HAKEM KURULU TARAFSIZLIĞIN YARGILAMA SÜRESİNCE KORUNMASI VE TARAFSIZLIK ŞÜPHESİNİ UYANDIRACAK HAL VE DAVRANIŞLARDAN KAÇINILMASI İLKESİNE AYKIRI HAREKET ETMİŞTİR.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/536
Karar No : 2024/1358
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
(İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 30.11.2023
SAYISI : 2023/8 E., 2023/7 K.
Taraflar arasındaki Hakem Kurulu Kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kuruluna başvuruda bulunduklarını ancak, Hakem Kurulunun 07.01.2023 tarihinde yapılan oturumunda düzenli bir tutanağın yazılmadığını, iddia ve savunmanın özünü teşkil eden beyanlarının eksik şekilde tutanağa geçirildiğini, kararın duruşmada alınmadığını ve içeriği hakkında bilgi verilmediğini, Kurulun usul hukuka aykırı işlem yaptığını, soruşturmayı eksik yaptığını, delil toplamadan yanlı ve hukuka aykırı kararla tespiti istemediklerine karar verdiğini, sözleşmeye aykırılığın ve gizli ayıbın tespiti için sundukları delillerin toplanmadığını, tahkim yargılamasında yerinde keşif yapılması gerekirken bu konuda bir işlem yapılmadığını, delil tespiti ile sunulan bilgi ve belgelerin görmezden gelindiğini, TBK'nın 221 inci maddesine göre, satıcı, satılanın ayıbını alıcıdan hile ile gizlemiş ise, satımda tekeffül hükmünü kaldıran veya sınırlayan her türlü şartın batıl olduğunu, bu durum kamu düzenini ilgilendirdiğinden HMK'nın 439/2-ğ maddesi gereğince Hakem Heyeti kararının iptal edilmesi gerektiğini, davalının sözleşmenin başında mikado cinsi kayısılarda aşı-anaç uyuşmazlığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması halinde zarardan sorumlu olacağını ileri sürerek, Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kurulunun 13/06/2023 tarih ve HK-2023/95 sayılı dosyada verilen kararının HMK'nun 439/2-(d) ve (ğ) maddesine aykırılığının tespiti ile kararın iptaline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; yasal süresi içinde açılan bir dava bulunmadığını, kararın mevzuatta belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde verildiğini, Hakem Kurulunca düzenlenen tutanağın hukuka aykırı olduğuna ilişkin taleplerin geçersiz olduğunu, davacı tarafından yaptırılan ve itiraza uğrayan delil tespitinin hükme esas alınamayacağını, davacı tarafından sunulan ADÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Fitopatoloji Laboratuvar sonuçlarının yetersiz olduğunu, davacının gönderdiği 16.05.2022 tarihli ihtarnamede satın aldığı fidanlarla ilgili olarak yalnızca 250 adet ağaçta kayısı çeşidinin farklılığından bahsedildiğini, fidanlardaki hastalık, kırılma, aşı-anaç uyuşmazlığı veya anaç farklılığıyla ilgili bir iddia veya sorun bildirilmediğini, davacının sözleşmede Myrobolan 29 C anacı yazılı ise de Myrobolan B anacı üzerine aşılanmış mikado kayısı fidanları satın aldığını, davacıya satış sırasında teslim edilen fatura ve sertifikalarda da kullanılan anacın Myrobolan B olduğunun yazdığını, iddia edilen "ayıbın" gizli değil, açık ayıp olarak nitelendirilebileceğini, bu durumda davacının TTK ve TBK hükümlerine göre ayıp ihbar sürelerine uygun davranmadığından satılanı bu haliyle kabul etmiş sayılacağını, davacıya satışı yapılan fidanlardaki kırılmaların anaç-aşı uyuşmazlığından değil, bölgede oluşan aşırı rüzgar ve fırtınalardan meydana geldiğini, zarardan sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin, tüplü kayısı fidanı satışına ilişkin 08.01.2021 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı, davanın, davacı alıcının, davalı satıcı ile yaptıkları sözleşme ile satın aldığı Myrobolan 29 C (doku kültürü yöntemiyle üretilmiş) mikado kayısı fidanlarında anaç-aşı uyuşmazlığı, kayısı fidanları içinde başka cins kayısı fidanlarının da bulunması, fidanların aşı yerlerinden kırılması ve kayısı fidanlarında fitoplazma hastalığı bulunması nedeniyle kayısı fidanı satışının ayıplı olmasından kaynaklanan şimdilik 965.985,00 TL zararın tahsiline ilişkin olduğu, dava konusu uyuşmazlığın Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kurulu Komisyonunun 23.02.2023 tarihli ve HK-2022-03 