaktadır. Maddenin 5. bendinde yer alan “(5) Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hallerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.” şeklindeki düzenlemeden, mahkemenin istemin kabulüne karar vermesi halinde kararın kesin olacağı anlaşılmaktadır. Şayet istemin reddine karar verilmiş ise bu karara karşı kanun yolunun kapalı olduğu söylenemez. Kanunun Gerekçe kısmında yer alan “Beşinci fıkra: Bilgi alma ve inceleme hakları paysahibine tanınan dava hakkı ile güçlendirilmiştir. Paysahibi sadece açık bir red halinde değil, taleplerinin cevapsız bırakılması veya cevabın ertelenmesi durumunda da hem bilgi alma hem de inceleme hakkını bir mahkeme kararı ile başarıya ulaştırabilir. Talebin cevapsız bırakılması yetersiz hesap verme ilkesine uymayan cevapları da kapsar. Beşinci fıkra mahkeme kararının hızla verilmesini sağlamaya ve temyizi de kısa sürede sonuçlandırmaya yönelik hükümleri de içermektedir” ifadelerinden de bilgi alma hakkına ilişkin bazı kararlara karşı temyiz yolunun açık olduğu zikredilmektedir. Bilgi alma isteminin kabulüne ilişkin kararların kesin olduğu kanun metninde açıkça zikredildiğine ve kanun koyucu abesle iştigal etmeyeceğine göre, temyiz yolu açık olan kısım ancak davanın reddine olan kısım olabilecektir.
4- Nitekim öğretide de aynı görüş benimsenmiş ve ret kararlarına karşı kanun yolunun açık olduğu kabul edilmiştir (TEKİNALP, Ünal, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, s. 380, b.14-84). Anılan nedenlerle Daire çoğunluğunun, mahkemelerin bilgi alma ve inceleme istemlerinin reddi kararlarına karşı da kanun yolunun kapalı olduğu yönündeki düşüncesine katılmıyorum.
Adem ASLAN
Üye
AYNI YÖNDE KARAR:
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1161
KARAR NO : 2017/3951
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2015
NUMARASI : 2014/1408 - 2015/320
DAVACI : Ö.D.
VEKİLİ : AV. F.K.B.
DAVALI : A.-K. KİMYA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : AV. A.P.
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/09/2015 tarih ve 2014/1408-2015/320 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi Sema Gizem Özdemir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette hisse sahibi olduğunu, davalı şirketin 03/11/2014 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı'nda müvekkili tarafından gündem maddelerine ilişkin olarak bilgi alma hakkının kullanıldığını ancak bilgi edinme hakkının gereği gibi karşılanmadığını, bazı soruların cevapsız bırakıldığını, bilgi edinme hakkının reddedilmiş ve gereği gibi karşılanmamış olması sebebiyle muhalefet şerhinin Genel Kurul Tutanağı'na dercedildiğini ileri sürerek TTK'nın 437/4. maddesi uyarınca davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilgi edinme ve inceleme yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, inceleme talebini daha önce ileri sürmemiş olan pay sahibinin TTK'nın 437. maddesine istinaden doğrudan mahkemeye müracaat ederek ticari defter ve kayıtların incelenmesini talep edemeyeceğini, öncelikle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dava açmaktaki amacının bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak olmadığını, şirkette kaybettiği etkinliği davalar ve şikayetler ile kazanmak ve kendisinin yeniden Yönetim Kuruluna seçilmesini sağlamak olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının gündemle ilgili konularda bilgi edinme hakkının kullandırıldığı, gündem dışı konulara ilişkin sorulara ise cevap verilmesine gerek olmadığının belirtildiği, davacının vekili ile 03/11/2014 tarihli Genel Kurul Toplantısı'nda bilgi edinme hakkını kullanmış olduğu, cevapsız kalan ve muhalefet şerhinde zikredilen hususların kanunun aradığı anlamda bilgi edinme hakkı kapsamını aşan mahiyette olduğu gerekçesiyle davanın reddine kesin olarak karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine mahkemenin 18.09.2015 tarihli ek kararı ile kararın kesin olması nedeniyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21/06/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ahmet ÖZGAN L. YAVUZ A. A. DOĞAN M. U. TARHAN E. S. BAYDAR
(M) (M)
KARŞI OY
6102 sayılı TTK 437/5 maddesinde "Bilgi alma ve inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibinin, reddi izleyen on gün içinde, diğer hallerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesine başvurabileceği, başvurunun basit yargılama usulüne göre inceleneceği, mahkeme kararının, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebileceği, mahkeme kararının kesin olduğu" hükmü getirilmiş, madde gerekçesinde de "Beşinci fıkranın, mahkeme kararının hızla verilmesini sağlamaya ve temyizi de kısa sürede sonuçlandırmaya yönelik hükümleri içerdiği" öngörülmüştür.
Madde metninde, mahkemenin davayı kabul kararından söz edilmekte olup, bu kararın ne olabileceğine ilişkin cümleden sonra kararın kesin olduğu yönünde sevk edilen hüküm, davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararına yöneliktir.
Madde metni ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde, davanın reddine ilişkin mahkeme kararının kesin kabul edilmesi mümkün değildir.
Aksi düşüncenin kabulü T.C. Anayasası'nın 36. maddesinde ifade edilen adil yargılama hakkının ve hukuk güvenliği ilkesinin ihlali anlamına da gelebilecektir.
Sonuç olarak, 6102 sayılı TTK 437/5 maddesinde düzenlenen, kararın kesinliği hali davanın kabulüne ilişkin kararlara yönelik olduğundan, eldeki davada davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle temyiz yolu açık bulunduğundan davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin kabulü ile ek kararın bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ek kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne karşıyız.
Üye Üye
Mehmet Umur TARHAN Eyüp Sabri BAYDAR