KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.
Yazdır

DAVALILARIN YAKINLIKLARI İSPATLANMADIĞI DİKKATE ALINDIĞINDA SALT AYNI SEKTÖRDE İŞ YAPMIŞ OLMAK İİK 280 HÜKMÜNE GÖRE TASARRUFUN İPTALİNE NEDEN OLAMAZ.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2021/1713
Karar No      : 2023/10176

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 13.01.2021
SAYISI                                 : 2018/3155 E., 2021/11 K.

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin davalı Selçuk Ç. hakkında yaptığı takiplerin sonuçsuz kaldığını, dava konusu taşınmazın davalı borçlu tarafından 31.10.2016 tarihinde davalı Sebahattin S.'na devredildiğini, bu devrin alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile yapıldığını belirterek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; tasarrufun mal kaçırma amacıyla yapılmadığını, satışın gerçek ve raiç bedel üzerinden yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "... tasarrufun iptali davasına ilişkin ön şartların mevcut olduğu, tarafların beyanları ile tüm dosya kapsamına göre davalıların aynı sektörde çalıştıkları, birbirlerini tanıdıkları, davalı Sebahattin S.'nun diğer davalı Selçuk Ç.'nun aciz halinde olduğunu bilebilecek durumda olduğu ve dava konusu İstanbul ili, Kağıthane ilçesi, Gürsel Mahallesi, 88.6 ada, 30 parselde kayıtlı 4 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmazın tapu kayıtlarına göre 110.000,00 TL bedelle tapuda devredildiği, her ne kadar davalılarca taraflar arasında satış sözleşmesi yapıldığı ve satış bedelinin tapuda gösterilen miktardan yüksek olduğu iddia edilmişse de dosyaya sunulan satış sözleşmesinin daha sonradan düzenlenmiş olma ihtimalinin de bulunduğu, bilirkişi heyeti tarafından tasarruf tarihi itibariyle taşınmazın rayiç değerinin 360.000,00 TL olduğunun belirtildiği ve resmi senetteki satış bedeli ile rayiç bedel arasında fahiş fark bulunduğu ve İİK.nun 277 ve devamı maddelerindeki tasarrufun iptaline ilişkin koşulların mevcut olduğu .., gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki satış işleminin gerçek olduğu halde davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğuna belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece alınan uzman bilirkişi raporuna göre tasarrufa ve davaya konu taşınmazın 360.000,00 TL olan rayiç değeri ile 110.000,00 TL olan tapudaki satış bedelleri arasında fahiş fark olduğu, borçlu davalı ile diğer davalının önceden birbirlerini tanıdıkları ve davalı borçlunun durumunu bildiği, davalılar yönünden İİK 280. maddesinde yer alan " zarar verme kastını bilmesi veya bilebilecek durumda olması" koşulunun gerçekleşmiş olduğu, bu durumun aksinin davalılar tarafından ispat edilemediği, taraflar arasında daha önceden davaya konu taşınmazın satışına ilişkin yapılan protokolün adi yazılı olması nedeniyle her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu gerekçesi ile davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b/1 uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunda bildirdiği sebepler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki paragraf dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında ve İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK. m. 281). Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K. 25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı ).

Somut olayda; dava konusu taşınmaz 31.10.2016 tarihinde 110.000 TL bedel ile davalı Sebattin S.'na devredilmiştir. Bilirkişi taşınmazın satış tarihindeki değerini 360.000 TL olarak belirlemiştir. Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan 02.06.2016 tarihli 27.163 TL, 20.10.2016 tarihli 36.500 TL olan hacizler ve üçüncü kişinin ipotek bedeli olarak Ziraat Bankasına yatırdığı 19.500 TL ödeme dikkate alındığında, ivazlar arasında önemli bir oransızlık bulunmamaktadır. Bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince; sözü edilen bu dava konusu taşınmaz yönünden satış bedeli ile gerçek rayiç değeri arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesi dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.

Dosya içerisinde mevcut belgelerden, dava konusu (4) nolu bağımsız bölümün bulunduğu arsanın 14.06.2013 tarihli noterde düzenlenmiş kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile arsa sahipleri tarafından müteahhit olarak borçlu Selçuk Ç.'na verildiği, (4) nolu daire dahil toplam 4 adet bağımsız bölümün de müteahhit borçluya ait olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Müteahhit olan borçlunun kar amacı ile yaptığı taşınmazları satması işin doğasından kaynaklandığı, davalıların yakınlıklarının somut olarak ispatlanmadığı da dikkate alındığında salt aynı sektörde iş yapmış olmaları nedeni ile İİK'nın 280/1. maddesine göre tasarrufun iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan                     Üye                         Üye                       Üye                                 Üye
Kadri Özerdoğan     Hüseyin Tuztaş      Salim Küçük       Ömer Faruk Aydıner      Mehmet Arı