Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09 Ocak 2024 tarihli kararına göre zamanaşımından dolayı davanın reddine ilişkin hüküm kurulması halinde aynı anda ve birlikte davanın esasına yönelik de reddine karar ve
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 22 Nisan 2024 tarihli kararına göre HMK 181 hükmünde öngörülen kesin süre, duruşmada tutanağa geçirilmek suretiyle yapılan ıslah işleminin tamamlanması için
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29 Mayıs 2024 tarihli kararına göre asıl alacağa bağlı olan ve asıl alacağın fer'îsi niteliğindeki faiz başlangıç tarihi yönünden kesinlik sınırı, kabul edilen miktar
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02 Nisan 2024 tarihli kararına göre müterafik kusur indirimi, hakkaniyet indirimi olmadığından mahkemece kusur indirimi yapılması durumunda kısmen kabule ilişkin
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 02 Nisan 2024 tarihli kararına göre yargılamanın iadesi, iadesi istenilen davanın devamı niteliğinde olmayıp bilâkis yeni bir dava olduğundan dava tarihi itibariyle kesin
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 30 Nisan 2024 tarihli kararına göre dava dilekçesinde açıkça Türk Lirası cinsinden talepte bulunan davacı, bu tercihinden dönerek ıslah dilekçesi vererek yabancı para
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 04 Nisan 2024 tarihli kararına göre dosyaya sunulan yazışmaların nasıl elde edildiği net olarak anlaşılamadığından yazışmalar, hukuka aykırı yollarla elde edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24 Nisan 2024 tarihli kararına göre kira alacağı sözleşmeye göre belirlenirken ecrimisil rayice göre hesaplanacağından verilen kararlar birbirlerine karşı kesin
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 15 Şubat 2024 tarihli kararına göre içtihadı birleştirme kararından önce bam kararı ile görevli mahkeme olduğuna karar verilen asliye hukuk mahkemesinin tekrar görevsizli
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 14 Şubat 2024 tarihli kararına göre ferağa icbar davası, taşınmazın bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24 Nisan 2024 tarihli kararına göre bilinen son ücretler açısından doğru olan rapora itiraz etmeyen davacı taraf yeni araştırmalara göre ücretler değişmiş olsa da öncek
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 28 Şubat 2024 tarihli kararına göre tevkil edilen avukatın istifa etmesi, ilgili vekaletnameye dayanılarak verilen yetki belgesini menfi yönde etkiler ancak asıl vekalet
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 27 Mart 2024 tarihli kararına göre davaların yığılması halinde taleplerden biri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi durumunda davalı yararına usuli kazanıl
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28 Şubat 2024 tarihli kararına göre asıl istinaf başvurusunda ileri sürülmeyen hususlar sonradan katılma yoluyla istinaf dilekçesinde ileri sürülebilir.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 13 Şubat 2024 tarihli kararına göre HMK 125 hükmü gereği sadece önalım talebinden vazgeçilerek meydana gelmemiş bir zarardan dolayı tazminat talebinde bulunulması
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 13 Şubat 2024 tarihli kararına göre önalım hakkı sahibi davasını, dava konusunu devralana yöneltecek olursa, dava kural olarak ilk satıştaki bedel üzerinden devam
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 07 Mart 2024 tarihli kararına göre reddedilen hukuki sebebin öncelikle kabul edilmesi gerektiği yönünde karar istinaf edilmişse genel sebebe dayalı boşanma davasının
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06 Mart 2024 tarihli kararına göre bilirkişi raporuyla bir kanaate ulaşılamayarak tanık beyanlarına başvurulduğu için uyuşmazlık imzanın atıldığını gören tanık
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18 Ocak 2024 tarihli kararına göre tazminat talebinin işleyecek faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş olup faiz türü belirtilmediğinden yasal faiz talebinde bulunuldu
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 18 Nisan 2024 tarihli kararına göre bölge adliye mahkemesi dairelerinin çelişkili uygulamalarının sürekli ve istikrarlı şekilde olması durumunda uyuşmazlığın giderilmesi
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 06 Kasım 2023 tarihli kararına göre tasarrufun iptali davasında usulüne göre verilen kesin süre içerisinde keşif ücreti yatırılmadığı için ispatlanamayan davanın reddi ge
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 05 Şubat 2024 tarihli kararına göre davacı avukatın belirttiği anlaşma üzerinden hesaplama yapıp dava değerini belirleyerek dava açması mümkün olduğundan belirsiz
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06 Mart 2024 tarihli kararına göre ilk davadan farklı ve ilk davanın açıldığı tarihten sonra da devam ettiği iddia edilen yeni vakıalar ileri sürüldüğünden
