
TASARRUFUN İPTALİNE İLİŞKİN OLARAK VERİLEN İHTİYATİ HACİZ KARARININ İNFAZINA İLİŞKİN İNCELEME GÖREVİ, TASARRUFUN İPTALİ DAVASININ YARGILAMASINDA GÖREVLİ OLAN MAHKEMEDİR.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2024/7731
KARAR NO : 2025/2038
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 10.10.2024
NUMARASI : 2023/2093 - 2024/3150
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Meltem Duyan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarına zarar veren bazı tasarrufları davacı alacaklı bakımından, onun alacağı ölçüsünde hükümsüz hale getirmeye yarayan bir davadır. İptal davası ayni bir dava olmadığından iptal isteminin kabul edilmesi halinde, takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak, takip konusu alacak ve faiz, masraf gibi eklentilerine yetecek oranda tasarrufun iptaline karar verilir ve alacaklıya dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış istemi yetkisi tanınır.
İİK’nın iptal davalarında yargılama usulü başlıklı 281. maddesinin 2. fıkrasında “Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir.” düzenlemesi mevcut olup burada düzenlenen, ihtiyati haciz kararı; tasarrufun iptali davasının yargılaması sırasında alacaklının talebi üzerine mahkemece tedbir niteliğinde verilmiş bir karar olmakla birlikte 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir niteliğinde değildir. İptale tabi tasarruf konusu malın üçüncü kişinin elinden çıkmış olması halinde ise, onun yerine kaim olan miktar kadar üçüncü kişinin mal varlığına ihtiyati haciz konulabilecektir.
İİK’nın 281/2. maddesinde düzenlenmiş olan ihtiyati haciz, İİK'nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğundan, davayı kazanan davacı alacaklının, İİK’nın 281/2. maddesi kapsamındaki ihtiyati haczin dayanağı olan ilamı bir aylık süre içinde, icra dairesine ibraz etmesinin zorunluluğu bulunmamaktadır. İİK’nın 264/3. maddesi hükmü burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşür. Bu nedenle İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararının, asıl icra dosyasından infazı gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/401 E. sayılı dosyasında verilen 09.01.2023 tarihli ara kararı ile tasarrufun iptali davasının davalısı olan Abdurrahim B.'nin malvarlığı üzerine dava değeri kadar (55.000,00 TL) ihtiyati haciz konulduğu ve bu kararın İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2021/1861 Esas sayılı takip dosyasından infaz edildiği, şikayetçi Abdurrahim B.'nin icra mahkemesine başvurusunda, ihtiyati haczin taşkın şekilde uygulandığını da ileri sürerek İİK'nın 266. maddesi gereği teminatsız veya uygun görülecek teminat karşılığında mal varlığı üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını istediği, icra mahkemesince, ihtiyati haczin infazına ilişkin itiraz ve şikayetleri inceleme yetkisinin kararı veren mahkemeye ait olduğu gerekçesi ile davanın reddine, karar verildiği, şikayetçi üçüncü kişinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin gerekçesi tekrar edilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, şikayetçi üçüncü kişinin temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Şikayete konu edilen ihtiyati haciz kararının İİK'nın 281/2. maddesine göre verilmiş gerçekte ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar olduğu görülmekle, bu kararın infazına ilişkin inceleme görevi, tasarrufun iptali davasının yargılamasında görevli olan ve tedbir kararını veren İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesine aittir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince, istemin, mahkemenin görevsizliği nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve şikayetçinin istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddi isabetsiz ise de; sonuçta istemin reddine karar verildiğinden sonucu itibariyle doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 615,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 06.03.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL Dr. Ş. KELEŞ M. T. UYAR A. AYAN Y. ÇİFTCİ
(M)
Üye M. T. UYAR’ın Karşı Oy Yazısı:
Davacı Abdurrahim D.'nin icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; davalı/alacaklı tarafından İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.01.2023 tarih ve 2022/401 E. sayılı ihtiyati haciz kararının İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2021/1861 E. sayılı takip dosyasından infazının istenildiği, İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca dava değeri kadar (55.000,00 TL) mal varlığıyla sınırlı olmak üzere Ahmet P. ve Abdurrahim D. aleyhine ihtiyati haciz kararı verildiği ve aşkın haciz şikayetinde bulunulduğu, İlk Derece Mahkemesince görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın şikayetçi tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği, kararın davacı tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
Dairemizin istikrarlı içtihatları dikkate alındığında; şikayete konu ihtiyati haciz kararının, İİK'nın 281/2. maddesine göre verilmiş gerçekte ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar olduğu anlaşıldığından, bu kararın infazına ilişkin şikayeti inceleme görevi tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz (ihtiyati tedbir mahiyetinde) karar veren genel mahkeme yetkili ve görevlidir. Mahkemenin görev hususu, dava şartı olup davanın her aşamasında karar kesinleşinceye kadar tüm mahkemelerce kamu düzeni nedeniyle re’sen dikkate alınır.
