ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASINDA VASİ İLE KISITLI ARASINDA MENFAAT ÇATIŞMASI KARARI
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6241
KARAR NO : 2014/7335
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Erzincan Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2012/664 - 2013/702
DAVACI : Orhan E.
DAVALILAR : Esmer E. v.d.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın satış suretiyle giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın ve aracın satış suretiyle ortaklığının giderilmesine, bankadaki paranın ise veraset ilamındaki oranlar dahilinde ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan herkes davada taraf ehliyetine de sahiptir. Aynı kanunun 51. maddesine göre de, dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. 4721 sayılı TMK’nın 9. maddesine göre, fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir. Aynı kanunun 10. maddesine göre de ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.01.1976 günlü ve 477/12 sayılı kararına göre, davada taraf olma ehliyeti, medeni haklardan yararlanma hakkının bir sonucudur. Kısıtlanan kimse; medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun bulunması nedeniyle her ne kadar kendisi dava açamaz ise de sözü edilen haklardan yararlanma ehliyetini haiz bulunduğundan aleyhine dava açılabilir. Ancak, davalının kısıtlı olduğunun mahkemece öğrenilmesi halinde re'sen kanuni mümessile tebligat yapılması gerekir.
Somut olaya gelince; davalı Erhan E.'ün kısıtlı olduğu ve vasi olarak kendisine davacı Orhan E.'ün atandığı dosya içerisindeki Erzincan Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.05.2012 tarihli 2012/2.6 Esas - 2012/4.8 Karar ilamından anlaşılmaktadır. Davada taraf olarak gösterilen davalı Erhan E. ile davacı kısıtlının vasisi Orhan E. arasında menfaat çatışması bulunmaktadır. Kısıtlı Erhan E.'ü bu davada temsil etmek üzere bir kayyım tayin edilmesi ve husumetin kayyıma yöneltilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASINDA VASİ İLE KISITLI ARASINDA MENFAAT ÇATIŞMASI KARARI
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6241
KARAR NO : 2014/7335
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Erzincan Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2012/664 - 2013/702
DAVACI : Orhan E.
DAVALILAR : Esmer E. v.d.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın satış suretiyle giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın ve aracın satış suretiyle ortaklığının giderilmesine, bankadaki paranın ise veraset ilamındaki oranlar dahilinde ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan herkes davada taraf ehliyetine de sahiptir. Aynı kanunun 51. maddesine göre de, dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. 4721 sayılı TMK’nın 9. maddesine göre, fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir. Aynı kanunun 10. maddesine göre de ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.01.1976 günlü ve 477/12 sayılı kararına göre, davada taraf olma ehliyeti, medeni haklardan yararlanma hakkının bir sonucudur. Kısıtlanan kimse; medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun bulunması nedeniyle her ne kadar kendisi dava açamaz ise de sözü edilen haklardan yararlanma ehliyetini haiz bulunduğundan aleyhine dava açılabilir. Ancak, davalının kısıtlı olduğunun mahkemece öğrenilmesi halinde re'sen kanuni mümessile tebligat yapılması gerekir.
Somut olaya gelince; davalı Erhan E.'ün kısıtlı olduğu ve vasi olarak kendisine davacı Orhan E.'ün atandığı dosya içerisindeki Erzincan Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.05.2012 tarihli 2012/2.6 Esas - 2012/4.8 Karar ilamından anlaşılmaktadır. Davada taraf olarak gösterilen davalı Erhan E. ile davacı kısıtlının vasisi Orhan E. arasında menfaat çatışması bulunmaktadır. Kısıtlı Erhan E.'ü bu davada temsil etmek üzere bir kayyım tayin edilmesi ve husumetin kayyıma yöneltilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.