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 15 Şubat 2024 tarihli kararına göre birden fazla Yargıtay dairesinin görev alanına giren uyuşmazlığın giderilmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28 Şubat 2024 tarihli kararına göre somut olayda zararın kapsamının değil bedensel zararın niteliği ve unsurları öğrenildiğinden ıslah dilekçesindeki maddi
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 12 Şubat 2024 tarihli kararına göre ek raporun hangi heyetten alınacağı ve bilirkişi sayısınca ne miktarda avansın yatırılması gerektiği kalem kalem açıkça belirtilmelidi
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07 Şubat 2024 tarihli kararına göre az sayıda kalan dosyada görüş değiştirilerek bozma kararı verilmesinin hukuki güvenlik ve eşitlik ilkesi ile bağdaşmayacağı
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 05 Şubat 2024 tarihli kararına göre hak düşürücü sürenin varlığı halinde diğer vasiyetnamenin iptal sebeplerinin incelenmesine gerek bulunmamaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28 Şubat 2024 tarihli kararına göre hak düşürücü süre, hâkim tarafından kendiliğinden göz önünde tutulması gereken ve davada itiraz olarak başvurulması
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 11 Ocak 2024 tarihli kararına göre somut olay açısından zamanaşımı savunmasında bulunmak, hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07 Şubat 2024 tarihli kararına göre münhasıran karşı tarafın defterlerine dayanılmaması durumunda ticarî defterlerin ibrazında, HMK madde 219 ve 220
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 04 Aralık 2023 tarihli kararına göre feragat tarihinden sonra dosyaya sunulan vekâletname nedeniyle davalı lehine vekâlet ücreti hükmedilemez.
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 14 Kasım 2023 tarihli kararına göre belirsiz alacak davasında talep artırımı dilekçesi vermek yerine ek dava açılması durumunda da zamanaşımı, ek dava için en baştan
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07 Şubat 2024 tarihli kararına göre zarar veya onun faili, uzamış zamanaşımının bitmesinden sonra öğrenilmişse dava, öğrenme tarihinden itibaren kısa zamanaşımı
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 02 Kasım 2023 tarihli kararına göre ıslah yoluyla dava dilekçesindeki faiz türünün değiştirilmesine olanak bulunmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 31 Ocak 2024 tarihli kararına göre gerekçeli kararın tebliği tarihi itibarıyla vekilin elektronik tebligat adresi bulunmadığından gerekçeli karar vekile klasik usulle
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 17 Ocak 2024 tarihli kararına göre tanık isminin yanlış gösterilmesinin maddi bir hataya veya kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığının anlaşılması halinde, ilgili tanık dinlenilmelidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07 Şubat 2024 tarihli kararına göre davalı kurumun kararlarından doğrudan zarar gören kişilerin de evleviyetle adli yargıdaki ihtisas mahkemelerinde dava açabileceği kabul edilmelidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14 Şubat 2024 tarihli kararına göre fazlaya ilişkin haklar saklı tutulup ıslahla artırım yapılsa bile dava açıkça belirsiz alacak davası olarak açıldığından kısmi dava olarak görülemez.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 17 Ocak 2024 tarihli kararına göre kardeşler arası hukuki işlemlerde tanık dinlenebilirse de taraflar arasındaki ilişkiyi yazılı belge ile düzenlemişlerse aksi yazılı belgeyle ispatlanmalıdır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 15 Ocak 2024 tarihli kararına göre borçlu yetki itirazında yetkili icra dairesini belirtmediğinden yetki itirazı geçersizdir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14 Şubat 2024 tarihli kararına göre bedensel zararın gelişim gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak bedensel zararın gelişiminin tamamlandığı tarihin esas
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16 Ocak 2024 tarihli kararına göre fer'i müdahil olarak davaya katılmak isteyenin sözleşmenin tarafı olması nedeniyle hükümden etkileneceği gözetildiğinde
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 27 Kasım 2023 tarihli kararına göre her ne kadar ölü kişiye karşı dava açılamaz ise de ortaklığın giderilmesi davasının özelliği gözetilerek ölü paydaşın mirasçıları
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 27 Kasım 2023 tarihli kararına göre HMK 373/2 hükmü uyarınca dosyanın, uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilmesi gerekir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 26 Ocak 2024 tarihli kararına göre davanın kısmi geri alınmasında davalının açık rızasının bulunmaması durumunda davacı davasını ıslah ederek talep sonucunu
