KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

VASİYETNAMENİN KENDİSİNE TESLİM EDİLDİĞİ VE GEREĞİNİ YAPMAK ÜZERE YETKİLİ KILINAN AVUKATIN DA DAVADA DİNLENMESİNDEN SONRA ESASA DAİR İNCELEMELER YAPILMALIDIR

T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/4427
Karar No      : 2023/5290

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : 
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 20.04.2022
SAYISI                                 : 2020/543 E., 2022/651 K.

Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; muris Gülören Ç.'ın 08/02/2011 tarihinde vefat ettiğini, murisin vefat ettiği tarihte evli olmadığını ve çocuğu bulunmadığını, davacıların yasal mirasçı olduğunu, dava konusu vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkin dava ile vasiyetnameden haberdar olduklarını, murisin düzenlediği iddia edilen vasiyetnamenin 19/09/2003 tarihli olduğunu, vasiyetnamedeki el yazısı ve imzanın Gülören Ç.'a ait olmadığını, örnekler incelendiğinde bu durumun anlaşılacağını, vasiyetnamenin kanunda belirtilen şekil şartlarını içermediğinden hukuken hiçbir geçerliliğinin olmadığını belirterek vasiyetnamenin gerekli şekil şartlarını taşımadığından ve irade fesadı altında yapılmasının söz konusu olabileceğinden dolayı iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı vekili cevap dilekçesinde; iptal davasının kanunda vasiyetnameden haberdar olma tarihinden itibaren bir yıl içinde açılmasının öngörüldüğünü, dolayısıyla davacıların vasiyetnameden haberdar olma tarihlerinin tespiti ile davanın hak düşürücü süre içinde açılmamış olması halinde reddine karar verilmesi gerektiğini, vasiyetnamenin başından sonuna kadar muris tarafından yazılarak imzalandığını, davacıların aksi yöndeki iddialarını ispatla mükellef olduklarını, irade fesadına ilişkin hiçbir delil sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı Milli Eğitim Vakfı vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, bu nedenle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın vasiyetnamenin ve vasiyetnamedeki imzanın Gülören Ç.'ın eli ürünü olmadığı yönündeki iddialarını kabul etmediklerini, iddiaların yerinde olmadığını, yine davacı tarafından irade fesadından bahsedilmiş ise de lehtarların kurum olduğundan vasiyet edene bu yönde bir yönlendirme yapmasının dahi mümkün olmadığını, bu iddiaları da kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alınan bilirkişi raporu uyarınca vasiyetnamedeki imzanın vasiyet edenin eli ürünü olduğu, murisçe sulh hukuk mahkemesine bırakılıp, ilgili hakimlikçe de açılmış olduğu, vasiyetnamenin irade fesadı hallerinde düzenlendiğine ilişkin iddianın da ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

