MİRASÇILIKTAN ÇIKARMANIN İPTALİNE YÖNELİK DAVADA HUSUMETİN ÇIKARMADAN YARARLANAN ALTSOYA YÖNELTİLMESİ ZORUNLUDUR.
T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2022/7255
Karar No : 2024/560
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 06.10.2022
SAYISI : 2021/575 E., 2022/1061 K.
Taraflar arasındaki mirasçılıktan çıkarma ve vasiyetnamenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin mirasbırakanı Neriman A.'ın 25.02.2018 tarihinde öldüğünü, geriye tek mirasçı olarak oğlu davacının kaldığını, mirasbırakanın gözlerinin görmediğini, obsesif kişilik bozukluğuna sahip olduğunu, müvekkilinin doğumundan itibaren tüm bakımını anneannesinin üstlendiğini, mirasbırakanın temizlik takıntısından dolayı sürekli otellerde kaldığını, müvekkilinin evlenmesini engellediğini, evlendikten sonra ise sürekli huzursuzluk çıkardığını, davalının mirasbırakanın bakıcı olduğunu, mirasbırakanın 12.09.2017 tarihinde iki ayrı vasiyetname düzenlediğini, vasiyetnamenin birinde davacı oğlunu mirasçılıktan çıkardığını, diğer vasiyetnamede ise mercedes marka aracını davalıya vasiyet ettiğini, mirasbırakanın fiil ehliyetinin bulunmadığını, 12.09.2017 tarihli mirasçılıktan çıkarma ve mal vasiyeti içerikli vasiyetnamelerinin iptaline karar verilmesini, olmazsa tenkis edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakanın akıl sağlığının yerinde olduğunu, davacının annesini evine dahi sokmadığını, annesine hakaret ve küfür ettiğini, yardıma muhtaç annesine bakmadığını, mirasçılıktan çıkarılan kişinin tenkis talebinde bulunamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakanın düzenlediği 12.09.2017 tarihli noterde düzenlenen mirasçılıktan çıkarma ıskat belgesinin usulüne uygun olduğu, çıkarma nedenlerinin ayrıntılı olarak gösterildiğini, Mahkemece dinlenen davalı tanıkları davacı mirasçının, mirasbırakana karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmediğini doğruladıklarını, mirasbırakanın işlem tarihinde tasarruf ehliyetinin bulunması nedeniyle mirastan çıkarma işleminin iptali talebinin yerinde görülmediği, davacının tenkis talebi yönünden davacı mirastan ıskat edildiğinden artık tenkis talebinde de bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince fiili durum yeterince incelenmeden karar verildiğini, tanık beyanlarının objektif olarak değerlendirilmediğini, tanıklarının beyanlarına itibar edilmediğini, mirasbırakanın akli dengesinin yerinde olmadığını, vasiyetnamelerin mirasbırakanın kandrılması ve aldatılması suretiyle yapıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakanın, davacı mirasçının kendisine duyulan ilgisizliği ile küfür ve hakaret eylemlerini gerçekleştirdiği gerekçesiyle davacıyı mirasçılıktan çıkardığını, 4721 sayılı Kanun'un 512 nci maddesine göre ispat yükü kendisine düşen davalının dinlenen tanıkları, davacı ile annesinin ilişkilerinin iyi olmadığını ve mirasbırakanın fiil ehliyetinin bulunduğunu beyan etmesine karşın, Davacı tanıklarının, mirasbırakanın davacının eşi ile anlaşamadığı gibi davacının evlilik birliğinin bozulmasını istediğini ve mirasbırakanın otelde kaldığını beyan ettiklerini, davacının aile birliğini koruma düşüncesiyle muirasbırakana karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle mirasçılıktan çıkarma koşullarının gerçekleştiğinin ispatlandığını, öte yandan mirasbırakanın Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’nun 30.11.2020 gün ve 6550 karar sayılı raporunda işlem tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun bildirildiği, mirasbırakanın dava konusu ölüme bağlı tasarrufların düzenlenmesi sırasında kandırılmak suretiyle iradesinin sakatlandığı da kanıtlanamadığı, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı lehine bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mirasçılıktan çıkarma ve vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 510 uncu maddesi şöyledir;
"Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:
1. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,
2. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse."
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 511 inci maddesi şöyledir;
"Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz.
Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır.
Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir."
3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 512 nci maddesi şöyledir;
"Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir.
Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer.
Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur."