Somut uyuşmazlığın incelenmesinde; İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/401 E. sayılı dosyasında verilen 09.01.2023 tarihli ara kararıyla verilen ve İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2021/1861 E. sayılı icra takip dosyasından infazının istenildiği, ihtiyati haczin (ihtiyati tedbir mahiyetinde) olduğu anlaşıldığından, aşkın haciz şikayeti de dahil olmak üzere ihtiyati hacze yönelik tüm şikayetleri inceleme görevi İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Mahkemece; davanın, "görevsizlik nedeniyle usulden reddine" şeklinde gerekçe oluşturulduğu halde, hükümde "davanın reddine" ibaresi ile yetinilmesi gerekçe ile hüküm çelişkisi oluşturulduğundan karar isabetsizdir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dairemizin görevsizlik nedeniyle usulden ret kararı verilmesi gerektiği yönündeki ekseriyet görüşüne katılmakla birlikte, hüküm kısmında yalın olarak "davanın reddine" şeklinde karar verildiğinden, kararın sonuç kısmına "...mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine" şeklinde bir ibare ilave edilmek suretiyle karar oluşturulması gerektiğinden, bu ibarenin yazılmamasından ötürü bozma kararı verilmesi görüşünde olduğumdan, Dairemizin sayın çoğunluğunun sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına yönelik kararına katılamıyorum. 06.03.2025
Üye
M.T. UYAR
BİLGİ : “Tasarrufun iptaline ilişkin olarak verilen ihtiyati hacizle ilgili şikayet, haczin infaz edildiği icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesince değerlendirilmelidir” şeklindeki Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 15 Şubat 2024 tarihli kararı için bkz.
TASARRUFUN İPTALİNE İLİŞKİN OLARAK VERİLEN İHTİYATİ HACİZ KARARININ İNFAZINA İLİŞKİN İNCELEME GÖREVİ, TASARRUFUN İPTALİ DAVASININ YARGILAMASINDA GÖREVLİ OLAN MAHKEMEDİR.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2024/7731
KARAR NO : 2025/2038
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 10.10.2024
NUMARASI : 2023/2093 - 2024/3150
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Meltem Duyan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarına zarar veren bazı tasarrufları davacı alacaklı bakımından, onun alacağı ölçüsünde hükümsüz hale getirmeye yarayan bir davadır. İptal davası ayni bir dava olmadığından iptal isteminin kabul edilmesi halinde, takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak, takip konusu alacak ve faiz, masraf gibi eklentilerine yetecek oranda tasarrufun iptaline karar verilir ve alacaklıya dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış istemi yetkisi tanınır.
İİK’nın iptal davalarında yargılama usulü başlıklı 281. maddesinin 2. fıkrasında “Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir.” düzenlemesi mevcut olup burada düzenlenen, ihtiyati haciz kararı; tasarrufun iptali davasının yargılaması sırasında alacaklının talebi üzerine mahkemece tedbir niteliğinde verilmiş bir karar olmakla birlikte 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir niteliğinde değildir. İptale tabi tasarruf konusu malın üçüncü kişinin elinden çıkmış olması halinde ise, onun yerine kaim olan miktar kadar üçüncü kişinin mal varlığına ihtiyati haciz konulabilecektir.