ATK Fizik İhtisas Dairesi raporuna göre vasiyetnamedeki imzanın murise ait olmadığının tespit edildiğini, yine İstanbul Nöbetci Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak alınan bilirkişi raporunda da vasiyetnamedeki imzaların taklit edilmesinin kolay olduğunun belirtildiğini, el yazılı vasiyetnamenin amir hüküm gereğince saklanmak üzere notere, sulh hakimine, ya da yetkili memura bırakılması gerekirken, Av. H.C.'ya bırakıldığını, mahkemece yapılan yargılamada vasiyet alacaklısı Sema Ö.'ın eşi Sefa Ö.'ın tanık olarak verdiği ifade de vasiyetnameyi eşinin bavulun bir gözünde bulduğunu, kendisinin de ilgili makamlara teslim ettiğini beyan ettiğini, bunun dahi şekil şartlarını içermediği ve hukuken geçerli olmadığı durumunu ortaya koyduğunu, murisin matematik öğretmeni olduğunu, vasiyetnamedeki anlatım bozukluğu ve yazım yanlışlarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, talimat ile aldırılan 04/04/2019 tarihli raporda imzaların murisin eli ürünü olduğuna dair hususun hangi ortamda ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp, sonuca varıldığının açıklanmadığını, diğer raporlarda yazı ve imzanın murise ait olmadığı ya da inceleme yapılamayacağı söylendiği halde bu raporda murisin eli ürünü olduğunun belirtildiğini, bu hali ile hükme esas almak için yeterli olmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ATK raporunda imzanın büyük olasılıkla murise ait olmadığı belirtilmiş ise de yazı incelemesi yapılamadığı, yazı ve imza incelemesi içeren diğer bilirkişi raporları ile imza ve yazının murise ait olduğunun belirlendiği, vasiyetnamenin sahte olarak düzenlenmesinden davalı lehtarların menfaatlerinin bulunabileceği ancak davalılar TSK Mehmetçik Vakfı ve Milli Eğitim Vakfının ülke çapında faaliyet gösteren kuruluşlar olduğu, diğer vasiyet lehtarlarına bir kısım ev eşyalarının bırakıldığı, sahte vasiyet yapılması durumunda daha kıymeti olan taşınmazların vakıflara verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, öte yandan murisin iradesinin fesada uğratıldığının da davacı tarafça ispat edilemediği gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Bölge Adliye Mahkemesi kararının varsayımlara dayandığını, şekil şartlarını sağlayıp sağlamadığının tartışılmadığını, yargılamada ATK Fizik İhtisas Dairesi, İstanbul Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği ve İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevlendirdiği bilirkişi heyetinden olmak üzere üç farklı kurumdan dava konusu vasiyetnamenin Gülören Ç.’ın el ürünü olup olmadığı konusunda rapor alındığını, inceleme yapan kurumların çelişkili sonuçlara varıp, fikir birliğine varamadıklarını, 3 çelişkili rapora rağmen 04.04.2019 tarihli raporun somut olayı tüm yönleriyle incelemekten uzak olduğunu, raporun hangi ortamda, ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yaptığının gösterilmediğini, ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmadığını, vasiyetnamenin saklanmak üzere kanunda belirtilen kişilere bırakılmadığını, Av. H.C.’ya bırakıldığı vasiyetnamede belirtildiği halde duruşmada dinlenen tanık beyanına göre bavulda bulunduğunu, bu hususların dahi “sözde” el yazılı vasiyetnamenin kanunda belirtilen şekil şartlarını içermediğini ve hukuken geçerliliğinin olmadığını ortaya koyduğunu, eğitimci muris tarafından düzenlenen vasiyetnamede pek çok anlatım bozukluğu ve yazım yanlışı olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, el yazısı ile düzenlenen vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Şekli anlamda ölüme bağlı tasarruflar, vasiyetname ve miras sözleşmesi olarak ikiye ayrılmakta olup vasiyetnameler de kendi içerisinde resmi, el yazılı ve sözlü şekilde üçe ayrılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 538 inci maddesi uyarınca, el yazılı vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilerek başından sonuna kadar mirasbırakanın el yazısıyla yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur. El yazılı vasiyetname, saklanmak üzere açık veya kapalı olarak notere, sulh hâkimine veya yetkili memura bırakılabilir maddenin birinci fıkrasından da anlaşılabileceği üzere el yazılı vasiyetnamenin baştan sonra vasiyetçinin el yazısıyla yapılması gerekir. Bu da el yazılı vasiyetnamenin basit bir adi yazılı değil, nitelikli bir adi yazılı şekil şartına haiz olduğunu göstermekte ve bu doğrultuda, vasiyetnamenin tüm metninin, gün-ay-yıl şeklindeki tarihinin ve imzasının vasiyetçinin el yazısıyla yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

2. Bir belgedeki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik araç gereç yardımıyla binoküler mikroskopla büyütülerek kıyaslama, ultraviyole lambası ve ınfraded ışınları altında tahrifat, belgelerin arka yüzündeki yatık ışık verilerek fülaj izi görüntüsü, alttan aydınlatmalı lambalarla imza kopyacılığı, grafolojik, grafometrik esaslar içerisinde milimetrik mukayeseli ölçümler ve belgelerin niteliğine göre gerekli değişiklik fenni metotlarla yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarını fotoğraf yada diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. (HGK 06.06.2001 tarih ve 2001/12-466 E.; 2001/483 K)

3. Değerlendirme

1. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacılar itiraz konusu 18.09.2003 tarihli el yazılı vasiyetnamenin murisin eli ürünü olmadığını ileri sürerek iptalini talep etmiştir. Mahkemece murise ait bir kısım yazı ve imza örnekleri getirtilerek vasiyetnamenin murisin eli ürünü olup olmadığı konusunda üç farklı kurumdan rapor alınmış, sunulan raporlar çelişkili olduğu halde bu çelişkiler giderilmeden hüküm kurulmuştur. Mahkemece yeterli imza ve yazı örneği getirtildiğini söyleme imkanı bulunmamaktadır. Hal böyle iken meslek sahibi olan murisin çalıştığı kurumlardaki yazı ve imza örnekleri ile muhtarlık, noterlik, seçim kayıtları, nüfus müdürlüğü, vergi dairesi vb. kurumlardaki yazı ve imza örnekleri getirtilerek raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesinden sonra karar verilmesi gerekmektedir.

2. Öte yandan, ölüme bağlı tasarrufta adı geçen, vasiyetnamenin kendisine teslim edildiği ve gereğini yapmak üzere yetkili kılındığı belirtilen Av. H.C.’nın da davada dinlenmesinden sonra taraf teşkili ve esasa ilişkin incelemelerin yapılması gerekmekte olup, yine taraf teşkili yönünden vasiyetnamenin açılmasına ilişkin dava dosyasında adı geçen lehtar Kadir Yalçın iken temyize konu dosyada lehtar olarak Kadir Usta görüldüğünden aynı kişi olup olmadıkları araştırılarak doğru lehtar ile yargılamaya devam edilmesi gerekmektedir.

3. Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınmaksızın eksik incelemeyle karar verildiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Başkan             Üye                 Üye                             Üye                  Üye 
Hikmet Onat      Ayşe Tartıcı      Sevinç Türközmen     Suat Arslan      Mustafa Erol
                          Çevikbaş