3. Değerlendirme
1. Davacı mirasbırakanı Neriman A.'ın düzenlediği Ankara 58. Noterliği 12.09.2017 tarih ve 15720 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile aynı noterlikçe düzenlenen 12.09.2017 tarih ve 1521 yevmiye numaralı vasiyetnamelerin iptalini talep etmiş ve husumeti davalı Natia'ya yöneltmiştir. Dava konusu edilen vasiyetnamelerin içeriğine gelince Ankara 58. Noterliği 12.09.2017 tarih ve 15720 yevmiye numaralı vasiyetnamede mirasbırakan davacı oğlunu mirasçılıktan çıkarmış, Ankara 58. Noterliği 12.09.2017 tarih ve 15721 yevmiye numaralı vasiyetnamesinde ise davalı Natia'ya mal vasiyetinde bulunmuştur. Bu haliyle vasiyetnamelerin ayrı ayrı değerlendirilmesi lazım gelecektir.
2. Ankara 58. Noterliği 12.09.2017 tarih ve 15720 yevmiye numaralı vasiyetnamede davacı mirasçılıktan çıkarıldığından bu vasiyetnamede belirtilen murisin çıkarma kararı iptal edilmeden, davacı mirasçı sıfatı ile Ankara 58. Noterliği 12.09.2017 tarih ve 15721 yevmiye numaralı davalı lehine mal vasiyeti içerikli vasiyetnamenin iptalini talep edemeyecektir.
3. Diğer yandan yukarıda açıklanan yasal hükümler doğrultusunda mirasçılıktan çıkarmanın iptaline yönelik davada husumetin çıkarmadan yararlanan altsoya yöneltilmesi zorunludur. Nitekim, UYAP üzerinden yapılan incelemede mirasçılıktan çıkarılan davacının altsoyunun bulunduğu, 4721 sayılı Kanun'un 511 inci maddesi ikinci fıkrasına göre çıkarmadan altsoyun yararlanacağı açıktır. Bu itibarla, davacının altsoyuna karşı husumet yöneltmesi için davacı tarafa süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik taraf teşkili ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Hikmet Onat Suna Türe Mustafa Erol Bayram Şen Necmi Apaydın
BİLGİ : “Mirasçılıktan çıkarmanın iptali davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir” şeklindeki Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 15 Şubat 2021 tarihli kararı için bkz.
“Mirasçılıktan çıkarma davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir” şeklindeki Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 27 Kasım 2023 tarihli kararı için bkz.
“Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir” şeklindeki Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 27 Kasım 2023 tarihli kararı için bkz.
MİRASÇILIKTAN ÇIKARMANIN İPTALİNE YÖNELİK DAVADA HUSUMETİN ÇIKARMADAN YARARLANAN ALTSOYA YÖNELTİLMESİ ZORUNLUDUR.
T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2022/7255
Karar No : 2024/560
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 06.10.2022
SAYISI : 2021/575 E., 2022/1061 K.
Taraflar arasındaki mirasçılıktan çıkarma ve vasiyetnamenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin mirasbırakanı Neriman A.'ın 25.02.2018 tarihinde öldüğünü, geriye tek mirasçı olarak oğlu davacının kaldığını, mirasbırakanın gözlerinin görmediğini, obsesif kişilik bozukluğuna sahip olduğunu, müvekkilinin doğumundan itibaren tüm bakımını anneannesinin üstlendiğini, mirasbırakanın temizlik takıntısından dolayı sürekli otellerde kaldığını, müvekkilinin evlenmesini engellediğini, evlendikten sonra ise sürekli huzursuzluk çıkardığını, davalının mirasbırakanın bakıcı olduğunu, mirasbırakanın 12.09.2017 tarihinde iki ayrı vasiyetname düzenlediğini, vasiyetnamenin birinde davacı oğlunu mirasçılıktan çıkardığını, diğer vasiyetnamede ise mercedes marka aracını davalıya vasiyet ettiğini, mirasbırakanın fiil ehliyetinin bulunmadığını, 12.09.2017 tarihli mirasçılıktan çıkarma ve mal vasiyeti içerikli vasiyetnamelerinin iptaline karar verilmesini, olmazsa tenkis edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakanın akıl sağlığının yerinde olduğunu, davacının annesini evine dahi sokmadığını, annesine hakaret ve küfür ettiğini, yardıma muhtaç annesine bakmadığını, mirasçılıktan çıkarılan kişinin tenkis talebinde bulunamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakanın düzenlediği 12.09.2017 tarihli noterde düzenlenen mirasçılıktan çıkarma ıskat belgesinin usulüne uygun olduğu, çıkarma nedenlerinin ayrıntılı olarak gösterildiğini, Mahkemece dinlenen davalı tanıkları davacı mirasçının, mirasbırakana karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmediğini doğruladıklarını, mirasbırakanın işlem tarihinde tasarruf ehliyetinin bulunması nedeniyle mirastan çıkarma işleminin iptali talebinin yerinde görülmediği, davacının tenkis talebi yönünden davacı mirastan ıskat edildiğinden artık tenkis talebinde de bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince fiili durum yeterince incelenmeden karar verildiğini, tanık