İİK’nın 281/2. maddesinde düzenlenmiş olan ihtiyati haciz, İİK'nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğundan, davayı kazanan davacı alacaklının, İİK’nın 281/2. maddesi kapsamındaki ihtiyati haczin dayanağı olan ilamı bir aylık süre içinde, icra dairesine ibraz etmesinin zorunluluğu bulunmamaktadır. İİK’nın 264/3. maddesi hükmü burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşür. Bu nedenle İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararının, asıl icra dosyasından infazı gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/401 E. sayılı dosyasında verilen 09.01.2023 tarihli ara kararı ile tasarrufun iptali davasının davalısı olan Abdurrahim B.'nin malvarlığı üzerine dava değeri kadar (55.000,00 TL) ihtiyati haciz konulduğu ve bu kararın İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2021/1861 Esas sayılı takip dosyasından infaz edildiği, şikayetçi Abdurrahim B.'nin icra mahkemesine başvurusunda, ihtiyati haczin taşkın şekilde uygulandığını da ileri sürerek İİK'nın 266. maddesi gereği teminatsız veya uygun görülecek teminat karşılığında mal varlığı üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını istediği, icra mahkemesince, ihtiyati haczin infazına ilişkin itiraz ve şikayetleri inceleme yetkisinin kararı veren mahkemeye ait olduğu gerekçesi ile davanın reddine, karar verildiği, şikayetçi üçüncü kişinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin gerekçesi tekrar edilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, şikayetçi üçüncü kişinin temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Şikayete konu edilen ihtiyati haciz kararının İİK'nın 281/2. maddesine göre verilmiş gerçekte ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar olduğu görülmekle, bu kararın infazına ilişkin inceleme görevi, tasarrufun iptali davasının yargılamasında görevli olan ve tedbir kararını veren İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesine aittir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince, istemin, mahkemenin görevsizliği nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve şikayetçinin istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddi isabetsiz ise de; sonuçta istemin reddine karar verildiğinden sonucu itibariyle doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 615,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 06.03.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A. TUNCAL Dr. Ş. KELEŞ M. T. UYAR A. AYAN Y. ÇİFTCİ
(M)
Üye M. T. UYAR’ın Karşı Oy Yazısı:
Davacı Abdurrahim D.'nin icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; davalı/alacaklı tarafından İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.01.2023 tarih ve 2022/401 E. sayılı ihtiyati haciz kararının İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2021/1861 E. sayılı takip dosyasından infazının istenildiği, İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca dava değeri kadar (55.000,00 TL) mal varlığıyla sınırlı olmak üzere Ahmet P. ve Abdurrahim D. aleyhine ihtiyati haciz kararı verildiği ve aşkın haciz şikayetinde bulunulduğu, İlk Derece Mahkemesince görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın şikayetçi tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği, kararın davacı tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
Dairemizin istikrarlı içtihatları dikkate alındığında; şikayete konu ihtiyati haciz kararının, İİK'nın 281/2. maddesine göre verilmiş gerçekte ihtiyati tedbir niteliğinde bir karar olduğu anlaşıldığından, bu kararın infazına ilişkin şikayeti inceleme görevi tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz (ihtiyati tedbir mahiyetinde) karar veren genel mahkeme yetkili ve görevlidir. Mahkemenin görev hususu, dava şartı olup davanın her aşamasında karar kesinleşinceye kadar tüm mahkemelerce kamu düzeni nedeniyle re’sen dikkate alınır.
Somut uyuşmazlığın incelenmesinde; İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/401 E. sayılı dosyasında verilen 09.01.2023 tarihli ara kararıyla verilen ve İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2021/1861 E. sayılı icra takip dosyasından infazının istenildiği, ihtiyati haczin (ihtiyati tedbir mahiyetinde) olduğu anlaşıldığından, aşkın haciz şikayeti de dahil olmak üzere ihtiyati hacze yönelik tüm şikayetleri inceleme görevi İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Mahkemece; davanın, "görevsizlik nedeniyle usulden reddine" şeklinde gerekçe oluşturulduğu halde, hükümde "davanın reddine" ibaresi ile yetinilmesi gerekçe ile hüküm çelişkisi oluşturulduğundan karar isabetsizdir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dairemizin görevsizlik nedeniyle usulden ret kararı verilmesi gerektiği yönündeki ekseriyet görüşüne katılmakla birlikte, hüküm kısmında yalın olarak "davanın reddine" şeklinde karar verildiğinden, kararın sonuç kısmına "...mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine" şeklinde bir ibare ilave edilmek suretiyle karar oluşturulması gerektiğinden, bu ibarenin yazılmamasından ötürü bozma kararı verilmesi görüşünde olduğumdan, Dairemizin sayın çoğunluğunun sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına yönelik kararına katılamıyorum. 06.03.2025
Üye
M.T. UYAR
BİLGİ : “Tasarrufun iptaline ilişkin olarak verilen ihtiyati hacizle ilgili şikayet, haczin infaz edildiği icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesince değerlendirilmelidir” şeklindeki Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 15 Şubat 2024 tarihli kararı için bkz.