sayılı gerekçeli karar toplantı tutanağı ile verdiği davanın tümden reddine ilişkin kararın iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı, iptal davasının süresinde açıldığı, tahkime konu uyuşmazlığın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri satış sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle tahkime elverişli olduğu, Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kurulu Komisyonunun 11.11.2022 tarihli ve HK-2022-03 sayılı duruşmalı toplantı ve ara karar tutanağının 1. maddesinde, "davanın sözleşmede belirtilen anaç dışında bir anaç sertifikası ile sevk edilmesi, fidanlardaki fitoplazma iddiası ve aşı yerinden kırılmadan kaynaklanan zararın tazmini yönünden reddine, diğer talepler hakkında inceleme yapılmasına” yönelik ara karar tesis edilmesi suretiyle kısmi karar verilmiş ise de kararın sehven verildiğinin eldeki Hakem Kurulu kararında ifade edildiği, bu ara karardan sonra Hakem Kurulunca tahkim yargılamasına devam edilerek nihai kararın verildiği, buna göre tahkim yargılamasında ve karar içeriğinde kamu düzenini ihlal eden bir husus bulunmadığından kararın kamu düzenine de aykırı olmadığı, dava konusu Hakem Kurulu kararı incelendiğinde, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları delillerin incelenip değerlendirilmesi suretiyle uyuşmazlık hakkında karar verildiği, taraflarca yazılı şekilde tahkim şartının kararlaştırıldığı, tahkim sözleşmesinin geçerli olduğu, hakem kurulunun hukuku doğru uygulayıp uygulamadığı, başka bir ifade ile kararın pozitif hukuk kurallarına göre isabetli olup olmadığı, bir iptal sebebi olmadığından, davada inceleme kapsamı dışında bulunduğu, Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kurulu Komisyonunun 23.02.2023 tarihli ve HK-2022-03 sayılı gerekçeli karar toplantı tutanağı ile verilen davanın tümden reddine ilişkin kararın iptaline yönelik açılan davada HMK'nın 439/2-(d) (f) ve (ğ) maddesine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Hakem Kurulunun ilk kararının nihai karar mı, ara karar mı olduğunun karar içeriği ve kararın sonuç bölümünden anlaşılamadığını, kurulun 07.01.2023 tarihinde müvekkiline tebliğ ettiği oturum tutanağında düzenli bir tutanağın yazılmadığını, iddia ve savunmanın özünü teşkil eden beyanlarının eksik ve bir birisi ile ilgisiz şekilde tutanağa geçirildiğini, tutanağın toplantı sırasında veya oturumun bitiminde tebliğ edilmediğini, kararın duruşmada alınmadığını ve içeriği hakkında bilgi verilmediği için tutulan zaptın duruşma tutanağı niteliğini taşımadığının tebliğden sonra anlaşıldığını, davanın esası hakkında karar verip aynı zamanda keşif için davacının görüşünün sorulmasının yargılama ilkeleri ile çeliştiğini, dava açıldığı sırada mahkemece tespiti yaptırılan ve yeni kırılan örneklerini heyete gösterdiği yeni kırılan fidanların bedelinin tazmini ile değişik 200 civarındaki fidanın menfi zararlarının tespiti istendiğini, heyetin ise taleplerin birisi hakkında ret kararı vererek iş bu iptal davasını açabileceğinin kararın “Sonuç” kısmında ihtar ettiğini, diğer talepleri hakkında ise keşif yaptırıp yaptırmayacaklarını ihtar ederek dosyada nihai karar vermediğini belirttiğini, bu durumun HMK’nın 294 üncü maddesine aykırı olduğunu, sözleşmeye aykırılığın tespitinin ve gizli ayıbın tespiti için sunulan delilleri toplamadığını, sözleşmeye aykırılık bulunduğu belirterek, kararın bozulmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Hakem Kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 439 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davacı vekili; Hakem Kurulunun eksik tahkikat yaptığı, taleplerinin ve delillerinin tam ve doğru olarak değerlendirilmediği, taleplerine rağmen bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, Kurulun ilk kararının nihai karar mı, ara karar mı olduğunun karar içeriği ve kararın sonuç bölümünden anlaşılamadığını, Heyetin bir taraftan davanın esası hakkında nihai kararını verirken, bir taraftan ara karar oluşturduğunu, ihsası reyde bulunduğunu ileri sürerek, Hakem Kurulu kararının iptalini talep etmiştir.
