KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

İHYA TALEBİNE İLİŞKİN VERİLEN HÜKÜM KESİN NİTELİKTE DEĞİLDİR.

T.C.
YARGITAY    
11. Hukuk Dairesi

ESAS NO            : 2021/5070
KARAR NO         : 2022/2273

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ            : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
TARİHİ                      : 04/06/2021
NUMARASI              : 2021/803 - 2021/885
DAVACI                    : SGK BAŞKANLIĞI
VEKİLİ                     : AV. S.A.E.
DAVALILAR            : 1- ERBAA TİCARET SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ                     : AV. O.B.
                                   2- TASFİYE MEMURU M.İ.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Erbaa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 18.03.2021 tarih ve 2020/565 E - 2021/255 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı tasfiye memuru Mehmet İ. tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin usulden reddine-esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 04.06.2021 tarih ve 2021/803 E - 2021/885 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Fatma Güneş Çörtoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, kurum zararının tahsilini teminen Erbaa Asliye (İş) Mahkemesi'nin 2016/107 Esas sayılı dosyası ile ikame olunan davanın yargılaması sırasında İlçe Ticaret Sanayi Odası Başkanlığı Sicil Müdürlüğü'ne yazılan müzekkere neticesinde E. Tekstil Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. şirketinin unvan değişikliği ile P. Ür. San ve Tic. A.Ş. olduğunu, şirketin sicil kaydının müdürlükçe 6102 sayılı Yasa'nın geçici 7. maddesine istinaden 25/11/2013 tarihinde resen silinmiş olduğunu, ilgili yasa maddesinde 2. fıkrasında davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz hükmünün amir olduğunu, kurumun alacağı var iken kurum haberdar edilmeden ve tasfiye memurları görevini yerine getirmeden yapılan ve kapatılan şirketin ihyasının temini için işbu davayı ikame ettiklerini ileri sürerek, 25/11/2013 tarihinde re'sen terkin olunan P. Tekstil Ür. San.ve Tic. A.Ş.'nin ihya edilerek yeniden tüzel kişilik kazandırılmasına karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Kurum vekili, yasal hasım konumunda olup, asıl hasımın ihyası istenen şirket olduğunu, ihyası istenen şirketin Erbaa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından askıya alınmış ve Erbaa Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından usulüne uygun ihtar ve işlemler yapıldıktan sonra 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun'un geçici 7. maddesi uyarınca re’sen terk edilmiş olduğunu savunarak, davanın reddine, ücreti vekaletin ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, adı geçen şirketin görevsizlik kararı verildikten sonra 2016/107 esas numarası alan Erbaa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi dava dosyasının açılmasından sonra ve hala derdest iken terkinine karar verildiği, anılan terkinin bu nedenle kanuna uygun olmadığı gerekçesiyle şirketin Erbaa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/107 esas numaralı dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve infazı ile sınırlı olmak üzere ihyasına, ek tasfiye işlemleri için şirketin son yetkilisinin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.

Karara karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin istinafının güncel kesinlik sınırı altında kaldığı, ilk derece mahkemesince şirketin ihyası yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin usulden, davalıların vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında yapılan terkin işlemi neticesinde ticaret sicilden terkin olmuş şirketin ihyası istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince, ihyası istenen şirket hakkında derdest dava mevcut iken terkin işlemi yapıldığından bahisle dava kabul edilmiş, yargılama giderleri davalının yasal hasım olduğundan bahisle davacı üzerine bırakılmıştır. Bölge adliye mahkemesince davalı istinaf istemi esastan reddedilirken davacı istinaf isteminin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin olduğu, bunların da güncel kesinlik sınırı altında kaldığından bahisle usulden reddine karar verilmiştir.

6100 sayılı HMK’nın 341/2 hükmü gereği, ilk derece mahkemesi kararının kesin olup olmaması dava değeri üzerinden belirlenir. Dava değeri miktar ile ölçülemeyen davalarda ise böylesine bir kesinlik sınırı çizilemediği gibi yargılama giderleri de kesinlik sınırına bağlı kalınmaksızın kanun yoluna getirilebilir.

Somut olayda dava, ihya talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararının kesin nitelikte olmadığı gerekçesiyle istinaf istemlerinin esasına girilmesi gerekirken, buna ilişkin yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kesinlik sınırı altında kalıp kalmadığı değerlendirmesi yapılarak ilk derece mahkemesi kararının bu hususa ilişkin hükmünün kesin olduğundan bahisle davacı istinaf isteminin usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın anılan nedenle bozulması gerekmiştir.

2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 23/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Vekili        Üye                     Üye                    Üye                      Üye
Ali ORHAN            Dr. A. ASLAN     D. İ. TOROS       M. ÖZDEMİR       Ş. KAZDAL