
SOMUT GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKTIĞI HALLERDE VARSAYIMA DAYALI HESAPLAMA YAPILAMAZ.
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/8607
Karar No : 2024/11308
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17.12.2020
SAYISI : 2020/261 - 2020/341
Taraflar arasında trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı Osman Y. vekili ve davalı T.T Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24.12.2011 tarihinde, davalı Osman Y.'ın sevk ve idaresinde bulunan ve mülkiyeti diğer davalı T.T Genel Müdürlüğüne ait olan aracın, müvekkiline çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kazanın oluşumunda araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin ciddi şekilde yaralandığını ve maluliyet kaybına uğradığını, bir kısım tedavi giderleri yapmak durumunda kaldığını, müvekkilinin ayrıca tedavi süreci ve maluliyet kaybına uğraması nedeniyle derin bir üzüntü ve endişe duyduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL iş gücü kaybı, 2.987,22 TL tedavi gideri ve 10.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Osman Y. vekili cevap dilekçesinde; kazanın oluşumunda müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, kaza sonrası düzenlenen trafik kazası tespit tutanağını kabul etmediklerini, davacı asılın vücudunda meydana geldiği belirtilen yaralanma ve davacı asılın yaşı göz önünde tutulduğunda, davacının işgücü kaybına uğramasının olanaklı olmadığını, davacının tüm tedavi giderlerinin SGK Başkanlığı tarafından karşılandığını, davacı tarafça talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu ve açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı T.T Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; öncelikle usule ilişkin olarak, kazaya karışan sayılı araç sürücüsünün T.T Genel Müdürlüğü personeli olmadığını, araç sürücüsünün Y. Özel Eğitim Taşımacılık ve Temizlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Personeli olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen A.A.T. Sigorta Şirketine ihbarı gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise davacı tarafça sunulan tedaviye ilişkin belgelerin yeterli ve inandırıcı olmadığını, davacının tedavi giderlerinin SGK Başkanlığı tarafından karşılanması gerektiğini, öte yandan davacı tarafın manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu ve açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.05.2016 tarih, 2012/230-2016/216 sayılı kararı ile alınan bilirkişi raporları denetime elverişli kabul edilerek; "Davacı tarafın açmış olduğu maddi tazminat davasının KABULÜ ile,
1. Davacı tarafın talep etmiş olduğu 30.747.76 TL + 2.987.22 TL miktarın,
2. Davacı tarafın açmış olduğu manevi tazminat davasının KABULÜ ile, Davacı tarafın talep etmiş olduğu 10.000 TL miktarın,
3. Kaza tarihi olan 24.12.2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan birlikte tahsiline" karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı T.T Genel Müdürlüğü vekili ve davalı Osman Y. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 16.06.2020 tarihli, 2019/1021Esas ve 2020/1956 Karar sayılı kararı ile; davacı Fehim Y.'ın yargılama sırasında 18.04.2016 tarihinde vefat ettiği halde mahkemece yargılamaya devam edilerek 03.05.2016 tarihinde karar verildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 55 ve devamı maddeleri uyarınca "Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir şeklinde düzenleme yapılmış olup; bu hususta değerlendirme yapılmak üzere" hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, Yargıtay bozma ilamı gereğince muris Fehim Y.'ın yasal mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesi dosya içine alınarak mirasçısı olarak kızları Makbule ve Gönül'ün kaldığı, murisin mirasçılarından Gönül Y.'ın İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.07.2016 tarih, 2016/1086 esas ve 2016/1116 karar sayılı kararı ile murisin mirasını kayıtsız ve şartsız reddettiği dikkate alınarak, karar başlığında yalnızca mirasçısı olarak davalı olarak Makbule yazılmak suretiyle; "1-Davacı tarafın açmış olduğu maddi tazminat davasının KABULÜ ile Davacı tarafın talep etmiş olduğu 30.747,76 TL + 2.987.22 TL miktarın, kaza tarihi olan 24.12.2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan birlikte alınarak, davacı tarafa VERİLMESİNE, ...
