
ŞARTLARI VARSA DAVACININ GENEL HACİZ YOLU İLE BAŞLATTIĞI TAKİPLE ALAKALI İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA İİK 45 HÜKMÜ DEĞERLENDİRİLEREK TAKİBİN İPTALİNE KARAR VERİLMESİ MÜMKÜNDÜR.
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/6907
Karar No : 2025/540
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 19.10.2023
SAYISI : 2023/2378 Esas, 2023/1767 Karar
Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 04.02.2025 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. F.Ç. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile borçlu firma ve müteselsil kefil arasında kefalet taahhütnamelerinin imzalandığını, taahhütnamelere istinaden davalıya müvekkili şirket tarafından sağlanan kefaletler ile T.H. Bankası A.Ş. ve T.İ.K. Bankası A.Ş. tarafından kredi kullandırıldığını, davalının bankalar ile akdettiği sözleşmelerden doğan taahhütlerini yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından borcun ödendiğini, ihtarnameye rağmen davalının kefalet sözleşmesinden kaynaklanan borcunu müvekkiline ödemediğini, aleyhine yapılan ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takibe de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kredi taksitlerinin ödemesinin karşılıklı anlaşma ile ertelendiğini, ertelenen borca rağmen talep edilen alacağın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça aynı alacağa ilişkin Mardin İcra Müdürlüğü'nün 2019/8508 E. sayılı dosyası kapsamında ilamsız icra takibi başlatıldığı, bu takipten vazgeçilmeden eldeki davaya konu icra takibinin mükerrer olarak başlatılmasının derdestlik nedeniyle mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (İİK) 45. maddesi gereğince kural olarak rehinle temin edilmiş bir alacak için öncelikle rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerekmektedir. Davacı kefalet sözleşmesinden kaynaklı alacağı için ilk önce genel haciz yolu ile takip başlatmış, kısa bir süre sonra da eldeki davaya konu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatmış olup davalının her iki takibe itirazı üzerine her iki takip için itirazın iptali davası açılmıştır. Eldeki dava ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibine itirazın iptali davası olduğundan alacaklının bu takipten önce genel haciz yolu ile takip başlatmış olması mükerrer bir takip olarak değerlendirilemez. Davacı alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna başvurması İİK'nın 45. maddesi gereği zaten öncelikle yapılması gereken takip usulü olmakla birlikte alacağına ipotek vasıtasıyla daha kolay ulaşabileceği değerlendirildiğinde bu yola başvurmasında hukuki yararı da mevcuttur. Şartları varsa davacının genel haciz yolu ile başlattığı takiple alakalı itirazın iptali davasında İİK'nın 45. maddesi değerlendirilerek takibin iptaline karar verilmesi mümkün ise de eldeki dava bu takibe ilişkin değildir. Sonuç olarak davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmasının hem İİK'nın 45. maddesinin gereği olduğu, hem de bu yola başvurmasında hukuki yararı bulunduğu değerlendirilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu nedenle kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 hükmü uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Abdullah Yaman Dudu İrem Toros Mehmet Durgun Dr. Orhan Sekmen Mikail Özdemir
ŞARTLARI VARSA DAVACININ GENEL HACİZ YOLU İLE BAŞLATTIĞI TAKİPLE ALAKALI İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA İİK 45 HÜKMÜ DEĞERLENDİRİLEREK TAKİBİN İPTALİNE KARAR VERİLMESİ MÜMKÜNDÜR.
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/6907
Karar No : 2025/540
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 19.10.2023
SAYISI : 2023/2378 Esas, 2023/1767 Karar
Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 04.02.2025 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. F.Ç. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile borçlu firma ve müteselsil kefil arasında kefalet taahhütnamelerinin imzalandığını, taahhütnamelere istinaden davalıya müvekkili şirket tarafından sağlanan kefaletler ile T.H. Bankası A.Ş. ve T.İ.K. Bankası A.Ş. tarafından kredi kullandırıldığını, davalının bankalar ile akdettiği sözleşmelerden doğan taahhütlerini yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından borcun ödendiğini, ihtarnameye rağmen davalının kefalet sözleşmesinden kaynaklanan borcunu müvekkiline ödemediğini, aleyhine yapılan ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takibe de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kredi taksitlerinin ödemesinin karşılıklı anlaşma ile ertelendiğini, ertelenen borca rağmen talep edilen alacağın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça aynı alacağa ilişkin Mardin İcra Müdürlüğü'nün 2019/8508 E. sayılı dosyası kapsamında ilamsız icra takibi başlatıldığı, bu takipten vazgeçilmeden eldeki davaya konu icra takibinin mükerrer olarak başlatılmasının derdestlik nedeniyle mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (İİK) 45. maddesi gereğince kural olarak rehinle temin edilmiş bir alacak için öncelikle rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerekmektedir. Davacı kefalet sözleşmesinden kaynaklı alacağı için ilk önce genel haciz yolu ile takip başlatmış, kısa bir süre sonra da eldeki davaya konu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatmış olup davalının her iki takibe itirazı üzerine her iki takip için itirazın iptali davası açılmıştır. Eldeki dava ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibine itirazın iptali davası olduğundan alacaklının bu takipten önce genel haciz yolu ile takip başlatmış olması mükerrer bir takip olarak değerlendirilemez. Davacı alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna başvurması İİK'nın 45. maddesi gereği zaten öncelikle yapılması gereken takip usulü olmakla birlikte alacağına ipotek vasıtasıyla daha kolay ulaşabileceği değerlendirildiğinde bu yola başvurmasında hukuki yararı da mevcuttur. Şartları varsa davacının genel haciz yolu ile başlattığı takiple alakalı itirazın iptali davasında İİK'nın 45. maddesi değerlendirilerek takibin iptaline karar verilmesi mümkün ise de eldeki dava bu takibe ilişkin değildir. Sonuç olarak davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmasının hem İİK'nın 45. maddesinin gereği olduğu, hem de bu yola başvurmasında hukuki yararı bulunduğu değerlendirilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu nedenle kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 hükmü uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Abdullah Yaman Dudu İrem Toros Mehmet Durgun Dr. Orhan Sekmen Mikail Özdemir