2. Çekişmeli ve çekişmesiz yargı işlerinde, bu yargılamalarla bağlantılı geçici hukuki korumalarda, icra takiplerinde, tahkim yargılamasında ve hatta alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında, her bir yargılama ve çözüm yolunda uyuşmazlığın niteliğiyle bağlantılı şekilde tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına uygun davranılmalıdır (Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 07.02.2012 tarihli ve 2011/15852 E., 2012/1321 K. sayılı ilamı). Bu ilkeler sonucu tahkim yargılamasında hakemlerce taraflara eşit davranılması ve hukuki dinlenilme hakkının hakem yargılaması sürecinde devam etmesi gerekir. Doktrin ve Yargıtay uygulamalarında tarafların eşitliği ilkesinden, gerek hakemler gerekse mahkemeler ya da alternatif uyuşmazlık çözüm yolunu yürütenler tarafından yapılan yargılama ve çözüm üretiminde tarafların iddia ve savunmalarını sunmaları konusunda her bir tarafa eşit olanak ve süre tanınması, tarafsız davranılıp, tarafsızlığın yargılama süresince korunması ve tarafsızlık şüphesini uyandıracak hal ve davranışlardan kaçınılmasının anlaşılması gerektiği kabul edilmektedir (Prof. Dr. İbrahim Özbay Tahkim s. 236, 239, Prof. Dr. Turgut Kalpsüz, Türkiye'de Milletlerarası Tahkim s. 41).
3. Tahkim dosyasının incelenmesinde; Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kurulu Komisyonunun 11.11.2022 tarihli duruşmalı toplantı ve ara karar tutanağının “İnceleme ve Karar “ kısmında davacının talepleri hakkında değerlendirme yapılarak karar alındığı ve heyetin kanaat bildirdiği ve yine “ Sonuç” kısmında da “yukarıda sayılan gerekçelerde; davanın sözleşmede belirtilen anaç dışında bir anaç sertifikası ile sevk edilmesi, fidanlardaki fitoplazma iddiası ve aşı yerinden kırılmadan kaynaklanan zararın tazmini yönünden reddine, ..... bilirkişi keşfinin fiili olarak mümkün olup olmadığı hususunun sorulmasına;...... mümkün olması halinde bilirkişinin görevlendirilmesine;..... karara karşı 1 ay içinde iptal davası açma hakkının olduğunun taraflara bildirilmesine” şeklinde karar verildiği görülmüştür. Hakem Kurulu 23.02.2023 tarihli gerekçeli karar toplantı tutanağında 11.11.2022 tarihli duruşma sonrasında, davanın kısmen reddine dair ibarelerin sehven yazılmış olduğunu beyan etmiş ise de; 11.11.2022 tarihli tutanak bütün olarak incelendiğinde, Kurulun, tutanağının "İnceleme ve Karar" kısmında davacının talepleri hakkında değerlendirme yapılarak karar alındığı ve kanaat bildirdiği görüldüğünden sehven yazıldığına dair gerekçesine itibar edilmemiştir. Hal böyle olunca Hakem Kurulunun yukarıda belirtilen tarafların iddia ve savunmalarını sunmaları konusunda tarafsız davranılıp, tarafsızlığın yargılama süresince korunması ve tarafsızlık şüphesini uyandıracak hal ve davranışlardan kaçınılması ilkesine aykırı hareket ettiği görülmüştür. Bu durumda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Kerkez Filiz Pınarcı Emir Ateş Muzaffer Gürkanlı İsmail Ulukul
HAKEM KURULU TARAFSIZLIĞIN YARGILAMA SÜRESİNCE KORUNMASI VE TARAFSIZLIK ŞÜPHESİNİ UYANDIRACAK HAL VE DAVRANIŞLARDAN KAÇINILMASI İLKESİNE AYKIRI HAREKET ETMİŞTİR.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/536
Karar No : 2024/1358
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
(İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 30.11.2023
SAYISI : 2023/8 E., 2023/7 K.
