Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29 Mayıs 2024 tarihli kararına göre evlendikleri zaman çocuğun nüfusuyla ilgili bir sorunun kalmayacağını beyan eden erkek bu aldatıcı davranışlarıyla babalık davası açılmasını engellemiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 29 Şubat 2024 tarihli kararına göre somut olayda aile konutu şerhi konulmasının ancak yargılama yolu ile mümkün olabileceği nazara alındığında davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 16 Mayıs 2024 tarihli kararına göre taşınmazın bir kısmının kafeterya olarak kullanılması taşınmazın aile konutu vasfını değiştirmez.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 01 Temmuz 2024 tarihli kararına göre ihaleye konu taşınmaz tapu kaydında lehine aile konutu şerhi bulunan şikayetçiye satış ilanının tebliğ edilmemesi ihalenin feshi sebebidir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20 Şubat 2024 tarihli kararına göre müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesini imzalayan eşin bu kefaletinin dört ay sonra kurulan ipotek işlemine muvafakat ettiği sonucu çıkarılamaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 31 Ocak 2024 tarihli kararına göre sağ kalan mâlik eş bakımından mâlik olmayan eşin dava açarken var olan hukukî yararı ölmesi durumunda devam edemez.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 04 Ekim 2023 tarihli kararına göre aile konutuna ilişkin olarak mâlik olmayan eşin açık rızasının varlığı her türlü delille ispatlanabilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 25 Mayıs 2023 tarihli kararına göre eşin rızası alınmadan ipotek edilen taşınmazın mülkiyeti dava sırasında cebri icra ile satıldığından davanın konusu kalmamıştır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 18 Mayıs 2023 tarihli kararına göre el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine dayalı davanın dinlenebilmesi için mâlik olmayan eşin açtığı tapu iptal tescil davasının sonucu beklenmelidir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 18 Mayıs 2023 tarihli kararına göre aile konutunda bulunan mâlik olmayan eş, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren haksız işgalci sıfatında bulunmaktadır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20 Haziran 2023 tarihli kararına göre ipotek işleminin geçersiz olması cebri icra sonucu kazanılmış olan dava konusu taşınmazın mülkiyetini geçersiz kılmaz.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 10 Mayıs 2023 tarihli kararına göre çocukların velâyetinin annede bulunması ve yasal temsilcisinin anne olması karşısında annenin ortak çocukları yurt dışına götürme
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 25 Mayıs 2023 tarihli kararına göre TMK 194 hükmüne göre davacı eşin dava konusu taşınmazın değerini talep etme hakkı bulunmamaktadır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 03 Mayıs 2023 tarihli kararına göre eşler fiilen ayrı yaşadıklarından ve eşin malvarlığının bir kısmını elden çıkarma yönünde girişimlerde bulunduğundan TMK 199 hükmünün
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 31 Mayıs 2023 tarihli kararına göre avukata karşı açılacak tazminat davalarında fiilin aynı zamanda suç teşkil etmesi hâlinde uzun olan ceza zamanaşımının
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 16 Mart 2023 tarihli kararına göre dava babalığın tespitine ilişkin olup adli tatilde yargılaması devam etmesi nedeniyle adli tatilde istinaf süresi durmaz.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 21 Mart 2023 tarihli kararına göre nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda gerekirse alakalı kişilerin mezarı açılabilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22 Şubat 2023 tarihli kararına göre okula kayıt işlemini gerçekleştiren eşin, dava dışı eşle birlikte okula karşı müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilemez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20 Aralık 2022 tarihli kararına göre akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen yetişkin hakkında koruma kararı verilmesi taleplerinde
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 09 Ocak 2023 tarihli kararına göre ıslahla terditli olmayan talep eklenmesi durumunda reddedilen talep yönünden vekalet ücretine hükmedilmelidir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26 Ekim 2022 tarihli kararına göre kefalet sözleşmesinde eş rızasının alınmadığına dayalı geçersizlik iddiası itiraz niteliğinde olup mahkemece re’sen dikkate
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26 Ekim 2022 tarihli kararına göre borçlu kendi şirketi ile ilgili olarak kefalet vermediğinden kefalet sözleşmesinde eşin rızası alınmalıdır.
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 09 Ocak 2023 tarihli kararına göre çocuk teslimi hakkındaki ilâmın icrasının ihlâl edildiği iddiasına dayalı cezalandırma istemi icra ceza mahkemesinden
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 15 Kasım 2022 tarihli kararına göre aile konutunda ilk satış itibariyle açık rıza zorunlu ise de sonraki satışlarda iyi niyetli olup olmamak önem arz etmektedir.
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 12 Aralık 2022 tarihli kararına göre 6284 sayılı kanuna ilişkin verilen tedbir kararının ihlali durumunda ihlalin gerçekleştiği yerdeki mahkeme yetkilidir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 07 Aralık 2022 tarihli kararına göre davalının başka kadınla beraber yaşıyor olması tek başına tasarruf yetkisinin sınırlanmasına sebep oluşturmaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25 Kasım 2022 tarihli kararına göre aile konutunda bulunan malik olmayan eşin açık rızası olmadan yapılan satış işlemi TMK 194 hükmü gereğince geçersizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18 Ekim 2022 tarihli kararına göre kişilerin gerçekte çocuklarının bulunmadığına yönelik talebi herkes ileri sürebilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 22 Kasım 2022 tarihli kararına göre ayrı şehirlerde yaşayan dede ve torun arasında yatılı olacak ve uzman nezareti gerektirmeyecek şekilde kişisel ilişki
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 15 Haziran 2022 tarihli kararına göre beş yıldan beri evlat edinenle birlikte yaşama koşulunun gerçekleşmemesi Türk kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil etmez.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20 Haziran 2022 tarihli kararına göre evlat edinme başvurusunda bulunan davacı mahkemece dinlenilmeden vefat ettiğinden davanın bu sebeple reddi gerekir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 12 Mayıs 2022 tarihli kararına göre malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte hukuki yararı yoktur.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 23 Mart 2022 tarihli kararına göre soybağının reddi davasında çocuklar aleyhine olacak şekilde yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilemez.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 23 Mart 2022 tarihli kararına göre çocuğu doğuran kadının anne olduğunun tespiti isteminde hazinenin taraf sıfatı bulunmamaktadır.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 16 Mart 2022 tarihli kararına göre aile konutunda bulunan mâlik olmayan eş, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren haksız işgalci konumunda bulunmaktadır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 16 Mart 2022 tarihli kararına göre tarafların mernis adreslerinin farklı olması evlat edinme açısından bakım şartının gerçekleşmediğini tek başına göstermez.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 08 Şubat 2022 tarihli kararına göre soybağının reddi davasındaki hak düşürücü süre açısından maddi olanaksızlık haklı sebep teşkil etmektedir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 02 Kasım 2021 tarihli kararına göre taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tesis edildiği tarihte taşınmazın aile konutu olup olmadığı tespit edilmelidir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 23 Haziran 2021 tarihli kararına göre damadına ev alınması için gönderilen para ile ev alınmasa bile damattan bu para talep edilebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17 Haziran 2021 tarihli kararına göre somut olayda basket maçı sırasında çocuğun diğer çocuğa dirsek atmasında ebeveynlerin sorumluluğu bulunmamaktadır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 01 Haziran 2021 tarihli kararına göre TMK 194 hükmü uyarınca eşin aile konutunun değerini talep etme hakkı bulunmamaktadır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 03 Haziran 2021 tarihli kararına göre ihaleden önce aile konutu şerhi bulunan taşınmazda borçlunun eşi de ihalenin feshini talep edebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11 Mart 2021 tarihli kararına göre somut olay açısından erkeğin soybağının reddi davası açması anne ve çocuğun kişilik haklarına saldırı teşkil eder.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 01 Mart 2021 tarihli kararına göre ipoteğin kaldırılması davası nispi harca tabi olduğundan nispi vekalet ücreti takdir edilmelidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 09 Mart 2021 tarihli kararına göre çocuk ile koca arasında soybağının bulunmadığına yönelik tespit davası kayıt düzeltme davasıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23 Şubat 2021 tarihli kararına göre evden ayrılan eşin evlilik içerisinde internet şifresini eşine vermesi müterafik kusur sayılamaz.