2- Davacı tarafın açmış olduğu manevi tazminat davasının KABULÜ ile, Davacı tarafın talep etmiş olduğu 10.000 TL miktarın, kaza tarihi olan 24.12.2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan birlikte alınarak, davacı tarafa VERİLMESİNE" karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı T.T Genel Müdürlüğü vekili ve davalı Osman Yıldız vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı T.T Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde; kazaya karışan aracın ruhsat sahibi ve malikinin müvekkil kurum olmadığını, yüklenici Y. Özel Eğitim Taşımacılık ve Temizlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğunu, araç sürücüsü olan Osman Y.'ın da kurumlarının kadrolu personeli olmayıp, kaza tarihinde 2011-2014 yılları arası için imzalanan 14.02.2011 tarihli hizmet alımı sözleşmesine istinaden hizmet alımı yoluyla sözleşme imzalayan yüklenici Y. Özel Eğitim Taşımacılık ve Temizlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi çalışanı olduğunu, ayrıca kazaya karışan aracın kaza tarihindeki trafik sigorta poliçesinin de A.A.T. Sigorta Şirketi tarafından tanzim edildiğini, davalı sürücüye % 100 kusur atfetildiğini, Y. firması ile imzalanan hizmet alımı sözleşmesinin eki Teknik Şartname gereği sorumlulukları bulunmadığını, usulden bozma kararı verildiğini, mahkemece her ne kadar bozmaya uyma kararı doğrultusunda mirasçılar yönünden davaya devam edilmişse de esasa yönelik hukuka aykırılıkların tekrarlandığını, davacı tarafın manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı Osman Y. vekili temyiz dilekçesinde; kusur bilirkişiden alınan 13.07.2015 tarihli raporun eksik ve hatalı olduğunu, çarpmanın kaldırımda değil T.T Radyo Evi sınırları içerisinde yani yayanın bulunmaması gereken noktada gerçekleştiğini, tanıklardan İsmail B.'nın ifadesinde davalının davacıya çarpmadığının belirtildiğini, davacının %33,2 oranında iş gücü kaybına uğradığı ve iyileşmesinin 9 aya kadar uzayabileceği hususundaki belirlemede davacıya ait kazadan önce genel ve tam bütünlüğünü de içeren herhangi bir sağlık raporu bulunmadığını, kaza gerekçe gösterilerek davacıdaki işgücü kaybının müvekkiline yükletilmeye çalışıldığını, davacının kalan ömrünün hesaplanarak tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, davacı asıl Fehim Y. yargılama devam etmekteyken vefat etmiş olduğundan hesap bilirkişi tarafından ileriye dönük yapılan hesaplamanın yeniden yapılması zorunluluğu doğduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin dışında kalan yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Uyuşmazlık, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen trafik kazasında yaralanması nedeniyle davalıdan iş göremezlik tazminatı, manevi tazminat ve tedavi gideri talebinde bulunmuş, mahkemece maddi tazminat talebi açısından dosya kapsamında alınan hesap bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davacı tarafın açmış olduğu maddi tazminat davasının kabulü ile 30.747.76 TL + 2.987.22 TL miktarın tahsiline karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; mahkemece karara esas alınan hesap bilirkişi raporuyla; PMF Yaşam Tablosuna göre, 01.03.1940 doğumlu ve olay tarihinde 72 yaşında olan davacının bakiye ömrünün 7 yıl 11 ay 28 gün olduğunun belirlendiği, muhtemel ömür sonu olarak 21.12.2019 tarihinin hesaplamaya esas alındığı ve bu şekilde 24.937,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı belirlendiği ancak davacı Fehim Y.'ın yargılama sırasında 18.04.2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
Somut gerçeğin ortaya çıktığı hâllerde varsayıma dayalı hesaplama yapılamaz. Meydana gelen trafik kazası sonucu sürekli iş göremez durumda kalan davacının ancak ölüm tarihine kadar tazminata hak kazanabileceği gözetilerek, sürekli iş göremezlik tazminatının ölüm tarihine kadar olan kısmının dikkate alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
1. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalılara iadesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
Ali Çolak Nilgün Taş Salim Küçük Ömer Faruk Aydıner Mehmet Arı
SOMUT GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKTIĞI HALLERDE VARSAYIMA DAYALI HESAPLAMA YAPILAMAZ.