beyanlarının objektif olarak değerlendirilmediğini, tanıklarının beyanlarına itibar edilmediğini, mirasbırakanın akli dengesinin yerinde olmadığını, vasiyetnamelerin mirasbırakanın kandrılması ve aldatılması suretiyle yapıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakanın, davacı mirasçının kendisine duyulan ilgisizliği ile küfür ve hakaret eylemlerini gerçekleştirdiği gerekçesiyle davacıyı mirasçılıktan çıkardığını, 4721 sayılı Kanun'un 512 nci maddesine göre ispat yükü kendisine düşen davalının dinlenen tanıkları, davacı ile annesinin ilişkilerinin iyi olmadığını ve mirasbırakanın fiil ehliyetinin bulunduğunu beyan etmesine karşın, Davacı tanıklarının, mirasbırakanın davacının eşi ile anlaşamadığı gibi davacının evlilik birliğinin bozulmasını istediğini ve mirasbırakanın otelde kaldığını beyan ettiklerini, davacının aile birliğini koruma düşüncesiyle muirasbırakana karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle mirasçılıktan çıkarma koşullarının gerçekleştiğinin ispatlandığını, öte yandan mirasbırakanın Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’nun 30.11.2020 gün ve 6550 karar sayılı raporunda işlem tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun bildirildiği, mirasbırakanın dava konusu ölüme bağlı tasarrufların düzenlenmesi sırasında kandırılmak suretiyle iradesinin sakatlandığı da kanıtlanamadığı, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı lehine bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mirasçılıktan çıkarma ve vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 510 uncu maddesi şöyledir;
"Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:
1. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,
2. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse."
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 511 inci maddesi şöyledir;
"Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz.
Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır.
Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir."
3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 512 nci maddesi şöyledir;
"Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir.
Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer.
Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur."
3. Değerlendirme
1. Davacı mirasbırakanı Neriman A.'ın düzenlediği Ankara 58. Noterliği 12.09.2017 tarih ve 15720 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile aynı noterlikçe düzenlenen 12.09.2017 tarih ve 1521 yevmiye numaralı vasiyetnamelerin iptalini talep etmiş ve husumeti davalı Natia'ya yöneltmiştir. Dava konusu edilen vasiyetnamelerin içeriğine gelince Ankara 58. Noterliği 12.09.2017 tarih ve 15720 yevmiye numaralı vasiyetnamede mirasbırakan davacı oğlunu mirasçılıktan çıkarmış, Ankara 58. Noterliği 12.09.2017 tarih ve 15721 yevmiye numaralı vasiyetnamesinde ise davalı Natia'ya mal vasiyetinde bulunmuştur. Bu haliyle vasiyetnamelerin ayrı ayrı değerlendirilmesi lazım gelecektir.
2. Ankara 58. Noterliği 12.09.2017 tarih ve 15720 yevmiye numaralı vasiyetnamede davacı mirasçılıktan çıkarıldığından bu vasiyetnamede belirtilen murisin çıkarma kararı iptal edilmeden, davacı mirasçı sıfatı ile Ankara 58. Noterliği 12.09.2017 tarih ve 15721 yevmiye numaralı davalı lehine mal vasiyeti içerikli vasiyetnamenin iptalini talep edemeyecektir.
3. Diğer yandan yukarıda açıklanan yasal hükümler doğrultusunda mirasçılıktan çıkarmanın iptaline yönelik davada husumetin çıkarmadan yararlanan altsoya yöneltilmesi zorunludur. Nitekim, UYAP üzerinden yapılan incelemede mirasçılıktan çıkarılan davacının altsoyunun bulunduğu, 4721 sayılı Kanun'un 511 inci maddesi ikinci fıkrasına göre çıkarmadan altsoyun yararlanacağı açıktır. Bu itibarla, davacının altsoyuna karşı husumet yöneltmesi için davacı tarafa süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik taraf teşkili ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Hikmet Onat Suna Türe Mustafa Erol Bayram Şen Necmi Apaydın
BİLGİ : “Mirasçılıktan çıkarmanın iptali davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir” şeklindeki Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 15 Şubat 2021 tarihli kararı için bkz.
“Mirasçılıktan çıkarma davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir” şeklindeki Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 27 Kasım 2023 tarihli kararı için bkz.
“Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir” şeklindeki Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 27 Kasım 2023 tarihli kararı için bkz.