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24 Ocak 2024 tarihli kararına göre TBK 586 hükmü emredici nitelikte olsa da kamu düzenine ilişkin olmadığından istinaf kanun yolu aşamasında tarafça ileri sürülmesi gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27 Aralık 2023 tarihli kararına göre hazinenin hâkimin hukuki sorumluluğu kapsamında destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu tutulması doğru değildir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27 Aralık 2023 tarihli kararına göre ortak çocuğu daha önce öldürmeye teşebbüs eden babaya yatılı olarak kişisel ilişki kuran hâkim, ortak çocuğun ölmesinden dolayı hukukî olarak sorumludur.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 13 Aralık 2023 tarihli kararına göre davanın hasımsız açılması nedeniyle davanın kayyıma ihbar edilmesi veya kayyımın davaya dahil edilmesi kayyıma taraf sıfatı kazandırmaz.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 13 Haziran 2023 tarihli kararına göre yabancı para alacağındaki kanun yolu kesinlik sınırı dava tarihindeki kur üzerinden belirlenmelidir.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 01 Kasım 2023 tarihli kararına göre istinaf harcının gider avansı olarak yatırılması durumunda istinaf talebi incelenmelidir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 28 Kasım 2023 tarihli kararına göre site yönetiminin, ortak alanlarda yaptığını ileri sürdüğü harcamaların rücuan tahsili için dava açma ehliyetinin bulunduğu kabul edilmelidir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 20 Eylül 2023 tarihli kararına göre dava dilekçesindeki taleplerden her biri ayrı bir dava konusu olduğundan talepler için ayrı başvurma harcı alınmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08 Kasım 2023 tarihli kararına göre bilirkişi tarafından tespit edilecek hususların haklı azil sebebi olup olmayacağını değerlendirmek hâkimin görevi kapsamındadır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 11 Aralık 2023 tarihli kararına göre dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden ve ön inceleme duruşması yapılmadan davanın usulden reddine karar verilemez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29 Kasım 2023 tarihli kararına göre icra mahkemesi tarafından tefhim edilen kısa karar usulüne uygun olup süre tutum dilekçesi verilmediği için istinaf süresi başlamıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22 Kasım 2023 tarihli kararına göre asıl alacağa bağlı olarak tazminata ve para cezasına hükmedildiğinden kesinlik sınırının tespitinde asıl alacak miktarı esas alınamaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22 Kasım 2023 tarihli kararına göre istinaf başvuru süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on gün şeklinde belirtildiğinden istinaf başvuru süresi tebliğden itibaren başlar.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 09 Kasım 2023 tarihli kararına göre belirsiz alacak davasında bozmadan sonra yeni bir bilirkişi raporu alınması durumunda talep artırım dilekçesi verilebilir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06 Mart 2023 tarihli kararına göre Yargıtay hukuk genel kurulunca verilen usulden bozma kararından sonra mahkeme özel daire bozma kararına uyamaz.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 05 Ekim 2023 tarihli kararına göre UYAP sisteminden silinmiş evraklar başlığı incelendiğinde davalı vekilinin istinaf dilekçesini yasal süresinde sunduğu görülmektedir.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 07 Kasım 2023 tarihli kararına göre sözlü yargılama için süre verilmesi talebinin reddedilerek aynı celsede yargılamanın sonlandırılması adil yargılanma hakkının kısıtlanması mahiyetindedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15 Kasım 2023 tarihli kararına göre senede karşı ileri sürülen iddia bir hukuki fiil ise bu hukuki fiil tanıkla ispat olunabilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21 Aralık 2023 tarihli kararına göre HMK 208/4 gereğince mahkeme kararlarının sahteliğinin tespiti istenip hâkimler aleyhine dava açıldığından davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21 Aralık 2023 tarihli kararına göre şirketin sırf sermaye şirketi olmasının adli yardım talebinin reddine gerekçe yapılması hâkimin tazminat sorumluluğunu doğurmaz.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 01 Kasım 2023 tarihli kararına göre görev hususu esas hükümle birlikte değerlendirilmiş ve daire ilamlarında açıkça değinilmemekle derecettan geçip kesinleştiğinden görevsizlik kararı verilemez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20 Aralık 2023 tarihli kararına göre alacak davasında Interpol tarafından arama kararının akıbetinin sorulması, hâkimin tazminat sorumluluğuna yol açmaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20 Aralık 2023 tarihli kararına göre henüz peşin harç ve gider avansı dahi yatırılmadan ihtiyatî haciz talebinin kabulüne karar verilmesi hâkimin tazminat sorumluluğuna yol açmaz.