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2024/8607
Karar No : 2024/11308
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17.12.2020
SAYISI : 2020/261 - 2020/341
Taraflar arasında trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı Osman Y. vekili ve davalı T.T Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24.12.2011 tarihinde, davalı Osman Y.'ın sevk ve idaresinde bulunan ve mülkiyeti diğer davalı T.T Genel Müdürlüğüne ait olan aracın, müvekkiline çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kazanın oluşumunda araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin ciddi şekilde yaralandığını ve maluliyet kaybına uğradığını, bir kısım tedavi giderleri yapmak durumunda kaldığını, müvekkilinin ayrıca tedavi süreci ve maluliyet kaybına uğraması nedeniyle derin bir üzüntü ve endişe duyduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL iş gücü kaybı, 2.987,22 TL tedavi gideri ve 10.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Osman Y. vekili cevap dilekçesinde; kazanın oluşumunda müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, kaza sonrası düzenlenen trafik kazası tespit tutanağını kabul etmediklerini, davacı asılın vücudunda meydana geldiği belirtilen yaralanma ve davacı asılın yaşı göz önünde tutulduğunda, davacının işgücü kaybına uğramasının olanaklı olmadığını, davacının tüm tedavi giderlerinin SGK Başkanlığı tarafından karşılandığını, davacı tarafça talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu ve açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı T.T Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; öncelikle usule ilişkin olarak, kazaya karışan sayılı araç sürücüsünün T.T Genel Müdürlüğü personeli olmadığını, araç sürücüsünün Y. Özel Eğitim Taşımacılık ve Temizlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Personeli olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen A.A.T. Sigorta Şirketine ihbarı gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise davacı tarafça sunulan tedaviye ilişkin belgelerin yeterli ve inandırıcı olmadığını, davacının tedavi giderlerinin SGK Başkanlığı tarafından karşılanması gerektiğini, öte yandan davacı tarafın manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu ve açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.05.2016 tarih, 2012/230-2016/216 sayılı kararı ile alınan bilirkişi raporları denetime elverişli kabul edilerek; "Davacı tarafın açmış olduğu maddi tazminat davasının KABULÜ ile,
1. Davacı tarafın talep etmiş olduğu 30.747.76 TL + 2.987.22 TL miktarın,
2. Davacı tarafın açmış olduğu manevi tazminat davasının KABULÜ ile, Davacı tarafın talep etmiş olduğu 10.000 TL miktarın,
3. Kaza tarihi olan 24.12.2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan birlikte tahsiline" karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı T.T Genel Müdürlüğü vekili ve davalı Osman Y. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 16.06.2020 tarihli, 2019/1021Esas ve 2020/1956 Karar sayılı kararı ile; davacı Fehim Y.'ın yargılama sırasında 18.04.2016 tarihinde vefat ettiği halde mahkemece yargılamaya devam edilerek 03.05.2016 tarihinde karar verildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 55 ve devamı maddeleri uyarınca "Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir şeklinde düzenleme yapılmış olup; bu hususta değerlendirme yapılmak üzere" hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, Yargıtay bozma ilamı gereğince muris Fehim Y.'ın yasal mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesi dosya içine alınarak mirasçısı olarak kızları Makbule ve Gönül'ün kaldığı, murisin mirasçılarından Gönül Y.'ın İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.07.2016 tarih, 2016/1086 esas ve 2016/1116 karar sayılı kararı ile murisin mirasını kayıtsız ve şartsız reddettiği dikkate alınarak, karar başlığında yalnızca mirasçısı olarak davalı olarak Makbule yazılmak suretiyle; "1-Davacı tarafın açmış olduğu maddi tazminat davasının KABULÜ ile Davacı tarafın talep etmiş olduğu 30.747,76 TL + 2.987.22 TL miktarın, kaza tarihi olan 24.12.2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan birlikte alınarak, davacı tarafa VERİLMESİNE, ...