Taraflar arasındaki Hakem Kurulu Kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kuruluna başvuruda bulunduklarını ancak, Hakem Kurulunun 07.01.2023 tarihinde yapılan oturumunda düzenli bir tutanağın yazılmadığını, iddia ve savunmanın özünü teşkil eden beyanlarının eksik şekilde tutanağa geçirildiğini, kararın duruşmada alınmadığını ve içeriği hakkında bilgi verilmediğini, Kurulun usul hukuka aykırı işlem yaptığını, soruşturmayı eksik yaptığını, delil toplamadan yanlı ve hukuka aykırı kararla tespiti istemediklerine karar verdiğini, sözleşmeye aykırılığın ve gizli ayıbın tespiti için sundukları delillerin toplanmadığını, tahkim yargılamasında yerinde keşif yapılması gerekirken bu konuda bir işlem yapılmadığını, delil tespiti ile sunulan bilgi ve belgelerin görmezden gelindiğini, TBK'nın 221 inci maddesine göre, satıcı, satılanın ayıbını alıcıdan hile ile gizlemiş ise, satımda tekeffül hükmünü kaldıran veya sınırlayan her türlü şartın batıl olduğunu, bu durum kamu düzenini ilgilendirdiğinden HMK'nın 439/2-ğ maddesi gereğince Hakem Heyeti kararının iptal edilmesi gerektiğini, davalının sözleşmenin başında mikado cinsi kayısılarda aşı-anaç uyuşmazlığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması halinde zarardan sorumlu olacağını ileri sürerek, Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kurulunun 13/06/2023 tarih ve HK-2023/95 sayılı dosyada verilen kararının HMK'nun 439/2-(d) ve (ğ) maddesine aykırılığının tespiti ile kararın iptaline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; yasal süresi içinde açılan bir dava bulunmadığını, kararın mevzuatta belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde verildiğini, Hakem Kurulunca düzenlenen tutanağın hukuka aykırı olduğuna ilişkin taleplerin geçersiz olduğunu, davacı tarafından yaptırılan ve itiraza uğrayan delil tespitinin hükme esas alınamayacağını, davacı tarafından sunulan ADÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Fitopatoloji Laboratuvar sonuçlarının yetersiz olduğunu, davacının gönderdiği 16.05.2022 tarihli ihtarnamede satın aldığı fidanlarla ilgili olarak yalnızca 250 adet ağaçta kayısı çeşidinin farklılığından bahsedildiğini, fidanlardaki hastalık, kırılma, aşı-anaç uyuşmazlığı veya anaç farklılığıyla ilgili bir iddia veya sorun bildirilmediğini, davacının sözleşmede Myrobolan 29 C anacı yazılı ise de Myrobolan B anacı üzerine aşılanmış mikado kayısı fidanları satın aldığını, davacıya satış sırasında teslim edilen fatura ve sertifikalarda da kullanılan anacın Myrobolan B olduğunun yazdığını, iddia edilen "ayıbın" gizli değil, açık ayıp olarak nitelendirilebileceğini, bu durumda davacının TTK ve TBK hükümlerine göre ayıp ihbar sürelerine uygun davranmadığından satılanı bu haliyle kabul etmiş sayılacağını, davacıya satışı yapılan fidanlardaki kırılmaların anaç-aşı uyuşmazlığından değil, bölgede oluşan aşırı rüzgar ve fırtınalardan meydana geldiğini, zarardan sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin, tüplü kayısı fidanı satışına ilişkin 08.01.2021 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı, davanın, davacı alıcının, davalı satıcı ile yaptıkları sözleşme ile satın aldığı Myrobolan 29 C (doku kültürü yöntemiyle üretilmiş) mikado kayısı fidanlarında anaç-aşı uyuşmazlığı, kayısı fidanları içinde başka cins kayısı fidanlarının da bulunması, fidanların aşı yerlerinden kırılması ve kayısı fidanlarında fitoplazma hastalığı bulunması nedeniyle kayısı fidanı satışının ayıplı olmasından kaynaklanan şimdilik 965.985,00 TL zararın tahsiline ilişkin olduğu, dava konusu uyuşmazlığın Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kurulu Komisyonunun 23.02.2023 tarihli ve HK-2022-03 sayılı gerekçeli karar toplantı tutanağı ile verdiği davanın tümden reddine ilişkin kararın iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı, iptal davasının süresinde açıldığı, tahkime