KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

MAL AYRILIĞI REJİMİNDE DÜZENLİ VE SÜREKLİ GELİRE SAHİP EŞİN AKSİ KANITLANMADIKÇA YAPABİLECEĞİ TASARRUF ORANINDA KATKIDA BULUNDUĞUNUN KABULÜ GEREKİR.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/7888
Karar No      : 2023/5951

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 09.06.2022
SAYISI                                 : 2021/499 E., 2022/952 K.

Taraflar arasındaki değer artış payı, katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:                               

I. DAVA

1. Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına 1888 ada 8 parsel 29 nolu bağımsız bölümün edildiğini, davalının taşınmazı boşanma davası devam ederken elden çıkardığını, davalı adına ayrıca 207 ada 292 parsel sayılı taşınmazın satın alındığını, taşınmazların davalının çalışmadığı dönemde tamamen müvekkilinin katkıları ile satın alındığını, müvekkilinin esnaf olup yüksek kazançlar elde ettiğini, 1888 ada 8 parsel 29 nolu bağımsız bölümün edinilmesinde müvekkilinin abisinin gecekondusunun satışından elde edilen 25.000,00 TL'nin kullanıldığını, bakiye 20.000,00 TL'nin de müvekkili tarafından ödendiğini, 207 ada 292 parsel sayılı taşınmazın 15.000,00 TL'ye müvekkili tarafından alındığını belirterek; müvekkilinin alacağının net olarak bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacağından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı erkek vekili 06.07.2020 tarihli dilekçesinde; talep miktarının 10.000,00 TL'sinin katkı payı alacağı, 10.000,00 TL'sinin katılma alacağı, 10.000,00 TL'sinin de değer artış payı alacağına yönelik olduğunu açıklamıştır.