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 11 Ekim 2023 tarihli kararına göre arabuluculuk aşamasında davalı hayatta olup dava tarihinden kısa bir süre önce vefat ettiğinden HMK 124/4 hükmü uygulanabilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29 Kasım 2023 tarihli kararına göre tahkim sözleşmesinin varlığı, tarafların açık tahkim iradelerinin mevcut bulunmasına bağlıdır.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 04 Aralık 2023 tarihli kararına göre delil avansının yerine getirilmemesi halinde verilecek karar davanın esasına ilişkin olacaktır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29 Kasım 2023 tarihli kararına göre kayıt maliki ile vekil arasındaki ilişkinin gerçek mahiyetinin açıklığa kavuşturulması açısından vekile de husumet yöneltilmelidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21 Aralık 2023 tarihli kararına göre hâkimin tazminat sorumluluğunda zarar ancak tüm mal varlığının paraya çevrilip davacının alacağına kavuşamaması halinde ortaya çıkmış olacaktır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 29 Kasım 2023 tarihli kararına göre mazeret kabul edilmesine rağmen sözlü yargılama yapılmadan yargılamaya son verilmesi hatalı olmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29 Kasım 2023 tarihli kararına göre bozmadan sonra boşanmanın fer'îsi niteliğindeki tazminatlar yönünden yapılan yargılama sonunda yeniden kurulan hükümde ayrıca vekâlet ücretine hükmedilemez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22 Kasım 2023 tarihli kararına göre İİK açısından katılma yoluyla istinaf süresinin de on gün olduğunun kabulü gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21 Aralık 2023 tarihli kararına göre HMK 181 hükmü farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmü değildir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21 Aralık 2023 tarihli kararına göre Milletlerarası Tahkim Kanunu hükümlerine göre verilmiş karar kamu düzeni gereği iptal edilebilir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 15 Şubat 2023 tarihli kararına göre 2918 Sayılı Kanunun madde 97 ve 99 hükümlerine göre dava açmadan önce davalıya müracaat sonradan yargılama sırasında tamamlanamaz bir dava şartı eksikliğidir.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 18 Ekim 2023 tarihli kararına göre ilk derece mahkemesinin gerekçesinin değiştirilmesi halinde bölge adliye mahkemesince yeniden karar verilmesi gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29 Kasım 2023 tarihli kararına göre maddi vakıayı etkilememek kaydıyla salt hukuki sebebin değiştirilmesi iddia ve savunmayı değiştirme veya genişletme yasağı kapsamında değerlendirilemez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29 Kasım 2023 tarihli kararına göre talep ileriye etkili sonuç doğuracak şekilde muarazanın giderilmesi niteliği taşıdığından yalnızca sözleşme bedeli üzerinden kesinlik sınırı tespit edilemez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15 Kasım 2023 tarihli kararına göre davacı, sağ olan babasının kanuni temsilcisi olmamakla birlikte muhtemel mirasçısı olup ehliyetsizlik nedenine dayalı davayı açmakta hukuki yararı vardır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15 Kasım 2023 tarihli kararına göre Adli Tıp İhtisas Kurulunun raporları arasında çelişkinin bulunması durumunda Adli Tıp Üst Kurulundan rapor alınması gerekir.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 05 Ekim 2023 tarihli kararına göre elbirliği mülkiyetine tabi bir malvarlığında ortakların münferit paylarından bahsedilemeyeceğinden davacının feragati herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01 Kasım 2023 tarihli kararına göre HMUK 429/4 hükmüne ilişkin temyiz incelemesi duruşma sınırının üstündeyse talep halinde duruşmalı olarak yapılabilir.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 23 Kasım 2023 tarihli kararına göre uyuşmazlığın bulunup bulunmadığını belirleme vazifesi Yargıtay ilgili hukuk dairesine değil Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna aittir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25 Ekim 2023 tarihli kararına göre HMK 141 hükmü gereği muvazaa ve vekâlet görevinin kötüye kullanıldığına dair davacının yargılamanın ilerleyen safhalarında ileri sürülen iddiaları dinlenemez.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 21 Eylül 2023 tarihli kararına göre görevli mahkemede esasa girilmeden önce arabuluculuk işlemi tamamlandığından dava şartı yerine getirilmiş olup işin esasına girilmelidir.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 27 Eylül 2023 tarihli kararına göre dava dışı mirasçının yargılama sırasında ölümüyle davacı ile davalı aynı tereke içinde mirasçı olduklarından dava şartı noksanlığı ortadan kalkmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 24 Ekim 2023 tarihli kararına göre davaların yığılması durumunda reddedilen istemlerin her biri için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir.