TÜKETİCİ SENEDİNİN NAMA YAZILI OLMASI GEREKTİĞİ İDDİASI İMZASI BULUNAN LEHTAR, CİRANTA VE HAMİL YÖNÜNDEN HÜKÜM İFADE ETMEZ.
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4607
KARAR NO : 2021/987
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2020
NUMARASI : 2019/162 - 2020/101
DAVACI : E. 3. Etap 17.46 Ada Yönetimi Vek. Av. C.G.
DAVALI : 1- U.D.T. (U. Temizlik ve Dekorasyon)
2- P.K. Boya San. ve Tic. A.Ş. (P. Boya San. ve Tic. A.Ş.) Vek. Av. Ö.K.
- K A R A R -
Dava, Taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayalı menfi tespit ve senet iptali davasıdır.
Davacı davasında, müvekkili yönetim ile U. Temizlik ve Dekorasyon firması adına Ulaş Derviş T. arasında yüklenicinin bayisi bulunduğu P.'ın yapı kimyasallarını kullanarak Eryaman 3. Etap 27.46 ada adresinde bulunan taşınmazın dış cephe mantolama işinin yapımı hususunda Montalama Teknik Şartnamesine bağlı kalınarak Mantolama Uygulaması Sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkili yönetimce iş bedeli olarak yükleniciye 50.000,00 TL nakit ödeme yapıldığını, kalan 170.000,00 TL bedel için de 14 adet senet verildiğini, yükleniciye verilen iş bu senetlerden 30/09/2014 vade tarihli 10.000,00 TL, 30/10/2015 tarihli 5.000,00 TL ve 30/11/2014 tarihli 5.000,00 TL bedelli senetlerin müvekkili tarafından ödendiğini, ancak yüklenici tarafından işin Mantolama Teknik Şartnamesine ve sözleşmeye aykırı olarak yapıldığını, bu nedenle müvekkili yönetimin Yenimahalle 5. Noterliğinin 30/09/2014 tarihli ve 28.21 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile haklı olarak sözleşmeyi feshettiğini,150.000,00 TL bedelli 11 adet senedin de iadesinin talep edilmesine rağmen senetlerin 3. kişilere kötüniyetli olarak ciro edildiğini, davalı Ulaş Derviş T. sözleşme ile kararlaştırılan işleri yerine getirmediği için ücrete hak kazanmadığını ve davalıya verilen senetlerin bedelsiz kaldığını, bu nedenle müvekkili yönetimin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalıya verilen tüm senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı P. savunmasında, dava konusu senetlerin kötü niyetle cirolandığı beyanının haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu senetleri Ulaş Derviş T.'ndan cirolamadığını, aksine dava konusu senetlerden 30/11/2014 vade tarihli 10.000,00 TL, 30/12/2014 vade tarihli 15.000,00 TL ve 30/01/2015 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli senetlerin müvekkili şirketin bayisi olan G. Boya-Gülen G. tarafından cirolandırıldığını, müvekkili şirket ile Ulaş Derviş T. arasında bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, müvekkili şirketin dava konusu olayda yalnızca yetkili hamil olmasından doğan kanunun kendisine tanıdığı hakları kullandığını bu sebeple bu def'in de senet borçlusu ile bir ilişkisi bulunmayan iyiniyetli müvekkili şirkete karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Ulaş savunmasında, müvekkilinin mantolama teknik şartnamesine bağlı kalarak mantolama uygulama sözleşmesinin bütün şartlarını yerine getirdiğini, davacı tarafça haksız bir şekilde ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, yapılan iş ve verdiği zarar nedeni ile davacının müvekkiline borçlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davacı site yönetiminin aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine dair verilen kararın, davacı vekilince temyizi üzerine kapatılan 15. Hukuk Dairesinin 23/01/2019 T. ve 2018/5199 E., 2019/358 K. sayılı ilamı ile "Davanın dayanağını teşkil eden bila tarihli sözleşme, “17.46 Ada Yönetimi” adı ve kaşesiyle davacı ile davalı şirket arasında akdedilmiştir. Dairemizin 15.09.2009 tarih ve 2009/1810-4736 Esas ve Karar sayılı ilâmında ayrıntılı bir şekilde izah edilen ilkeler ışığında, ada yönetimi adına dava açılabilmesi için yönetim ile yüklenici arasında akdî ilişkinin bulunması gerekli ve yeterlidir. Somut olayda, davalı yüklenici şirketin muhatabı, sözleşmede iş sahibi olarak bulunan davacı ada yönetimi olduğundan davanın esasının incelenerek karara bağlanması gerekirken, davacı ada yönetiminin dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamış, açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda bozma ilamına uyularak davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı P.K. Boya San. ve Tic. A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine kapatılan 15. Hukuk Dairesinin 25.05.2021 T. ve 2020/2153 E., 2021/2209 K. sayılı ilamı ile hükmün Onanmasına karar verildiği görülmüştür.
İşbu karara karşı davalı P. vekilinin karar düzeltme yoluna başvurduğu görülmüştür.
Senedin tüketici senedi olarak verilmesi halinde TKHK’nun 6/A maddesi gereğince nama yazılı düzenlenmesi gerekmekte olup, nama yazılı olarak düzenlenmesi gereken tüketici senedinin emre yazılı olarak düzenlenmesi halinde senedin geçersizliği sonucunu doğurur ve bu husus keşideci tarafından herkese karşı ileri sürülebilir.
Somut olayda dava konusu senetlerin tüketici senedi olması sebebiyle davacı keşideci yönünden geçersiz olduğunun kabulü gerekirken imzaların bağımsızlığı ve temel borç ilişkisinden mücerretlik ilkesi gereğince davacı keşideci dışında senetler üzerinde imzası bulunan lehtar, ciranta ve hamil yönünden senetlerin iptaline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca, davalı P. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün senetlerin iptaline ilişkin bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı P. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile kapatılan 15. Hukuk Dairesinin 25.05.2021 T. ve 2020/2153 E., 2021/2209 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının hüküm bölümünün 2. fıkrasının son bendindeki “iptaline” ibaresi çıkarılarak yerine “davacı açısından hükümsüz olduğunun tespitine” cümlesinin eklenmek suretiyle kararın düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M. KIYAK B. SONER M. COŞKUN M. AKSU İ. KARA
BİLGİ : “Somut olay açısından tüketici senedinin nama yazılı olması iddiası takip alacaklısını bağlamaz” şeklindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 09 Haziran 2020 tarihli kararı için bkz.
TÜKETİCİ SENEDİNİN NAMA YAZILI OLMASI GEREKTİĞİ İDDİASI İMZASI BULUNAN LEHTAR, CİRANTA VE HAMİL YÖNÜNDEN HÜKÜM İFADE ETMEZ.
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4607
KARAR NO : 2021/987
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2020
NUMARASI : 2019/162 - 2020/101
DAVACI : E. 3. Etap 17.46 Ada Yönetimi Vek. Av. C.G.
DAVALI : 1- U.D.T. (U. Temizlik ve Dekorasyon)
2- P.K. Boya San. ve Tic. A.Ş. (P. Boya San. ve Tic. A.Ş.) Vek. Av. Ö.K.
- K A R A R -
Dava, Taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayalı menfi tespit ve senet iptali davasıdır.
Davacı davasında, müvekkili yönetim ile U. Temizlik ve Dekorasyon firması adına Ulaş Derviş T. arasında yüklenicinin bayisi bulunduğu P.'ın yapı kimyasallarını kullanarak Eryaman 3. Etap 27.46 ada adresinde bulunan taşınmazın dış cephe mantolama işinin yapımı hususunda Montalama Teknik Şartnamesine bağlı kalınarak Mantolama Uygulaması Sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkili yönetimce iş bedeli olarak yükleniciye 50.000,00 TL nakit ödeme yapıldığını, kalan 170.000,00 TL bedel için de 14 adet senet verildiğini, yükleniciye verilen iş bu senetlerden 30/09/2014 vade tarihli 10.000,00 TL, 30/10/2015 tarihli 5.000,00 TL ve 30/11/2014 tarihli 5.000,00 TL bedelli senetlerin müvekkili tarafından ödendiğini, ancak yüklenici tarafından işin Mantolama Teknik Şartnamesine ve sözleşmeye aykırı olarak yapıldığını, bu nedenle müvekkili yönetimin Yenimahalle 5. Noterliğinin 30/09/2014 tarihli ve 28.21 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile haklı olarak sözleşmeyi feshettiğini,150.000,00 TL bedelli 11 adet senedin de iadesinin talep edilmesine rağmen senetlerin 3. kişilere kötüniyetli olarak ciro edildiğini, davalı Ulaş Derviş T. sözleşme ile kararlaştırılan işleri yerine getirmediği için ücrete hak kazanmadığını ve davalıya verilen senetlerin bedelsiz kaldığını, bu nedenle müvekkili yönetimin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalıya verilen tüm senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı P. savunmasında, dava konusu senetlerin kötü niyetle cirolandığı beyanının haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu senetleri Ulaş Derviş T.'ndan cirolamadığını, aksine