
İHTARNAMEYE CEVAP VERİLMİŞSE TEMERRÜT, İHTARNAMEYE CEVAP TARİHİNDE GERÇEKLEŞİR.
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2644
KARAR NO : 2024/3439
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 21.03.2023
NUMARASI : 2022/967 E., 2023/265 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 15.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davalı vekili Avukat E.C.E. ile davacı vekili Avukat H.B.B.'nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, Irak ve komşu Arap ülkelerine ihraç edilmek üzere "K.N" markalı portakal şuruplarını davalı şirkete ürettirdiğini ve müvekkiline teslim edilen bu ürünlerin, Irak'ta mukim dava dışı Y. Company For General Trading Şirketine ihraç edildiğini, ancak ihraç edilen ürünlerde kısa sürede ayrışıp koyulaşma probleminin meydana geldiğini, sevk edilen ve Irak içerisinde dağıtımı yapılan malların büyük bir bölümünün Y. Company tarafından iade edildiğini, Y. firmasının toplam 373.038 USD tutarında iade fatura kestiğini ve bu tutarın üç gün içerisinde ödenmesinin talep edildiğini, bu durumun davalı şirkete 15.10.2012 ihtarname keşide edilerek, müvekkiline yansıtılan 373.038,00 USD nin üç gün içerisinde ödenmesinin ve malların da iade alınmasının istenildiğini, ancak davalı şirketin edimini ifa etmediğini, ayıplı mallar için davalı şirkete ödenen 617.428.55 TL 'nin 15.10.2012 tarihi itibariyle avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, yasal süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, üretimin davacının istediği koşullar ve nitelikte yapıldığını, eğer üründe ayrışma ve renk koyulaşması olmuş ise, bu durumun uygunsuz nakliye, depolama ve saklama koşullarından ileri geldiğini, dosyaya sunulan tespit raporuna itiraz ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, dava konusu edilen ürünlerde meydana gelen ayıbın üretim hatasından kaynaklandığı ve bu hususta sorumluluğun davalıda olduğu, davanın kısmen kabulü ile davacının ticari defterlerinde ayıplı mallar için ödediği bedel olan 571.553,84 TL’nin temerrüde düşürücü ihtarname bulunmadığından dava tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı taraflar vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesinin zamanaşımının reddine ilişkin gerekçesini düzelterek davanın kısmen kabulü ile 571.553,84 TL’nin temerrüde düşürücü ihtarname bulunmadığından dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar vermiştir.
Bu karara karşı süresinde taraflar vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya duruşmalı olarak incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1- Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde;
6098 sayılı TBK'nın 117. maddesi gereği sözleşmeden doğan davalarda bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın kararlaştırılan kesin vadede ödenmemiş ya da alacaklının usulüne uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmesi zorunludur.
Somut olayda davacı vekilinin 15.10.2012 tarih ve 46678 yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde; dava dışı Y. Company tarafından kendisine kesilen iade faturasındaki 275.148,00 USD mal bedeli ile 97.800,00 USD masraf ile toplamda 373.038,00 USD’nin müvekkili şirkete fatura edilerek talep edildiğini, müvekkilli şirketten talep edilen 373.038,00 USD’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesini ihtar etmiştir. Söz konusu ihtarnamenin TBK'nın 117. maddesi uyarınca temerrüde düşürücü nitelikte olduğu, her ne kadar davacının ihtarnamesine ilişkin tebliğ mazbatası dosya kapsamında yer almasa da bu ihtarnameye karşı davalının 07.11.2012 tarihli ihtarname ile cevap verdiği, buna göre faiz başlangıç tarihinin dava tarihi yerine 07.11.2012 olması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ :
1- Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2- 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi’nin 2022/967 Esas, 2023/265 Karar sayılı ve 21.03.2023 tarihli kararının hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan ‘‘dava tarihinden’’ ibaresinin çıkarılarak yerine ‘‘07.11.2012’’ yazılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacıya verilmesine,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harçların taraflara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Mahmut Coşkun Belkıs Karakaş Ahmet Tuncay Özcan Turan Doğan Ağırman
BİLGİ : “Davalı taraf verdiği cevabi ihtarnamede sözleşmeyi inkar ederek yerine getirmeyeceğini bildirdiğinden zamanaşımı bu andan itibaren başlar” şeklindeki Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 27 Mart 2023 tarihli kararı için bkz.