Yargıtay Hukuk Kurulu’nun 11 Şubat 2021 tarihli kararına göre eşin rızası olmadan verilen ipoteğe ilişkin cebri icra ile satış yapılsa bile ipotek geçersizdir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 21 Ocak 2021 tarihli kararına göre aile konutuna ilişkin tahsisli kooperatif hissesinin devri için eşin açık rızası gereklidir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 15 Ekim 2020 tarihli kararına göre somut olayda velayeti kendisinde olan kadın çocuğunun soyadını yeni kocasının soyadıyla değiştiremez.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 09 Ekim 2019 tarihli kararına göre aile konutu olarak kullanılan bağımsız bölümle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılması gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 05 Kasım 2019 tarihli kararına göre kısıtlanan ergin çocuk için dava açılması için vesayet makamından izin alınmasına gerek yoktur.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 21 Ekim 2019 tarihli kararına göre somut olaya göre çocuğun annenin soyadını almasında çocuğun üstün yararı bulunmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30 Mayıs 2019 tarihli kararına göre velayetin değiştirilmesi halinde anlaşmalı boşanma protokolü geçerliliğini yitirmez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 31 Ocak 2019 tarihli kararına göre velayetin değiştirilmesiyle görülen iştirak nafakasında davalı yargılama gideriyle sorumlu tutulamaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18 Ekim 2018 tarihli kararına göre babalık davasında sonraki kanun olan ve özel düzenleme içeren HMK 292 hükmü uygulanmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15 Kasım 2018 tarihli kararına göre evlenme tarihi üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin butlan davası her zaman açılabilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16 Ekim 2018 tarihli kararına göre gerçek babanın nüfusuna kayıt isteği soybağının reddi anlamında olup aile mahkemeleri görevlidir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 20 Eylül 2018 tarihli kararında tapuda tarla olan aile konutundaki bölüm üzerinde ipoteğin kaldırılmasında mahkemece yapılacak işin nasıl olması gerektiği belirtilmiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 26 Şubat 2018 tarihli kararına göre mahkemece onaylanmayan boşanma protokolünden kaynaklı davada genel mahkemeler görevlidir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 05 Haziran 2018 tarihli kararına göre miras payına mahsuben aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi kararı HMK 362 gereği temyiz edilemez.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 02 Mayıs 2018 tarihli kararına göre ipoteğin kaldırılması davası sırasında aile konutu icrayla satılırsa genel mahkemeler görevli olur.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 09 Nisan 2018 tarihli kararına göre velayeti kendisinde olan boşanmış kadın çocuğuna soyadını verilmesini aile mahkemesinden isteyebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13 Aralık 2017 tarihli kararına göre aile konutundaki ipoteğin kaldırılması davası sırasında malik eş ölmüşse dava konusuz kalmaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06 Aralık 2017 tarihli kararına göre diğer eşin açık rızası alınmadan aile konutu niteliğindeki taşınmazda kurulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24 Mayıs 2017 tarihli kararına göre ipotek tesisi sırasında banka kendisine sunulan muvafakat belgesindeki imzanın rızası gereken eşe aidiyetini belirlemek zorundadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10 Mayıs 2017 tarihli kararına göre TMK m. 194 hükmüne dayalı davada malik eş ölmüş ve ıslahla aile konutu olduğunun tespiti talep edilmişse taleple bağlı kalınmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 24 Mayıs 2017 tarihli kararına göre aile konutundaki ipoteğin kaldırılması davası sırasında malik eş ölmüş ise davanın konusu kalmamıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 02 Mart 2016 tarihli kararına göre davalı banka, davacı eşin açık rızasını almadığından yapılan ipotek işlemi TMK m. 194/1 hükmü gereği geçerli olamaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16 Mart 2016 tarihli kararında geçici önlemler ve birlikte yaşamaya ara verilmesi kapsamında verilen tedbir nafakalarının farkını ortaya koymuştur.