Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 21 Mart 2024 tarihli kararına göre karşı dava olarak ileri sürülen katılma alacağı açısından takas defi ileri sürülmese bile kanun gereği takas edilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20 Mart 2024 tarihli kararına göre katkı payı alacağından feragatin, artık değere katılma alacağı yönünden herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 21 Şubat 2024 tarihli kararına göre boşanma protokolündeki düzenleme duruşmada beyan edilmemiş ve hükümde de bir düzenleme yapılmamış olduğundan, mal rejiminin tasfiye edildiğinden bahsedilemez.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 21 Şubat 2024 tarihli kararına göre tasfiyeye konu taşınmaz üzerinde mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut bulunan intifa hakkı değerinin, taşınmazın değerinden mahsup edilmesi gerekir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 08 Şubat 2024 tarihli kararına göre bunun dışında karşılıklı olarak hiçbir şey talep edilmeyecektir şeklindeki beyan mal rejiminin tasfiyesi açısından tutanağa yazılmayan malları kapsamamaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24 Nisan 2024 tarihli kararına göre evlilikte edinilen malın üçüncü kişiye ait olduğu iddiası ispatlanamadığından mal rejimi hükümlerindeki ispat kuralları gereği mal, edinilmiş mal sayılmalıdır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 31 Ekim 2023 tarihli kararına göre bankadaki paranın TEFE - TÜFE endeksleri ile altın ve döviz fiyatları, memur maaş katsayıları ve benzer ekonomik etkenler gözetilerek güncellenmesi gerekir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 07 Şubat 2024 tarihli kararına göre mal rejiminin tasfiyesi davasında döviz cinsi para yönünden döviz olarak tahsile karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 31 Ocak 2024 tarihli kararına göre sağ kalan mâlik eş bakımından mâlik olmayan eşin dava açarken var olan hukukî yararı ölmesi durumunda devam edemez.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20 Eylül 2023 tarihli kararına göre dava dilekçesindeki taleplerden her biri ayrı bir dava konusu olduğundan talepler için ayrı başvurma harcı alınmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13 Aralık 2023 tarihli kararına göre mal ayrılığı rejiminde katkı iddiasında bulunan eş katkısını ispatladığı takdirde geliri, katkıda kullandığı fiili karine olarak kabul edilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 06 Aralık 2023 tarihli kararına göre mal ayrılığı rejiminde düzenli ve sürekli gelire sahip eşin aksi kanıtlanmadıkça yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29 Kasım 2023 tarihli kararına göre yabancı mahkemede gerçekleşen boşanma kararına ilişkin tasfiye zamanaşımı, yabancı mahkemedeki boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren başlar.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15 Kasım 2023 tarihli kararına göre eksik başvuru harcı konusunda işlem yapılmayarak yargılamaya üç yıl boyunca devam edildiğinden mahkemeye güvenerek hareket eden tarafa sorumluluk yüklenemez.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 27 Eylül 2023 tarihli kararına göre kendisine ispat yükü düşmeyen tarafın yemin teklif etmesinin hiçbir hukuki sonucu olmayacaktır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 04 Mayıs 2023 tarihli kararına göre şirket hissesinin devredildiği bilinseydi sözleşmenin hiç yapılmayacağı veya daha iyi şartlarda yapılacağı anlaşıldığından
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 18 Mayıs 2023 tarihli kararına göre TMK 240 hükmü gereği mülkiyet hakkı tanınması talebinde sağ kalan eşin katılma alacağından davalıların iptal edilen hisse değeri
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 07 Haziran 2023 tarihli kararına göre eşler arasındaki mal rejimi, yurtdışında açılan ve kesinleşen boşanma dava tarihinde sona erer.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 21 Haziran 2023 tarihli kararına göre verilen bilgiler çerçevesinde tespiti mümkün malvarlıkları için ilgili yerlere yazı yazılarak gelen yazı cevaplarına göre talep
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 30 Mart 2023 tarihli kararına göre TMK 226/2 hükmüne dayalı tapu iptali ve tescil talebi ıslahla dava konusu olmayan bir istem dava kapsamına alınamayacağından
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 26 Kasım 2020 tarihli kararına göre ortaklığın giderilmesi davası, sağ kalan eşin özgüleme talepli davasını bekletici sorun yapmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25 Ekim 2022 tarihli kararına göre somut olayda sağır, dilsiz, okuryazar olmayan ve iletişime tamamen kapalı kısıtlının el yazısıyla yazmış olduğu
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 22 Kasım 2022 tarihli kararına göre sağ kalan eş ortaklığın giderilmesi davası açarak TMK 240 ve 652 hükümlerindeki özgülemeye ilişkin dava haklarından vazgeçmiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 10 Ekim 2022 tarihli kararına göre mahkemece, davalının icra dosyasında yaptığı ödeme miktarının güncellemesi yapılmadan alacak miktarından düşülmesi hatalıdır
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 10 Ekim 2022 tarihli kararına göre sonuçlanan ve kesinleşen bir boşanma kararı olmadan tasfiye davasından feragat edildiği tarihte tasfiye istenemez ve yapılamaz.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 13 Haziran 2022 tarihli kararına göre her bir mudinin hesabına yatan miktar yönünden eşlerin serbest iradeleriyle paylaşım gerçekleştirdikleri kabul edilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 25 Mayıs 2022 tarihli kararına göre bozmaya konu edilmeyen dava konusu diğer mal varlıklarının güncel değerleri tespit edilemez.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 06 Haziran 2022 tarihli kararına göre taşınmazın sürüm değerinin hesaplanması gerekirken Vergi Usul Kanunu’ndaki vergilendirmeye esas değerinin
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07 Haziran 2022 tarihli kararına göre evde oturmaya devam edileceğine ve evde bulunan eşyaların davalıya ait olacağına ilişkin anlaşma mal rejiminin
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 16 Haziran 2022 tarihli kararına göre eşlerden birinin alacaklısı, borçlu eşin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı nedeniyle dava açabilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 13 ve 14 Haziran 2022 tarihli kararlarına göre anne ve baba tarafından eşlere yapılan temlik işlemi resmi kayıtta bedelle yapılmışsa edinilmiş mal
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 05 Nisan 2022 tarihli kararına göre somut olayda edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde kardeşten satın alınan taşınmaz hissesi edinilmiş mal niteliğindedir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 17 Haziran 2021 tarihli kararına göre belirsiz alacak davası şeklinde açılan katkı payı alacağı davasında, tüm alacak için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmelidir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 04 Nisan 2022 tarihli kararına göre boşanma dava tarihinden sonra üçüncü kişiye satış TMK 229. maddesi kapsamında eklenecek değer sayılamaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24 Şubat 2022 tarihli kararına göre mal rejimi kaynaklı alacağa zarar vermek için yapılan muvazaalı devirlerde son kayıt maliki ve
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15 Şubat 2022 tarihli kararına göre somut olayda üçüncü kişinin malvarlığına yapılan katkı, katkı yapan eş tarafından mal rejimi hükümleri kapsamında talep edilemez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08 Şubat 2022 tarihli kararına göre eşler evlilik devam ederken serbest iradeleriyle gerçekleştirdiği paylaşımla parayı da diğer eşin kişisel mal grubuna terk edebilir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 01 Temmuz 2021 tarihli kararına göre para alacağına hükmedilmiş olması taşınmazın aynını ilgilendiren muvazaa davasını konusuz bırakamaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07 Aralık 2021 tarihli kararına göre mal rejiminin tasfiyesinde bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık olması gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07 Aralık 2021 tarihli kararına göre mal rejimi kaynaklı alacak davasında zamanaşımı yabancı mahkeme ilamının tenfizine ilişkin kararın kesinleşmesi ile başlar.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16 Kasım 2021 tarihli kararına göre ortaklığın giderilmesi davası sağ kalan eş tarafından açılan özgüleme davasını bekletici sorun yapmalıdır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 16 Haziran 2021 tarihli kararına göre TMK 240 ve 652 hükmündeki haklardan faydalanabilmek için aile konutunun tespiti istenebilir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 02 Mart 2021 tarihli kararına göre paranın bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarihteki sürüm değeri tespit ettirilmelidir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 02 Mart 2021 tarihli kararına göre bozma öncesi değere göre katılma alacağı hesaplandığından faiz bozma öncesi karardan başlatılmalıdır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 01 Mart 2021 tarihli kararına göre mal rejiminden doğan alacağı akamete uğratacak muvazaa iddialarında genel mahkemeler görevlidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07 Temmuz 2020 tarihli kararına göre tasarrufun iptali davasına konu olan yabancı boşanma ilamı mahkemece getirtilmelidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18 Ekim 2018 tarihli kararına göre zamanaşımının, yabancı mahkeme kararının o ülkedeki kesinleşme tarihinden itibaren başlaması gerekir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 05 Aralık 2018 tarihli kararına göre mal rejiminin tasfiyesinde davacının da miras payı oranında sorumluluğu hükümde gösterilmelidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 21 Şubat 2018 tarihli kararına göre feragat nedeniyle reddedilen boşanma davasındaki mal rejimi alacağından feragat sonuç doğurmaz.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 07 Şubat 2017 tarihli kararına göre HMUK döneminde açılan mal paylaşımı davası için belirsiz alacak davası hükümleri uygulanamaz.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 09 Şubat 2017 tarihli kararına göre mal talepleri olmadığına ilişkin beyan mal rejiminin tasfiyesi davasını açmaya engeldir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 16 Şubat 2017 tarihli kararına göre mal paylaşımı davasında ne istenildiği yeterince açıklanmamış ise davanın usulden reddi gerekir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 22 Kasım 2016 tarihli içtihatına göre şirketin mal rejiminin sona erdiği andaki durumu; faaliyet gösterdiği sektörün konumu, büyüklüğü, ARGE, nakit akışlarına ve geleceğe
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 22 Kasım 2016 tarihli kararına göre mal rejimi sona ermeden devredilen mal devredildiği tarihteki niteliğine göre tasfiye karar tarihindeki sürüm değeri ile hesaplanır.
Yargıtay 8. HD. 11 Ekim 2016 tarihli içtihatına göre aile konutu, ölen eşin kişisel malı ise sağ kalan eş TMK m. 240 hükmüne dayalı özgüleme davası açamaz.
Yargıtay 8. HD. 11 Ekim 2016 tarihli içtihatına göre mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına (nitelik, aşama vs.) göre ancak tasfiye tarihindeki sürüm değerleri
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 05.10.2016 tarihinde verdiği karar ile mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacakların 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu bir kez daha vurgulamıştır.
Sermaye artırımı yapılıp yapılmadığı, kâr payının sermayeye ilave edilip-edilmediği, şirket bilançosuna göre, dağıtıma esas kârın mevcut bulunup-bulunmadığı, kâr payının yatırıma dönüştürülüp-dönüştür
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 23 Şubat 2015 tarihli içtihatına göre sağ kalan eş, 01 Ocak 2002'den önce edinilen taşınmaz için TMK m. 240 gereği oturma, intifa ve mülkiyet hakkı talep edemez.