İHTARNAMEYE CEVAP VERİLMİŞSE TEMERRÜT, İHTARNAMEYE CEVAP TARİHİNDE GERÇEKLEŞİR.
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2644
KARAR NO : 2024/3439
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 21.03.2023
NUMARASI : 2022/967 E., 2023/265 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 15.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davalı vekili Avukat E.C.E. ile davacı vekili Avukat H.B.B.'nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin, Irak ve komşu Arap ülkelerine ihraç edilmek üzere "K.N" markalı portakal şuruplarını davalı şirkete ürettirdiğini ve müvekkiline teslim edilen bu ürünlerin, Irak'ta mukim dava dışı Y. Company For General Trading Şirketine ihraç edildiğini, ancak ihraç edilen ürünlerde kısa sürede ayrışıp koyulaşma probleminin meydana geldiğini, sevk edilen ve Irak içerisinde dağıtımı yapılan malların büyük bir bölümünün Y. Company tarafından iade edildiğini, Y. firmasının toplam 373.038 USD tutarında iade fatura kestiğini ve bu tutarın üç gün içerisinde ödenmesinin talep edildiğini, bu durumun davalı şirkete 15.10.2012 ihtarname keşide edilerek, müvekkiline yansıtılan 373.038,00 USD nin üç gün içerisinde ödenmesinin ve malların da iade alınmasının istenildiğini, ancak davalı şirketin edimini ifa etmediğini, ayıplı mallar için davalı şirkete ödenen 617.428.55 TL 'nin 15.10.2012 tarihi itibariyle avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, yasal süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, üretimin davacının istediği koşullar ve nitelikte yapıldığını, eğer üründe ayrışma ve renk koyulaşması olmuş ise, bu durumun uygunsuz nakliye, depolama ve saklama koşullarından ileri geldiğini, dosyaya sunulan tespit raporuna itiraz ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, dava konusu edilen ürünlerde meydana gelen ayıbın üretim hatasından kaynaklandığı ve bu hususta sorumluluğun davalıda olduğu, davanın kısmen kabulü ile davacının ticari defterlerinde ayıplı mallar için ödediği bedel olan 571.553,84 TL’nin temerrüde düşürücü ihtarname bulunmadığından dava tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı taraflar vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesinin zamanaşımının reddine ilişkin gerekçesini düzelterek davanın kısmen kabulü ile 571.553,84 TL’nin temerrüde düşürücü ihtarname bulunmadığından dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar vermiştir.
Bu karara karşı süresinde taraflar vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya duruşmalı olarak incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1- Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde;
6098 sayılı TBK'nın 117. maddesi gereği sözleşmeden doğan davalarda bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın kararlaştırılan kesin vadede ödenmemiş ya da alacaklının usulüne uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmesi zorunludur.
Somut olayda davacı vekilinin 15.10.2012 tarih ve 46678 yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde; dava dışı Y. Company tarafından kendisine kesilen iade faturasındaki 275.148,00 USD mal bedeli ile 97.800,00 USD masraf ile toplamda 373.038,00 USD’nin müvekkili şirkete fatura edilerek talep edildiğini, müvekkilli şirketten talep edilen 373.038,00 USD’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesini ihtar etmiştir. Söz konusu ihtarnamenin TBK'nın 117. maddesi uyarınca temerrüde düşürücü nitelikte olduğu, her ne kadar davacının ihtarnamesine ilişkin tebliğ mazbatası dosya kapsamında yer almasa da bu ihtarnameye karşı davalının 07.11.2012 tarihli ihtarname ile cevap verdiği, buna göre faiz başlangıç tarihinin dava tarihi yerine 07.11.2012 olması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ :
1- Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2- 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi’nin 2022/967 Esas, 2023/265 Karar sayılı ve 21.03.2023 tarihli kararının hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan ‘‘dava tarihinden’’ ibaresinin çıkarılarak yerine ‘‘07.11.2012’’ yazılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacıya verilmesine,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harçların taraflara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Mahmut Coşkun Belkıs Karakaş Ahmet Tuncay Özcan Turan Doğan Ağırman
BİLGİ : “Davalı taraf verdiği cevabi ihtarnamede sözleşmeyi inkar ederek yerine getirmeyeceğini bildirdiğinden zamanaşımı bu andan itibaren başlar” şeklindeki Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 27 Mart 2023 tarihli kararı için bkz.