3. Davacı erkek vekili 27.11.2020 tarihli dilekçesinde; talep miktarını artırarak 207 ada 292 parsel sayılı taşınmaz yönünden 153.396,00 TL katılma alacağı, 1888 ada 8 parsel 29 nolu bağımsız bölüm yönünden 183.745,53 TL katkı payı alacağı, 10.000,00 TL değer artış payı alacağı olmak toplam 347.131,53 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı dolduktan sonra davanın açıldığını, müvekkilinin babasından kalan çeyiz parası ile 1997 yılında hobi, takı, çiçeklik dükkanı açtığını, 1998 yılında müvekkilin işleri çok iyi gittiğinden işletmenin bulunduğu dükkanı satın aldığını, tapunun davacı adına yapıldığını, müvekkilinin 2001 yılına kadar çalıştığını, birikimleri ile 1888 ada 8 parsel 29 nolu bağımsız bölüm satın aldığını, daha sonra davacı adına alınana dükkanın müvekkili adına tescil edildiğini, müvekkilinin davacının baskıları ile satarak davacı adına lokanta açıldığını, davacının malların edinilmesine katkısının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın katılma alacağı, katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı talebine ilişkin olduğu, davalının yetki itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunduğu, 29.06.2016 tarihli ön inceleme duruşmasında itirazlarının reddine karar verildiği, boşanma kararı veren mahkemenin mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davada yetkili olduğu, Mahkemenin yetkili olduğu gibi, davalının ilk itirazlardan olan yetki itirazını süresinde cevap dilekçesi ile de ileri sürmediğinden davalının yetki itirazının reddine karar verildiği, tarafların boşanma kararının kesinleştiği 18.06.2013 tarihinden eldeki davanın açıldığı 21.12.2015 tarihine kadar on yıllık zamanaşımı süresinin henüz geçmediğinden davalının zamanaşımı def'inin de reddine karar verildiği; 1888 ada 8 parsel 29 nolu bağımsız bölümün 26.12.2001 tarihinde davalı adına satın alındığı, taşınmazın taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğinden davalının kişisel malı olduğu, davalı tanığının taşınmazın bedelinin taraflarca beraberce ödendiğini, davacı tanıklarının ise taşınmazın bedelinin tamamının davacı tarafından ödendiğini beyan ettikleri, davalının bir dönem dükkan işletip kapattığının beyan edildiği, ancak gelen vergi kayıtlarına göre çalışmasının 15.08.2006-22.03.2017 tarihleri arasında ve 01.02.2009-03.07.2009 tarihleri arasında olduğu, taşınmazın ise bu çalışmalardan önce 26.12.2001 tarihinde edinildiği, bu tarihten önceye ilişkin çalıştığına, işlettiği dükkandan gelir elde edip etmediğine ilişkin bir kayıt ya da belge, sigorta hizmet dökümü, vergi kaydı, yaklaşık gelir miktarı, davalının 2001 yılına kadar Gebze İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, Denizbank şubeleri ile çalıştığına dair beyanına rağmen banka mevduatı, yatırımına dair bir kayıt, babadan çeyiz parası alınıp muhafaza edildiğine dair bir belge sunulmadığı, davacının evliliğin başlangıcından itibaren çalıştığının hizmet dökümleri ile belirlendiği, davacının banka hesabından 19.12.2001 tarihinde 5.000,00 TL bedelli çek ödemesi yapıldığı, yine banka hesap hareketleri davacının kazancı/ birikiminin olduğunun ispatlandığı, davacının araç satarak, kardeşinden borç para alarak taşınmazın edinilmesine katkı sunduğunu iddia etmiş ise de bu duruma ilişkin bir bilgi ve belge sunmadığı; tanık beyanları ve davalının kendi çalışması ile aldığı savunmasına karşın vergi kayıtlarının taşınmazın satın alındığı tarihten en erken 4,5 yıl sonraya ilişkin olması karşısında taşınmazın bedelinin tamamının davacı tarafından ödenmiş olduğu, davacının katkısının % 100 olduğu, evlilik birlikteliğinde tarafların birlikte yatırım yapmalarının bağış olarak kabul edilemeyeceği, tarafların da bu yönde bir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin tamamı üzerinde davacının katkı payı alacağı hakkının bulunduğu; bilirkişi raporu ile taşınmazın dava tarihindeki değerinin 248.262,00 TL olarak belirlendiği halde, davacının ıslah dilekçesi ile katkı payı alacağı talebi 183.745,13 TL'ye arttırıldığından davacının talebi ile bağlı kalınarak karar verildiği, 10.000,00 TL'sı için dava, ıslah dilekçesinde arttırılan ve 30.11.2020 tarihinde harcı yatırılan 163.742,53 TL'si için ıslah harcının yatırıldığı tarih, noksan yatırılan ıslah harcının tamamlanması ile 10.003,00 TL'sı için harcın tamamlandığı 09.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, dava dilekçesi ile tüm alacak için dava tarihinden itibaren faiz talep edildiğinden faiz başlangıcına ilişkin fazlaya dair talebin reddine karar verilmesi gerektiği; 207 ada 292 parsel sayılı taşınmazın 20.04.2004 tarihinde taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğu dönemde davalı adına satın alındığı, taşınmazın boşanma dava tarihinden sonra satıldığı, yasal mal rejimi döneminde, kişisel mal ile katkı iddiası yok ise, edinilen mala katkı sağlanmış olsun olmasın malın eşler arasında tasfiyeye tabii olduğu, taşınmazın muhtemel karar tarihi Kasım/2020 tarihi itibarıyla değerinin 306.772,00 TL olarak belirlendiği, buna göre davacının 306.772,00 TL / 2 = 153.386,00 TL katılma alacağı olduğu; davacının ıslah dilekçesi ile katılma alacağını 153.386,00 TL'ye arttırdığı, davacının 153.386,00 TL katılma alacağı talebinin karar tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği; davacının taşınmaza kişisel mal ile katkı iddiası (değer artış payı talebi) var ise de, buna dair delil sunulmadığından ve buna bağlı olarak iş bu iddia ispat edilemediğinden davacının değer artış payı alacağı bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 207 ada 292 parsel sayılı taşınmaz yönünden 153.386,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; 1888 ada 8 parsel 29 nolu bağımsız bölüm yönünden 27.11.2020 tarihli ıslah dilekçesinde belirtilen taleple bağlı kalınarak 183.745,53 TL katkı payı alacağının, 10.000,00 TL'sinin dava tarihi olan 21.12.2015 tarihinden, 163.742,53 TL'sinin ıslah harcının yatırıldığı tarih olan 30.11.2020 tarihinden, 10.003,00 TL'sinin ıslah harcının tamamlandığı 09.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, faiz başlangıç tarihine dair fazlaya ilişkin talebin reddine; değer artış payı alacağı talebinin de reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; bir yıllık zamanaşımı dolduktan sonra davanın açıldığını, müvekkilinin babasından kalan çeyiz parası ile 1997 yılında hobi, takı ve çiçekçilik dükkanı açtığını, 1998 yılından da işletmenin bulunduğu dükkanın satın alındığını, 1888 ada 8 parsel 29 nolu bağımsız bölümün 2001 yılında müvekkilinin kazancı ile alındığını, hada sonra dükkanın davacının zoru ile satıldığını, müvekkilinin daha sonra 2007 yılında tuhafiye dükkanı açtığını, davacının taşınmazların edinilmesine katkısının olmadığını, taşınmazların müvekkilinin kişisel malı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mevcut davanın on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve dava tarihi itibariyle on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, dosya kapsamında toplanan deliller dikkate alındığında davacının katkı payı ve katılma alacağı talebinin kabulüne yönelik kararda usul ve yasaya aykırı bir yanlışlık bulunmadığı gerekçesiyle; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde; bir yıllık zamanaşımı dolduktan sonra davanın açıldığını, müvekkilinin babasından kalan çeyiz parası ile 1997 yılında hobi, takı ve çiçekçilik dükkanı açtığını, 1998 yılından da işletmenin bulunduğu dükkanın satın alındığını, 1888 ada 8 parsel 29 nolu bağımsız bölümün 2001 yılında müvekkilinin kazancı ile alındığını, hada sonra dükkanın davacının zoru ile satıldığını, müvekkilinin daha sonra 2007 yılında tuhafiye dükkanı açtığını, davacının taşınmazların edinilmesine katkısının olmadığını, taşınmazların müvekkilinin kişisel malı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, denkleştirme yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, 1888 ada 8 parsel 29 nolu bağımsız bölümün ödemelerinin ortak yapıldığına dair tanık beyanlarına neden itibar edilmediğinin açıklanmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, katkının ispatı, katkı payı oranı, kişisel mal savunması ve ispatı, zamanaşımın dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. 01.01.2002 tarihinden önce 743 sayılı Kanun'un yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (743 sayılı Kanun md. 170). 743 sayılı Kanun'da mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri mal varlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5 inci maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (818 sayılı Kanun md. 544, 6098 sayılı Kanın md. 646).

4. Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (743 sayılı Kanun md. 186/1). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (743 sayılı Kanun md. 189). Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddî veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir.

5. Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş, gündelik, kar payı vb.) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay'ın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir.

6. Bu açıklamalar doğrultusunda; öncelikle evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar, eşlerin çalışma sürelerine ve gelirlerine ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmelidir. Çalışmanın sabit olmasına rağmen, bir kısım döneme ilişkin belgelere ulaşılamaması durumunda, ilgili meslek kuruluşlarından ve/veya bilirkişilerden o döneme ilişkin yaklaşık gelir durumu sorulup öğrenilerek, malın edinildiği tarihe kadar ki eşlerin tüm gelirleri ayrı ayrı belirlenmelidir. Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 sayılı Kanun'un 152 nci maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacağı miktarları hesaplanmalıdır.

7. Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler kapsamında, davalı kadın vekilinin 1888 ada 8 parsel 29 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Mahkemece, tasfiyeye konu taşınmazın davacının %100 katkısı ile alındığı kabul edilerek karar verilmiş ise de, dosya kapsamı itibariyle yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Şöyle ki, davalının 1997 yılından itibaren dükkan işlettiğini ileri sürdüğü, gelen vergi kayıtlarında davalının 2006 yılından itibaren vergi kaydının olduğunun bildirildiği, Bağkur kaydının olduğunun bildirilmesine rağmen, hizmet dökümünün dosya kapsamında olmadığı, hangi tarihten itibaren Bağkur kaydının olduğunun gelen kayıtlardan anlaşılamadığı, davacı tanıklarından tarafların ortak çocuğu Bahadır'ın davalı annesinin 2000 li yıllarda dükkan işlettiğini beyan ettiği ve davalının işlettiğini iddia ettiği dükkanda çekilen fotoğraflar sunduğu anlaşılmaktadır. O halde, Mahkeme, davalının çalışmasına yönelik iddialarının araştırılması için yeniden vergi dairesine ve SGK'ya yazı yazılarak davalı adına olan kayıtlar getirtilerek ortak çocuğun beyanı ve dosyaya sunulan fotoğraflar da gözetilerek davalı kadının 2001 yılından önce çalışmasının olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının katkı payı oranı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının katkı payı oranı yönünden BOZULMASINA,

3. Davalı kadın vekilinin bozmanın kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan V.                   Üye                   Üye                      Üye                   Üye
A. Albayrak Doğan     Rıza Sarıtaş      Seydi Kahveci      Sevil Kartal       Erdem Şimşek