konu uyuşmazlığın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri satış sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle tahkime elverişli olduğu, Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kurulu Komisyonunun 11.11.2022 tarihli ve HK-2022-03 sayılı duruşmalı toplantı ve ara karar tutanağının 1. maddesinde, "davanın sözleşmede belirtilen anaç dışında bir anaç sertifikası ile sevk edilmesi, fidanlardaki fitoplazma iddiası ve aşı yerinden kırılmadan kaynaklanan zararın tazmini yönünden reddine, diğer talepler hakkında inceleme yapılmasına” yönelik ara karar tesis edilmesi suretiyle kısmi karar verilmiş ise de kararın sehven verildiğinin eldeki Hakem Kurulu kararında ifade edildiği, bu ara karardan sonra Hakem Kurulunca tahkim yargılamasına devam edilerek nihai kararın verildiği, buna göre tahkim yargılamasında ve karar içeriğinde kamu düzenini ihlal eden bir husus bulunmadığından kararın kamu düzenine de aykırı olmadığı, dava konusu Hakem Kurulu kararı incelendiğinde, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları delillerin incelenip değerlendirilmesi suretiyle uyuşmazlık hakkında karar verildiği, taraflarca yazılı şekilde tahkim şartının kararlaştırıldığı, tahkim sözleşmesinin geçerli olduğu, hakem kurulunun hukuku doğru uygulayıp uygulamadığı, başka bir ifade ile kararın pozitif hukuk kurallarına göre isabetli olup olmadığı, bir iptal sebebi olmadığından, davada inceleme kapsamı dışında bulunduğu, Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kurulu Komisyonunun 23.02.2023 tarihli ve HK-2022-03 sayılı gerekçeli karar toplantı tutanağı ile verilen davanın tümden reddine ilişkin kararın iptaline yönelik açılan davada HMK'nın 439/2-(d) (f) ve (ğ) maddesine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Hakem Kurulunun ilk kararının nihai karar mı, ara karar mı olduğunun karar içeriği ve kararın sonuç bölümünden anlaşılamadığını, kurulun 07.01.2023 tarihinde müvekkiline tebliğ ettiği oturum tutanağında düzenli bir tutanağın yazılmadığını, iddia ve savunmanın özünü teşkil eden beyanlarının eksik ve bir birisi ile ilgisiz şekilde tutanağa geçirildiğini, tutanağın toplantı sırasında veya oturumun bitiminde tebliğ edilmediğini, kararın duruşmada alınmadığını ve içeriği hakkında bilgi verilmediği için tutulan zaptın duruşma tutanağı niteliğini taşımadığının tebliğden sonra anlaşıldığını, davanın esası hakkında karar verip aynı zamanda keşif için davacının görüşünün sorulmasının yargılama ilkeleri ile çeliştiğini, dava açıldığı sırada mahkemece tespiti yaptırılan ve yeni kırılan örneklerini heyete gösterdiği yeni kırılan fidanların bedelinin tazmini ile değişik 200 civarındaki fidanın menfi zararlarının tespiti istendiğini, heyetin ise taleplerin birisi hakkında ret kararı vererek iş bu iptal davasını açabileceğinin kararın “Sonuç” kısmında ihtar ettiğini, diğer talepleri hakkında ise keşif yaptırıp yaptırmayacaklarını ihtar ederek dosyada nihai karar vermediğini belirttiğini, bu durumun HMK’nın 294 üncü maddesine aykırı olduğunu, sözleşmeye aykırılığın tespitinin ve gizli ayıbın tespiti için sunulan delilleri toplamadığını, sözleşmeye aykırılık bulunduğu belirterek, kararın bozulmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Hakem Kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 439 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davacı vekili; Hakem Kurulunun eksik tahkikat yaptığı, taleplerinin ve delillerinin tam ve doğru olarak değerlendirilmediği, taleplerine rağmen bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, Kurulun ilk kararının nihai karar mı, ara karar mı olduğunun karar içeriği ve kararın sonuç bölümünden anlaşılamadığını, Heyetin bir taraftan davanın esası hakkında nihai kararını verirken, bir taraftan ara karar oluşturduğunu, ihsası reyde bulunduğunu ileri sürerek, Hakem Kurulu kararının iptalini talep etmiştir.
