KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

BORÇLU YETKİ İTİRAZINDA YETKİLİ İCRA DAİRESİNİ BELİRTMEDİĞİNDEN YETKİ İTİRAZI GEÇERSİZDİR.

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/4800
Karar No      : 2024/169

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : 
Bursa 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                                 : 02.03.2023
SAYISI                                 : 2022/490 E., 2023/100 K.

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen itirazın iptali davasında davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalıya banka aracılığıyla 384,20 TL borç para gönderdiğini, müvekkili tarafından borcun ödenmesine yönelik talepte bulunmuş olmasına rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığından Ankara 31. Müdürlüğünün 2022/4458 E. sayılı takip dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla davalının icra takibine yaptığı itirazın iptalini, Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2022/4458 E. sayılı icra takibinin devamını, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının dava açmadan önce arabuluculuğa başvuru yapması gerektiğini, müvekkilinin yerleşim yerinin Bursa olması nedeniyle yetkili mahkemenin Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin davacıyı tanımadığını, davacıdan borç almadığını savunarak davanın reddini, %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. Ankara 40. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.10.2022 tarihli ve 2022/176 E., 2022/450 K. sayılı ilamıyla; davalının usulünce yetki itirazında bulunarak Bursa Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürdüğü, yetkili Mahkemeler arasındaki tercihini Bursa Mahkemelerinden yana olarak kullandığı gerekçesiyle Mahkemenin yetkisizliğine, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 20 nci maddesi gereğince; bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden; süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin talebi halinde dosyanın yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına karar verilmiştir.

2. Dosyanın gönderildiği Bursa 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.03.2023 tarihli ve 2022/490 E., 2023/100 K. sayılı ilamıyla; itirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde usulüne uygun takip yapılmasının özel bir dava şartı olduğu, yetkisiz icra dairesinde açılan icra takiplerinde yetki itirazı mevcutsa açılan itirazın iptali davasında Mahkemece davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, davalının adresinin Yıldırım/Bursa olduğu halde icra takibinin Ankara icra dairelerinde başlatıldığı, davalı/borçlunun başlatılan icra takibine süresi içinde yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Adalet Bakanlığınca; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 50 nci maddesinin birinci fıkrasında para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasında ise yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği, yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili Mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği Mahkemeyi bildireceği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı, mahkemece davalı borçlu tarafından icra takibine itiraz edilirken yetkili olduğu ileri sürülen İcra Müdürlüğünün belirtilmediği, bu haliyle usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemeyeceği gözetilerek işin esası hakkında bir inceleme yapılıp ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı tarafından icra dosyasına yapılan yetki itirazının usule ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

3. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "Yetki ve itirazları" başlıklı 50 nci maddesi.

4.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19 uncu maddesi.

5. 6100 sayılı Kanun’un 6 ncı, 10 uncu ve 115 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun(6058 sayılı Kanun) 89 uncu maddesi.

6. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.04.2014 tarihli ve 2013/(19)-1520 E., 2014/524 K. sayılı ilamı.

7. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.03.2021 tarihli ve 2017/(13)3-2501 E., 2021/233 K. sayılı ilamı.

8. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 25.09.2023 tarihli ve 2023/5775 E., 2023/7715 K. sayılı ilamı.

9. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 31.10.2023 tarihli ve 2023/5010 E., 2023/9949 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

1. Borçlu, yetki itirazında yetkili icra dairesinin hangisi olduğunu bildirmelidir (İİK m. 50,I; HMK m. 19/2). Birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu, yetki itirazında bu (yetkili) icra dairelerinden seçtiği icra dairesini (yalnız birini) yetkili olarak bildirebilir; aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz (İİK m. 50,1; HMK m,19/2,c.2). Yani, borçlu yetki itirazında yetkili icra dairesi olarak birden fazla icra dairesini gösterirse, yetkili icra dairesini kesin olarak bildirmemiş olduğundan, böyle bir yetki itirazı geçersizdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.03.2021 tarihli ve 2017/(13)3-2501 E., 2021/233 K. sayılı ilamı).

2. Dava dosyasının incelenmesinde; davalı borçlunun hakkında başlatılan Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2022/4458 E. sayılı icra takibine "Takibe konu edilmiş işbu dekontlarda görüleceği üzere müvekkile gönderilmiş olan bedeller her ne kadar açıklamalarında "borç" yazılsa da, borç verme amacı ile gönderilmemiştir. Bu nedenle müvekkilin alacaklı tarafa karşı herhangi bir borcu bulunmamaktadır.

Müvekkil aleyhine başlatılan işbu haksız ve mesnetsiz icra takibinde TAKİBE, ASIL ALACAĞA, FAİZ VE FER'İLERİNE; GÖREV VE YETKİYE AÇIKÇA İTİRAZ EDİYORUZ." şeklinde itiraz ettiği, yetkili icra dairesini belirtmediği, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın usule uygun olmadığı anlaşıldığından Mahkemece işin esası hakkında bir inceleme yapılıp ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmektedir.

O halde, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz istemlerinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan              Üye                          Üye                     Üye                  Üye
Ömer Kerkez      Nurten Abacı Utku    Halil Özdemir     Mustafa Özer    Ferhan Temel

BİLGİ : "Birden fazla yetkili icra dairesi varsa borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir" şeklindeki Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 14 Mart 2022 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/birden-fazla-yetkili-icra-dairesi-varsa-borclu-yetki-itirazinda-sectigi-icra-dairesini-bildirmelidir