SIRF VASİ-KISITLI İLİŞKİSİNİN BULUNMASI, MUHAKKAK MENFAAT ÇATIŞMASI OLACAĞI ANLAMINA GELMEZ.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/1448
Karar No : 2023/1482
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 23/12/2022
SAYISI : 2022/3282 - 2022/3020
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı ihale alıcısı R. Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Armağan Keskin Sarıbaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi hissedar vasisi tarafından, sair fesih nedenleri ile birlikte satış ilanının vasiye tebliğ edildiği ancak vasi de satışa konu taşınmazda hissedar olduğundan kısıtlı ile vasi arasında menfaat çatışması bulunduğu, kayyım atanmadan ihale yapılamayacağı ileri sürülerek ortaklığın giderilmesi suretiyle satışa ilişkin ihalenin feshi istemiyle sulh hukuk mahkemesine başvurulduğu, İlk Derece Mahkemesince; ihalenin feshi isteminin reddine ve şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedildiği, şikayetçi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun süresinde olmadığından bahisle istinaf isteminin süre yönünden reddine karar verildiği, şikayetçinin temyiz yoluna başvurması üzerine Dairemizce; istinaf başvurusunun süresinde yapıldığı, şikayetçinin dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönünden yapılacak olan inceleme neticesinde oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istinaf dilekçesinin süreden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulduğu, bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrası; vasinin hissedar olduğu, tebliğ işleminin TK’nın 39. maddesi hükmüne aykırı ve usulsüz olduğu, kısıtlıya kayyım atanarak işlemlere devam edilmesi ve satış ilanının kayyıma tebliğ edilmesi gerekirken vasiye satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesi ile şikayetçinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK'nın 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya, alacaklıya ve tapu kaydındaki ilgililere (vasiye) tebliğ edilmelidir. Satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Anılan madde uyarınca satış ilanının vasiye tebliği zorunlu olup bu husus, kamu düzenine ilişkindir.
Tebligatın yazılı bildirim ve belgelendirme olmak üzere iki ana unsuru vardır. Tebligat savunma hakkı ile sıkı sıkıya bağlıdır (Hukuk Genel Kurulu'nun 17.12.2014 tarihli ve 2013/12-1372 E., 2014/1065 K. sayılı kararı).
Tebligat Kanunu'nun tebellüğ edecek şahsın hasım olması başlıklı 39. maddesi "Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz" şeklinde düzenlenmiştir. Tebligat Kanunu muhatap adına kendisine tebliğ yapılabilecek kimseleri saymıştır. Ancak bu kimselerle, tebliğ muhatabı arasında husumet varsa bunlara tebligat yapılamaz. Bu maddenin konuluş nedeni, tebliğ muhatabı ile tebliği onun adına kabule yetkili olan kimsenin arasında husumet varsa, bu kimselerin aldığı tebliğ evrakını tebligat muhatabına vermeyecekleri endişesidir. Bu nedenle bu maddeye aykırı olarak yapılan tebligat usulsüzdür (Yılmaz, E./ Çağlar, T.: Tebligat Hukuku, Ankara 2013, s. 679).
Somut olayda, Dikili Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.11.2020 tarih 2020/396 E. - 2020/708 K. sayılı kararı ile, şikayetçi hissedar Reyhan B.'ın kısıtlanmasına, kendisine kardeşi Mücella Ç.'ın vasi olarak atanmasına karar verildiği, kararda, vasi ile kısıtlı arasında menfaat çatışmasının bulunmadığının açıkça belirtildiği, ihalenin feshi talebinde de bu aşamaya kadar şikayetçi tarafın menfaat çatışması oluştuğuna ilişkin somut hiçbir vakıaya dayanmadığı anlaşılmıştır. Satış dosyasında ortada bir dava olmayıp satış işlemi vardır ve satış işlemlerinde, vasi ve kısıtlı hasım değil, aynı taraftadır. İlk derece mahkemesince yargılama faaliyeti yapıldığından vasinin aynı zamanda davalı olarak yer alması nedeniyle temsil yönünden sıkıntı yaşanmaması için sonradan kayyım tayin edilmesi, satış dosyasından satış ilanının davacı vasisine tebliğ edilmeyeceği sonucunu doğurmaz. Sırf vasi-kısıtlı ilişkisinin bulunması, muhakkak menfaat çatışması olacağı anlamına gelmez.