2. Çekişmeli ve çekişmesiz yargı işlerinde, bu yargılamalarla bağlantılı geçici hukuki korumalarda, icra takiplerinde, tahkim yargılamasında ve hatta alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında, her bir yargılama ve çözüm yolunda uyuşmazlığın niteliğiyle bağlantılı şekilde tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına uygun davranılmalıdır (Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 07.02.2012 tarihli ve 2011/15852 E., 2012/1321 K. sayılı ilamı). Bu ilkeler sonucu tahkim yargılamasında hakemlerce taraflara eşit davranılması ve hukuki dinlenilme hakkının hakem yargılaması sürecinde devam etmesi gerekir. Doktrin ve Yargıtay uygulamalarında tarafların eşitliği ilkesinden, gerek hakemler gerekse mahkemeler ya da alternatif uyuşmazlık çözüm yolunu yürütenler tarafından yapılan yargılama ve çözüm üretiminde tarafların iddia ve savunmalarını sunmaları konusunda her bir tarafa eşit olanak ve süre tanınması, tarafsız davranılıp, tarafsızlığın yargılama süresince korunması ve tarafsızlık şüphesini uyandıracak hal ve davranışlardan kaçınılmasının anlaşılması gerektiği kabul edilmektedir (Prof. Dr. İbrahim Özbay Tahkim s. 236, 239, Prof. Dr. Turgut Kalpsüz, Türkiye'de Milletlerarası Tahkim s. 41).
3. Tahkim dosyasının incelenmesinde; Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kurulu Komisyonunun 11.11.2022 tarihli duruşmalı toplantı ve ara karar tutanağının “İnceleme ve Karar “ kısmında davacının talepleri hakkında değerlendirme yapılarak karar alındığı ve heyetin kanaat bildirdiği ve yine “ Sonuç” kısmında da “yukarıda sayılan gerekçelerde; davanın sözleşmede belirtilen anaç dışında bir anaç sertifikası ile sevk edilmesi, fidanlardaki fitoplazma iddiası ve aşı yerinden kırılmadan kaynaklanan zararın tazmini yönünden reddine, ..... bilirkişi keşfinin fiili olarak mümkün olup olmadığı hususunun sorulmasına;...... mümkün olması halinde bilirkişinin görevlendirilmesine;..... karara karşı 1 ay içinde iptal davası açma hakkının olduğunun taraflara bildirilmesine” şeklinde karar verildiği görülmüştür. Hakem Kurulu 23.02.2023 tarihli gerekçeli karar toplantı tutanağında 11.11.2022 tarihli duruşma sonrasında, davanın kısmen reddine dair ibarelerin sehven yazılmış olduğunu beyan etmiş ise de; 11.11.2022 tarihli tutanak bütün olarak incelendiğinde, Kurulun, tutanağının "İnceleme ve Karar" kısmında davacının talepleri hakkında değerlendirme yapılarak karar alındığı ve kanaat bildirdiği görüldüğünden sehven yazıldığına dair gerekçesine itibar edilmemiştir. Hal böyle olunca Hakem Kurulunun yukarıda belirtilen tarafların iddia ve savunmalarını sunmaları konusunda tarafsız davranılıp, tarafsızlığın yargılama süresince korunması ve tarafsızlık şüphesini uyandıracak hal ve davranışlardan kaçınılması ilkesine aykırı hareket ettiği görülmüştür. Bu durumda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Kerkez Filiz Pınarcı Emir Ateş Muzaffer Gürkanlı İsmail Ulukul