KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

DAVALI LEHİNE HÜKMEDİLECEK VEKALET ÜCRETİNİN, DAVA TARİHİNDEKİ YABANCI PARA KARŞILIĞI KUR ÜZERİNDEN HÜKMEDİLMESİ GEREKİR.

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/5717
Karar No      : 2024/4063

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : 
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 12.10.2023
SAYISI                                 : 2022/1433 E., 2023/2181 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davacının başvurusunun esastan reddine, davalının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında imzalanan 04.10.2013 tarihli rödovans sözleşmesi ile davalı adına kayıtlı 6.842 sicil, 24.7.52 erişim numaralı II. grup mermer sahasının, rödovansçı olarak ruhsatın bitiş tarihine ve temdit sonrası 30 yıl boyunca işletilmek üzere kiralandığını, davalının sözleşmeye binaen Orman Bölge Müdürlüğüne izin talebinde bulunduğunu ancak ruhsat sahasının ÇED muafiyetinin 6,84 ha’lık sınırlı bir alanı kapsadığı ve bu alanın hem davalının üretim yaptığı alanı hem de müvekkilinin üretim planladığı alanı kapsamadığının anlaşıldığını, bu nedenle orman izin dosyasının "ÇED gerekli değildir" kararı alınana kadar askıya alındığını, sözleşmenin (4.) maddesinde belirtilen yer tesliminin, sahada ÇED muafiyeti veya "ÇED gerekli değildir" kararı bulunmadığından gerçekleşmediğini, bu nedenle işe başlanamadığını ve müvekkilinin mağdur olduğunu, rödovans sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek; ödenen 50.000,00 USD’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasının vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faizi ile fiili ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek tahsilini, müvekkilinin yaptığı masraflara istinaden şimdilik 50.000,00 TL ve gelir kaybı için şimdilik 100.000,00 TL tazminatın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; sözleşme imzalandıktan sonra dava konusu sahanın davacıya teslim edildiğini, yer tesliminin gerçekleşmediği gibi bir durumun söz konusu olmadığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede, davacıya sözleşmeye konu sahanın ÇED muafiyeti kapsamında olduğuna ya da bu saha için ÇED gerekli değildir kararı bulunduğuna dair herhangi bir taahhüdünün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan 08.12.2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek, ÇED izni ve orman izinlerinin alınamamasında ve rödovans sahasında üretim faaliyetlerine başlanamamasında davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, orman izin alanında aşım-taşım yapılan alanın, rödovans sözleşme alanı dışında kalması nedeniyle davalının kusurlu sayılamayacağı, davalının sözleşme gereğince üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davalının kusurlu olduğunu, sözleşme gereği üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmeyen davalının kusurlu olduğunu, davanın açıklığa kavuşması için orman ve maden mühendisliği alanında uzman bilirkişiler tarafından inceleme yapılması gerektiğini, son alınan rapor ve alınan müzekkere cevaplarının önceki raporlarla ve müvekkiline verilen cevaplarla uyuşmadığını, keşif yapılarak yeni bir heyetten rapor alınması gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; davanın alacak davası olduğunu, ortada maddi tazminat talepli bir dava olmadığı için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) (13/4.) maddesinin somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığını, lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından yapılan yargılama giderleri ile ilgili bir hüküm kurulmadığını ileri sürerek, kararın bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu maden sahasının davacı kiracıya teslim edildiği, taraflar arasındaki rödovans sözleşmesine göre ÇED muafiyeti veya "ÇED gerekli değildir" kararının alınması hususunda davalı kiraya verene herhangi bir yükümlülük yüklenmediği, davacının rödovans sözleşmesi gereğince davalı adına düzenlemesi gereken vekaletnameleri düzenlemiş olduğu, bu durumda ÇED muafiyeti ve "ÇED gerekli değildir" kararlarını alma yükümlülüğünün tacir olan davacı kiracıda olduğu, kiracının sözleşme imzalamadan önce kiralanan taşınmazın vasfını araştırarak, ilgili kararların alınıp alınamayacağı hususunda gerekli hususları tespit ettirmesi gerektiği, davacının taşınmazı hali hazırdaki durumunu bilerek kiraladığının kabulü gerektiği, bu nedenle kira sözleşmesinin başlangıcında kiralananda bir ayıp bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak alacak istemine ilişkin davanın tümden reddi halinde AAÜT'nin davalı lehine tahsiline karar verilmesi istenilen yabancı para alacağının, karar tarihi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığı esas alınarak, davalı lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinden bahisle; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına yönelik davanın reddine, rödovans bedelinin ve teminatın iadesi istemi için dava değeri (Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuruna göre belirlenen) 1.389,960 TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 3 üncü kısmına göre hesaplanan 182.895,60 TL nispi vekalet ücreti ile yapılan masraflar ve yoksun kalınan kar yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13/1 inci maddesi uyarınca maktu olarak hesaplanan 10.700,00 TL olmak üzere toplam 193,595,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş ayrıca vekalet ücretine ilişkin kurulan hükmün hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 Uyuşmazlık, rödovans sözleşmesinin haklı olarak feshedildiği iddiası ile peşin ödenen bedellerin iadesi ile tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 357 ve devamı maddeleri,

2. 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 7 nci maddesi,

3. Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği,

4. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile taraflar arasında imzalanan rödovans sözleşmesi koordinatlarında belirtilen alanlarda madencilik faaliyetinin yapılmasına engel bir durum bulunmadığı hususunun belirlenmesine, sözleşmede davalıya ayrıca bir yükümlülük yüklenmemiş olmasına, davalı tarafça üzerine düşen sorumlulukların yerine getirilerek vekaletname düzenlenmiş olmasına, sözleşme ile birlikte dava konusu sahanın davacıya teslim edilmiş olmasına ve davacının kiralananda altyapı çalışmalarına başlamasına, tacir olması nedeniyle basiretli davranmakla yükümlü bulunan davacının rödovans sözleşmesi imzalamadan ve yeri teslim almadan önce gerekli araştırma ve incelemeleri yapması, maden ocağını konunun eksperlerine incelettirmesi, gerekli hukuki izin ve ruhsatlar yönünden araştırma yapmış olması gerekmesine, bu nedenlerle feshin haksız olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Davanın reddedilmesi nedeniyle davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin; dava tarihindeki yabancı para karşılığı kur üzerinden hükmedilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince; karar tarihi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığı esas alınarak davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin hüküm fıkrasının (B) bendinde yer alan dördüncü paragrafı çıkartılarak yerine "Rödovans bedelinin ve teminatın iadesi istemi için dava değeri (Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuruna göre belirlenen) 284.920,00 TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3 kısmına göre hesaplanan 44.738,00 TL nispi vekalet ücreti ile yapılan masraflar ve yoksun kalınan kar yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca maktu olarak hesaplanan 10.700,00 TL olmak üzere toplam 55.438,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ifadesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan V.          Üye                        Üye              Üye                           Üye
Filiz Pınarcı        Dr. Adem Aslan      Emir Ateş     Muzaffer Gürkanlı     Ferhan Temel