2- Davacı tarafın açmış olduğu manevi tazminat davasının KABULÜ ile, Davacı tarafın talep etmiş olduğu 10.000 TL miktarın, kaza tarihi olan 24.12.2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan birlikte alınarak, davacı tarafa VERİLMESİNE" karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı T.T Genel Müdürlüğü vekili ve davalı Osman Yıldız vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı T.T Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde; kazaya karışan aracın ruhsat sahibi ve malikinin müvekkil kurum olmadığını, yüklenici Y. Özel Eğitim Taşımacılık ve Temizlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğunu, araç sürücüsü olan Osman Y.'ın da kurumlarının kadrolu personeli olmayıp, kaza tarihinde 2011-2014 yılları arası için imzalanan 14.02.2011 tarihli hizmet alımı sözleşmesine istinaden hizmet alımı yoluyla sözleşme imzalayan yüklenici Y. Özel Eğitim Taşımacılık ve Temizlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi çalışanı olduğunu, ayrıca kazaya karışan aracın kaza tarihindeki trafik sigorta poliçesinin de A.A.T. Sigorta Şirketi tarafından tanzim edildiğini, davalı sürücüye % 100 kusur atfetildiğini, Y. firması ile imzalanan hizmet alımı sözleşmesinin eki Teknik Şartname gereği sorumlulukları bulunmadığını, usulden bozma kararı verildiğini, mahkemece her ne kadar bozmaya uyma kararı doğrultusunda mirasçılar yönünden davaya devam edilmişse de esasa yönelik hukuka aykırılıkların tekrarlandığını, davacı tarafın manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı Osman Y. vekili temyiz dilekçesinde; kusur bilirkişiden alınan 13.07.2015 tarihli raporun eksik ve hatalı olduğunu, çarpmanın kaldırımda değil T.T Radyo Evi sınırları içerisinde yani yayanın bulunmaması gereken noktada gerçekleştiğini, tanıklardan İsmail B.'nın ifadesinde davalının davacıya çarpmadığının belirtildiğini, davacının %33,2 oranında iş gücü kaybına uğradığı ve iyileşmesinin 9 aya kadar uzayabileceği hususundaki belirlemede davacıya ait kazadan önce genel ve tam bütünlüğünü de içeren herhangi bir sağlık raporu bulunmadığını, kaza gerekçe gösterilerek davacıdaki işgücü kaybının müvekkiline yükletilmeye çalışıldığını, davacının kalan ömrünün hesaplanarak tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, davacı asıl Fehim Y. yargılama devam etmekteyken vefat etmiş olduğundan hesap bilirkişi tarafından ileriye dönük yapılan hesaplamanın yeniden yapılması zorunluluğu doğduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin dışında kalan yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Uyuşmazlık, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen trafik kazasında yaralanması nedeniyle davalıdan iş göremezlik tazminatı, manevi tazminat ve tedavi gideri talebinde bulunmuş, mahkemece maddi tazminat talebi açısından dosya kapsamında alınan hesap bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davacı tarafın açmış olduğu maddi tazminat davasının kabulü ile 30.747.76 TL + 2.987.22 TL miktarın tahsiline karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; mahkemece karara esas alınan hesap bilirkişi raporuyla; PMF Yaşam Tablosuna göre, 01.03.1940 doğumlu ve olay tarihinde 72 yaşında olan davacının bakiye ömrünün 7 yıl 11 ay 28 gün olduğunun belirlendiği, muhtemel ömür sonu olarak 21.12.2019 tarihinin hesaplamaya esas alındığı ve bu şekilde 24.937,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı belirlendiği ancak davacı Fehim Y.'ın yargılama sırasında 18.04.2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
Somut gerçeğin ortaya çıktığı hâllerde varsayıma dayalı hesaplama yapılamaz. Meydana gelen trafik kazası sonucu sürekli iş göremez durumda kalan davacının ancak ölüm tarihine kadar tazminata hak kazanabileceği gözetilerek, sürekli iş göremezlik tazminatının ölüm tarihine kadar olan kısmının dikkate alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
1. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalılara iadesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
Ali Çolak Nilgün Taş Salim Küçük Ömer Faruk Aydıner Mehmet Arı