Bu durumda, satış ilanının şikayetçi kısıtlı vasisine 16.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği de anlaşılmakla, ihalenin feshini gerektirir başkaca bir fesih nedeni de olmadığından ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesince ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi yerinde olmakla birlikte değişik gerekçe ile hüküm kurulduğundan, yukarıda açıklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Davalı ihale alıcısı R. Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinin temyiz itirazlarının kabulü ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 23.12.2022 tarih ve 2022/3282 E. - 2022/3020 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL N. ŞİMŞEK G. HEYBET S. ÖZTEMİZ M. T. UYAR
SIRF VASİ-KISITLI İLİŞKİSİNİN BULUNMASI, MUHAKKAK MENFAAT ÇATIŞMASI OLACAĞI ANLAMINA GELMEZ.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2023/1448
Karar No : 2023/1482
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 23/12/2022
SAYISI : 2022/3282 - 2022/3020
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı ihale alıcısı R. Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Armağan Keskin Sarıbaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi hissedar vasisi tarafından, sair fesih nedenleri ile birlikte satış ilanının vasiye tebliğ edildiği ancak vasi de satışa konu taşınmazda hissedar olduğundan kısıtlı ile vasi arasında menfaat çatışması bulunduğu, kayyım atanmadan ihale yapılamayacağı ileri sürülerek ortaklığın giderilmesi suretiyle satışa ilişkin ihalenin feshi istemiyle sulh hukuk mahkemesine başvurulduğu, İlk Derece Mahkemesince; ihalenin feshi isteminin reddine ve şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedildiği, şikayetçi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun süresinde olmadığından bahisle istinaf isteminin süre yönünden reddine karar verildiği, şikayetçinin temyiz yoluna başvurması üzerine Dairemizce; istinaf başvurusunun süresinde yapıldığı, şikayetçinin dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönünden yapılacak olan inceleme neticesinde oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istinaf dilekçesinin süreden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulduğu, bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrası; vasinin hissedar olduğu, tebliğ işleminin TK’nın 39. maddesi hükmüne aykırı ve usulsüz olduğu, kısıtlıya kayyım atanarak işlemlere devam edilmesi ve satış ilanının kayyıma tebliğ edilmesi gerekirken vasiye satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesi ile şikayetçinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK'nın 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya, alacaklıya ve tapu kaydındaki ilgililere (vasiye) tebliğ edilmelidir. Satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Anılan madde uyarınca satış ilanının vasiye tebliği zorunlu olup bu husus, kamu düzenine ilişkindir.
Tebligatın yazılı bildirim ve belgelendirme olmak üzere iki ana unsuru vardır. Tebligat savunma hakkı ile sıkı sıkıya bağlıdır (Hukuk Genel Kurulu'nun 17.12.2014 tarihli ve 2013/12-1372 E., 2014/1065 K. sayılı kararı).
Tebligat Kanunu'nun tebellüğ edecek şahsın hasım olması başlıklı 39. maddesi "Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz" şeklinde düzenlenmiştir. Tebligat Kanunu muhatap adına kendisine tebliğ yapılabilecek kimseleri saymıştır. Ancak bu kimselerle, tebliğ muhatabı arasında husumet varsa bunlara tebligat yapılamaz. Bu maddenin konuluş nedeni, tebliğ muhatabı ile tebliği onun adına kabule yetkili olan kimsenin arasında husumet varsa, bu kimselerin aldığı tebliğ evrakını tebligat muhatabına vermeyecekleri endişesidir. Bu nedenle bu maddeye aykırı olarak yapılan tebligat usulsüzdür (Yılmaz, E./ Çağlar, T.: Tebligat Hukuku, Ankara 2013, s. 679).
Somut olayda, Dikili Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.11.2020 tarih 2020/396 E. - 2020/708 K. sayılı kararı ile, şikayetçi hissedar Reyhan B.'ın kısıtlanmasına, kendisine kardeşi Mücella Ç.'ın vasi olarak atanmasına karar verildiği, kararda, vasi ile kısıtlı arasında menfaat çatışmasının bulunmadığının açıkça belirtildiği, ihalenin feshi talebinde de bu aşamaya kadar şikayetçi tarafın menfaat çatışması oluştuğuna ilişkin somut hiçbir vakıaya dayanmadığı anlaşılmıştır. Satış dosyasında ortada bir dava olmayıp satış işlemi vardır ve satış işlemlerinde, vasi ve kısıtlı hasım değil, aynı taraftadır. İlk derece mahkemesince yargılama faaliyeti yapıldığından vasinin aynı zamanda davalı olarak yer alması nedeniyle temsil yönünden sıkıntı yaşanmaması için sonradan kayyım tayin edilmesi, satış dosyasından satış ilanının davacı vasisine tebliğ edilmeyeceği sonucunu doğurmaz. Sırf vasi-kısıtlı ilişkisinin bulunması, muhakkak menfaat çatışması olacağı anlamına gelmez.
Bu durumda, satış ilanının şikayetçi kısıtlı vasisine 16.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği de anlaşılmakla, ihalenin feshini gerektirir başkaca bir fesih nedeni de olmadığından ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesince ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi yerinde olmakla birlikte değişik gerekçe ile hüküm kurulduğundan, yukarıda açıklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Davalı ihale alıcısı R. Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinin temyiz itirazlarının kabulü ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 23.12.2022 tarih ve 2022/3282 E. - 2022/3020 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL N. ŞİMŞEK G. HEYBET S. ÖZTEMİZ M. T. UYAR