ÇOCUKLARIN VELÂYETİNİN ANNEDE BULUNMASI VE YASAL TEMSİLCİSİNİN ANNE OLMASI KARŞISINDA ANNENİN ORTAK ÇOCUKLARI YURT DIŞINA GÖTÜRME YETKİSİ BULUNMAKTADIR.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/694
Karar No : 2023/2329
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 10.11.2022
SAYISI : 2022/1257 E., 2022/1754 K.
Taraflar arasındaki velâyet hakkı sahibi anneye ortak çocuğun yurtdışına çıkış izni verilmesi ve babanın muvafakatinin aranmaması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmış olduklarını, bu evlilikten 2 ortak çocukları bulunduğunu, çocukların velâyetinin anneye verildiğini, müvekkilinin Fransa'da oturumu olduğunu, aynı hakka çocukların da sahip olduğunu, müvekkilinin çocukların Fransızca dilini öğrenmeleri için 1 yıl süreyle Fransa'ya ortak çocuklarla gitmek istediğini ancak davalının bu duruma muvafakati olmadığını iddia ederek çocukların yurt dışına çıkabilme izni verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın asılsız beyanlarını kabul etmediklerini, çocuklar ile müvekkil ve ailesinin görüşmelerinin davacı tarafından engellendiğini, çocukların yurt dışına çıkmalarının faydalı olmak yerine aksine zararlı olacağını, eğitimlerinin aksayacağını savunarak ve iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda; tarafların Küçükçekmece 7. Aile Mahkemesinin 10.07.2020 tarih ve 2019/1055 Esas, 2020/308 Karar sayılı ilamına boşanmış oldukları, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verildiği, kararın 25.09.2020 tarihinde kesinleştiği; her ne kadar davacı anne Fransa'ya yerleşmek üzere ortak çocuklarını yurt dışına çıkarmak için izin talep etmişse de; mahkememizce dinlenen davalı tanıklarının beyanlarından mevcut durumda bile ortak çocukların davalı babaları ile görüşme hususunda sıkıntılar yaşadığı, ortak çocukların yurt dışına yerleşmeleri halinde davalı babaları ile kişisel ilişkilerinin tamamen ortadan kalkması ihtimalinin bulunduğu, bu durumun yukarıda açıklanan çerçevede çocukların yüksek yararına aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü gerektiğini belirterek; kararın tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda, anne ve çocukların oturum hakkına sahip oldukları yurt dışına dil eğitimi için velâyeti annede olan çocukların yurt dışına çıkışının babanın rızasına bağlı kılınmasının ve babanın muvafakat vermemesinin, annenin ve çocukların seyahat özgürlüğünün kısıtlanması ve annenin velâyet hakkını kullanamaması neticesini doğuracağı, dolayısıyla annenin bu yönde hakimin müdahalesini isteyerek talepte bulunmasında hukuki yararının bulunduğu; toplanılan delillerden de, her ne kadar çocukların yurt dışına çıkışı için velâyet hakkına sahip olmayan babanın muvafakatinin arandığına ilişkin fiili durumun mevcut olduğuna dair dosya kapsamında araştırma yapılmamış ise de, gemi kaptanı olduğu ve uzun süreli ülke dışında çalıştığı anlaşılan davalı babanın bu isteğe karşı çıkmasında haklı neden olarak öne sürdüğü annenin kişisel ilişkiyi engellediği hususu sunulan delillerle somut bir şekilde ispat edilmediği, eldeki davada esas alınması gereken çocukların bedensel, fikri, ruhsal, eğitsel, kültürel gelişimine yönelik yararın da gözetilmesi gerektiği, anne/baba yararı ile çocuk yararı çatışırsa, çocuğun yararına üstünlük tanınacağı, bu açıklamalar ışığında, hakimin taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünden kaçınamayacağına ilişkin ilke ve esaslar da nazara alınarak, İlk Derece Mahkemesince, velâyet hakkının doğal sonucu olarak annenin bu hakkı kullanabileceği belirtilerek davanın reddine ilişkin verilen kararın isabetli görülmediği, esas alınması gereken küçüklerin üstün yararları, annenin velâyet hakkı ile Anayasal güvence altına alınan seyahat özgürlüğü gereği davacının istinaf talebi ve gösterilen istinaf nedenleri yerinde görülerek talebin kabulü ile karar tümden kaldırılarak davanın kabulü ile velâyeti anneye ait bulunan tarafların ortak çocuklarının yurt dışına çıkışlarında davalı babanın muvafakatının aranmamasına, velâyet hakkı sahibi annenin bu yetkiye haiz olduğunun tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulünün hatalı olduğunu belirterek kararın tamamı yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; velâyet hakkı sahibi anneye ortak çocuğun yurtdışına çıkış izni verilmesi ve babanın muvafakatinin aranmaması davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 182 inci maddesi, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Dava, velâyet hakkına sahip anneye, ortak çocukların yurt dışına çıkışı için izin verilmesi ve babanın muvafakatının aranmaması istemine ilişkindir. Ortak çocukların velâyetinin annede bulunması ve çocukların yasal temsilcisinin anne olması karşısında velâyet hakkının niteliği gereği annenin ortak çocukları yurt dışına götürme yetkisi bulunmaktadır. O halde küçüklerin yurt dışına çıkışı için izin verilmesi ve babanın muvafakatının aranmamasına yönelik olarak dava açılmasında davacı annenin hukuki yararı bulunmadığından 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereğince davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
A. Albayrak Doğan Rıza Sarıtaş Sedat Demirtaş Harun Can Erdem Şimşek
ÇOCUKLARIN VELÂYETİNİN ANNEDE BULUNMASI VE YASAL TEMSİLCİSİNİN ANNE OLMASI KARŞISINDA ANNENİN ORTAK ÇOCUKLARI YURT DIŞINA GÖTÜRME YETKİSİ BULUNMAKTADIR.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/694
Karar No : 2023/2329
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 10.11.2022
SAYISI : 2022/1257 E., 2022/1754 K.
