KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

DAVALI KADININ DİĞER HUSUSLARLA BİRLİKTE ORTAK KONUTA YABANCI ERKEKLER ALDIĞINDAN VE BAŞKA BİR ERKEKLE DİNİ NİKAHLA YAŞADIĞINDAN ZİNA İSPATLANMIŞTIR.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/4808
Karar No      : 2024/1461

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 22.12.2022
SAYISI                                 : 2022/2011 E., 2022/2107 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tesadüfen eşinin başka erkeklerle yapmış olduğu telefon mesajlaşmalarını, sık sık ve çeşitli saatlerde telefonla yapılmış konuşmalarının kayıtlarını ve başka bir erkekle sadakat yükümlülüğüne uymayacak şekilde çektirdiği fotoğraflarını gördüğünü, müvekkilinin bir defasında davalıyı başka bir erkekle aile konutunda yalnız kaldıklarını, evde uzun zaman geçirdiklerini öğrendiğini, müvekkili açısından evlilik birliğinin devam ettirilmesinin mümkün olamayacağını, bu durumun kendisi için kabul edilemez bir durum olduğunu, müvekkilinin psikolojik çöküntü içerisine girdiğini, davanın boşanmaya sebep olan zina eyleminin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olduğunu, davacının çocuklarına karşı olan sorumluluklarını yerine getirdiğini beyan ederek müşterek çocukların velayetlerinin kendilerine verilmesini, lehine 50.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek tarafların öncelikle zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; olayların tamamen yalan ve iftiradan ibaret olduğunu, evlendikten hemen sonra 23.08.2007 tarihinde Yakar Tekstil isimli işyerinde çalışmaya başladığını, davacının ise o tarihlerde işportacılık yaptığını, evlendikten sonra 2012 tarihinde Denizbank İstanbul Esenyurt şubesinden 38.000,00 TL kredi çektiğini, evi bu şekilde aldıklarını, evin kredisini kendisinin ödediğini, hem de çocuklarına kendisinin baktığını, davacının çalışmadığını, kızına ve ona şiddet uyguladığını, ailesinin köyden gıda yardımında bulunduğunu, eşine birçok yerden sigortalı iş tekliflerinin geldiğini, ancak çalışmadığını, eşinin başkalarının kumandası altında çalışmak istemediğini, davacının elinde ona ait olduğunu iddia ettiği mesaj ve telefon konuşma kayıtlarının olduğunu söylediğini, oysaki bu fotoğrafların Photoshop olduğunu tahmin ettiğini, kesinlikle eşini aldatmadığını ve başkasına mesaj çekmediğini, telefonunun WhatsApp’tan eşinin kardeşi Ekrem S. adına yönlendirildiğini, bu vesileyle onun adına yalan şekilde yazılar yazıldığını, bir defasında kayınbiraderinin telefonunu alarak mesajları sen mi yazdın diye kendisine sorduğunu ve ona tokat attığını, daha sonra onu babasının evine götürdüklerini, eşinin yeğeni Ebru B. ile birlikte ona komplo kurulduğunu, ancak bunu ispat edemeyeceğini, o mesajları çeken kişinin Ebru B. olduğunu, eşiyle aralarında bugüne kadar herhangi bir sorun olmadığını, davacının ailesinin onu iffetsizlikle suçladığını, bu nedenle kendisinin de boşanmayı kabul ettiğini, müşterek çocuklarının velayetlerinin tarafına verilmesini, lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece mahkemesinin 27.03.2019 tarih ve 2017/280 Esas, 2019/334 Karar sayılı kararı ile, taraflar arasında tartışmalar yaşandığı, davalı kadın eşin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle eşini aldattığı, müşterek çocuklara karşı ilgisiz davrandığı, dolayısıyla gelişen olaylarda davalı kadın eşin tam kusurlu olduğu sonuç ve kanaatiyle evlilik birliğinin devamında taraflar açısından korunmaya değer bir yararın kalmadığı ve tarafların tekrar bir araya gelmelerinin mümkün olamayacağı anlaşıldığından zina yönünden ispatlanamayan davada tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin davacı babaya verilmesine, velayeti babaya verilen ortak çocuklarla anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, erkek yararına 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata, davalı kadının nafaka talebinin reddine ve davalı tarafından usulüne uygun açılmış bir mal rejimi tasfiyesi davası bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2022 tarih ve 2019/1236 Esas, 2022/332 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince; gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı belirtilerek işin esası incelenmeksizin istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak dosyanın yeniden karar vermek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadın eşin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle eşini aldattığı, müşterek çocuklara karşı ilgisiz davrandığı, dolayısıyla gelişen olaylarda davalı kadın eşin tam kusurlu olduğu sonuç ve kanaatiyle evlilik birliğinin devamında taraflar açısından korunmaya değer bir yararın kalmadığı ve tarafların tekrar bir araya gelmelerinin mümkün olamayacağı anlaşıldığından tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davanın zina nedeniyle boşanma yönünden reddine, 10.00,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine, davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, ortak çocukları velayetlerinin davacı babaya verilmesine, anne ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, usulüne uygun açılmış bir mal rejiminin tasfiyesi davası bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; zinaya dayalı davasının reddi, kusur tespiti ve tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, kusur belirlemesi, velayet, aleyhe hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı itibari ile; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

 Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; zinaya dayalı davasının reddi, kusur tespiti ve tazminat miktarları yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velayet, aleyhe hükmedilen tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının zinasının ispatlanıp ispatlanmadığı, buna bağlı olarak erkeğin zinaya dayalı davasının reddi kararının doğru olup olmadığı, erkek yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarları ile velayet düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 161 inci ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 335 inci vd. maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Davacı erkek tarafından, öncelikle zina hukuksal nedenine dayalı olarak, mahkeme aksi kanaatte ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verilmesi talep ve dava edilmiş, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davalı kadının sadakat yükümlüğüne aykırı davranmak suretiyle eşini aldattığı, ne var ki zina olgusunu ispatlar yeterlilikte dosyada delil bulunmadığı gerekçesiyle davacı erkeğin zinaya dayalı davasının reddine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiş, karara karşı davacı erkek vekili zinaya dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi ve tazminat miktarları yönünden, davalı kadın vekili ise kusur belirlemesi, velayet ve aleyhe hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca aynı yönlerden temyiz edilmiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta yapılan yargılanma, toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanlarından davalı kadının ortak konuta yabancı erkekler aldığı, başka bir erkekle Ankara Çayırhana gittiği ve 7 - 8 ay kadar bu kişi ile dini nikahlı olarak birlikte yaşadığı, daha sonra köyüne geri döndüğü, suçluluk duygusundan evinin balkonundan aşağı atlamak suretiyle intihara teşebbüs ettiği, başka bir erkekle yanak yanağa fotoğraflarının bulunduğu, davacı tarafından sunulan mesaj dökümlerinin davalı kadın tarafından kabul edildiği, tüm bunların kadının zinasının varlığını kabule elverişli olduğu ve zinanın kabulüne karine sayılacağı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında Mahkemece tarafların zina nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının davacı erkek yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre kadın vekilinin tüm, erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan                           Üye                  Üye                       Üye                     Üye
Mehmet Kasım Çetin     Rıza Sarıtaş     Sedat Demirtaş     Seydi Kahveci     Harun Can