dava konusu senetlerden 30/11/2014 vade tarihli 10.000,00 TL, 30/12/2014 vade tarihli 15.000,00 TL ve 30/01/2015 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli senetlerin müvekkili şirketin bayisi olan G. Boya-Gülen G. tarafından cirolandırıldığını, müvekkili şirket ile Ulaş Derviş T. arasında bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını, müvekkili şirketin dava konusu olayda yalnızca yetkili hamil olmasından doğan kanunun kendisine tanıdığı hakları kullandığını bu sebeple bu def'in de senet borçlusu ile bir ilişkisi bulunmayan iyiniyetli müvekkili şirkete karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Ulaş savunmasında, müvekkilinin mantolama teknik şartnamesine bağlı kalarak mantolama uygulama sözleşmesinin bütün şartlarını yerine getirdiğini, davacı tarafça haksız bir şekilde ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, yapılan iş ve verdiği zarar nedeni ile davacının müvekkiline borçlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davacı site yönetiminin aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine dair verilen kararın, davacı vekilince temyizi üzerine kapatılan 15. Hukuk Dairesinin 23/01/2019 T. ve 2018/5199 E., 2019/358 K. sayılı ilamı ile "Davanın dayanağını teşkil eden bila tarihli sözleşme, “17.46 Ada Yönetimi” adı ve kaşesiyle davacı ile davalı şirket arasında akdedilmiştir. Dairemizin 15.09.2009 tarih ve 2009/1810-4736 Esas ve Karar sayılı ilâmında ayrıntılı bir şekilde izah edilen ilkeler ışığında, ada yönetimi adına dava açılabilmesi için yönetim ile yüklenici arasında akdî ilişkinin bulunması gerekli ve yeterlidir. Somut olayda, davalı yüklenici şirketin muhatabı, sözleşmede iş sahibi olarak bulunan davacı ada yönetimi olduğundan davanın esasının incelenerek karara bağlanması gerekirken, davacı ada yönetiminin dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamış, açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda bozma ilamına uyularak davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı P.K. Boya San. ve Tic. A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine kapatılan 15. Hukuk Dairesinin 25.05.2021 T. ve 2020/2153 E., 2021/2209 K. sayılı ilamı ile hükmün Onanmasına karar verildiği görülmüştür.
İşbu karara karşı davalı P. vekilinin karar düzeltme yoluna başvurduğu görülmüştür.
Senedin tüketici senedi olarak verilmesi halinde TKHK’nun 6/A maddesi gereğince nama yazılı düzenlenmesi gerekmekte olup, nama yazılı olarak düzenlenmesi gereken tüketici senedinin emre yazılı olarak düzenlenmesi halinde senedin geçersizliği sonucunu doğurur ve bu husus keşideci tarafından herkese karşı ileri sürülebilir.
Somut olayda dava konusu senetlerin tüketici senedi olması sebebiyle davacı keşideci yönünden geçersiz olduğunun kabulü gerekirken imzaların bağımsızlığı ve temel borç ilişkisinden mücerretlik ilkesi gereğince davacı keşideci dışında senetler üzerinde imzası bulunan lehtar, ciranta ve hamil yönünden senetlerin iptaline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca, davalı P. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün senetlerin iptaline ilişkin bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı P. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile kapatılan 15. Hukuk Dairesinin 25.05.2021 T. ve 2020/2153 E., 2021/2209 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının hüküm bölümünün 2. fıkrasının son bendindeki “iptaline” ibaresi çıkarılarak yerine “davacı açısından hükümsüz olduğunun tespitine” cümlesinin eklenmek suretiyle kararın düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M. KIYAK B. SONER M. COŞKUN M. AKSU İ. KARA
BİLGİ : “Somut olay açısından tüketici senedinin nama yazılı olması iddiası takip alacaklısını bağlamaz” şeklindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 09 Haziran 2020 tarihli kararı için bkz.