Taraflar arasındaki velâyet hakkı sahibi anneye ortak çocuğun yurtdışına çıkış izni verilmesi ve babanın muvafakatinin aranmaması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmış olduklarını, bu evlilikten 2 ortak çocukları bulunduğunu, çocukların velâyetinin anneye verildiğini, müvekkilinin Fransa'da oturumu olduğunu, aynı hakka çocukların da sahip olduğunu, müvekkilinin çocukların Fransızca dilini öğrenmeleri için 1 yıl süreyle Fransa'ya ortak çocuklarla gitmek istediğini ancak davalının bu duruma muvafakati olmadığını iddia ederek çocukların yurt dışına çıkabilme izni verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın asılsız beyanlarını kabul etmediklerini, çocuklar ile müvekkil ve ailesinin görüşmelerinin davacı tarafından engellendiğini, çocukların yurt dışına çıkmalarının faydalı olmak yerine aksine zararlı olacağını, eğitimlerinin aksayacağını savunarak ve iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda; tarafların Küçükçekmece 7. Aile Mahkemesinin 10.07.2020 tarih ve 2019/1055 Esas, 2020/308 Karar sayılı ilamına boşanmış oldukları, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verildiği, kararın 25.09.2020 tarihinde kesinleştiği; her ne kadar davacı anne Fransa'ya yerleşmek üzere ortak çocuklarını yurt dışına çıkarmak için izin talep etmişse de; mahkememizce dinlenen davalı tanıklarının beyanlarından mevcut durumda bile ortak çocukların davalı babaları ile görüşme hususunda sıkıntılar yaşadığı, ortak çocukların yurt dışına yerleşmeleri halinde davalı babaları ile kişisel ilişkilerinin tamamen ortadan kalkması ihtimalinin bulunduğu, bu durumun yukarıda açıklanan çerçevede çocukların yüksek yararına aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü gerektiğini belirterek; kararın tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda, anne ve çocukların oturum hakkına sahip oldukları yurt dışına dil eğitimi için velâyeti annede olan çocukların yurt dışına çıkışının babanın rızasına bağlı kılınmasının ve babanın muvafakat vermemesinin, annenin ve çocukların seyahat özgürlüğünün kısıtlanması ve annenin velâyet hakkını kullanamaması neticesini doğuracağı, dolayısıyla annenin bu yönde hakimin müdahalesini isteyerek talepte bulunmasında hukuki yararının bulunduğu; toplanılan delillerden de, her ne kadar çocukların yurt dışına çıkışı için velâyet hakkına sahip olmayan babanın muvafakatinin arandığına ilişkin fiili durumun mevcut olduğuna dair dosya kapsamında araştırma yapılmamış ise de, gemi kaptanı olduğu ve uzun süreli ülke dışında çalıştığı anlaşılan davalı babanın bu isteğe karşı çıkmasında haklı neden olarak öne sürdüğü annenin kişisel ilişkiyi engellediği hususu sunulan delillerle somut bir şekilde ispat edilmediği, eldeki davada esas alınması gereken çocukların bedensel, fikri, ruhsal, eğitsel, kültürel gelişimine yönelik yararın da gözetilmesi gerektiği, anne/baba yararı ile çocuk yararı çatışırsa, çocuğun yararına üstünlük tanınacağı, bu açıklamalar ışığında, hakimin taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünden kaçınamayacağına ilişkin ilke ve esaslar da nazara alınarak, İlk Derece Mahkemesince, velâyet hakkının doğal sonucu olarak annenin bu hakkı kullanabileceği belirtilerek davanın reddine ilişkin verilen kararın isabetli görülmediği, esas alınması gereken küçüklerin üstün yararları, annenin velâyet hakkı ile Anayasal güvence altına alınan seyahat özgürlüğü gereği davacının istinaf talebi ve gösterilen istinaf nedenleri yerinde görülerek talebin kabulü ile karar tümden kaldırılarak davanın kabulü ile velâyeti anneye ait bulunan tarafların ortak çocuklarının yurt dışına çıkışlarında davalı babanın muvafakatının aranmamasına, velâyet hakkı sahibi annenin bu yetkiye haiz olduğunun tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulünün hatalı olduğunu belirterek kararın tamamı yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; velâyet hakkı sahibi anneye ortak çocuğun yurtdışına çıkış izni verilmesi ve babanın muvafakatinin aranmaması davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 182 inci maddesi, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Dava, velâyet hakkına sahip anneye, ortak çocukların yurt dışına çıkışı için izin verilmesi ve babanın muvafakatının aranmaması istemine ilişkindir. Ortak çocukların velâyetinin annede bulunması ve çocukların yasal temsilcisinin anne olması karşısında velâyet hakkının niteliği gereği annenin ortak çocukları yurt dışına götürme yetkisi bulunmaktadır. O halde küçüklerin yurt dışına çıkışı için izin verilmesi ve babanın muvafakatının aranmamasına yönelik olarak dava açılmasında davacı annenin hukuki yararı bulunmadığından 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereğince davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
A. Albayrak Doğan Rıza Sarıtaş Sedat Demirtaş Harun Can Erdem Şimşek